İspanya 57 Türkiye 65 (Daha Yeni Başlıyoruz!)
Daha 24 saat öncesine kadar her şey karanlıktı. Üst tur ümitleri, umutları Büyük Britanya'ya bağlıydı. Luol Deng ve arkadaşları maçı kazanarak Türkiye'nin yolunu açtılar önce.
Ardından...
Rudy Fernandez ve Pau Gasol'ün bize karşı forma giymeyeceği haberi geldi. Sonra düşündük, ölçüp biçtik ve dedik ki "Niye olmasın?"
Litvanya maçında fiziksel ve mental olarak çok yıpranan İspanya Pau Gasol'ü gerçekten de benchte oturtmuştu. Üst turu zaten garantileyip Türkiye maçına çıkan boğaları yenmememiz için bir sebep yoktu. 12 Dev Adam için Polonya mağlubiyetini unutturmak ve Büyük Britanya'ya borcunu ödemek için her ortam hazırdı.
Maç boyunca İspanya'yı kovaladık. İlk periyotta tutuk oynadık, savunmada idare ettik ama hücumda tıkandık. 19-10 İspanya üstünlüğüyle sona erdi ilk çeyrek. İkinci on dakikada Emir Preldzic'in oyuna dahil olmasıyla ofans çeşitliliğini yakaladık. Hem tempo olarak hem de skor olarak maçı dengeledik. İlk yarıyı 35-35 berabere bitirmenin hesaplarını yaparken Calderon'un en üstü üçlüğüyle devreyi 38-35 geride kapattık.
Şu dakikaya kadar birbirine yakın giden skoru değiştiren taraf üçüncü çeyrekte İspanya oldu. 45-37'lik skoru yakalayan İspanya, Emir Preldzic, Ömer Aşık ve Ender Arslan'dan ürettiğimiz sayılara ve 7-0'lık seriye engel olamadı, tekrar maç eşitlendi. Buna rağmen son periyota 55-49 geride girdik.
İşte 12 Dev Adam'ın yüreğini, canını, kanını, alın terini ortaya koyacağı vakit gelmişti. Felipe Reyes'in çeyreğin başında attığı sayıyla çeyreğe başlayan İspanya, Türkler'in gücünü görecekti bu vakitten sonra. Ender Arslan'ın iyi pas dağıtımı yapmasıyls 8-2'lik seri yakalayan takımımız bitime 5 dakika kala Ömer Onan'ın üçlüğüyle skoru 57-57'ye getirdi, sonra da Ömer Aşık'ın sayısıyla maçta ilk defa öne geçmeyi başardı. Savunmadaki gayretimiz ile İspanya'ya kalan sürede sayı imkanı tanımayarak galibiyete uzandık.
55-49 geride girdiğimiz dördüncü çeyreği 57-65 ile bitirdik. Son çeyreğin skoru 16-2. Böyle bir savunmayı bir daha ne zaman yaparız bilinmez. Aldığımız hücum ribaundları ile ve yaptırdığımız top kayıpları ile İspanya'ya zor anlar yaşattık. Son 1-2 dakikada Ersan'ın aldığı müthiş ribaundlar, Ömer Aşık'ın boyalı alanda hem savunmada hem hücumda harika oynaması, Ender Arslan'ın benchten gelerek oyunu iyi yönlendirmesi, Emir Preldzic'in ikinci çeyrekte takımımızı taşıması...
Ne denir ki? Daha dün Polonya yenilgisi sonrası başta Kerem Tunçeri ve Orhun Ene olmak üzere takıma sallayanlar, b.k atanları çok iyi susturdu 12 Dev Adam. Günlük performansların önemli olmadığını, bunun bir şampiyona olduğunu çok iyi gösterdi bizlere. Evet, Büyük Britanya'nın yardımı, galibiyeti olmasaydı zaten İspanya'yı yenemezdik, çünkü motive olamazdık ama öyle ya da böyle bu takım ikinci tura çıktı. Çıkarken de turnuvanın favorisi İspanya'yı eze eze yenerek avantaj elde etti.
Takımımızın bugünkü inatçılığı beni çok mutlu etti. Tam 3 çeyrek kovaladık İspanya'yı. Zaman zaman aradaki fark 8-9 sayılara da çıktı, eğer direnemeseydik, istemeseydik maç kopabilirdi de. Ama inatçılığımız, ruhumuz ve hırsımızla, Britanya'nın maç öncesi verdiği moralle Pau Gasol'süz İspanya'ya ilk yenilgisini tattırdık.
Marc Gasol, Felipe Reyes ve Serge Ibaka'ya karşı neredeyse tek başına karşı koyan Ömer Aşık'ın gözlerinden öpüyorum. Hepsine 4 faul aldırdı, yine de kendisi yılmadı ve önemli dakikalarda skor/ ribaund katkısını elinden geldiğince yaptı. Serbest atışlarda da fena değildi. Onunla beraber Emir Preldzic olmak üzere tüm takıma, malzemecisinden istatistikçisine, oyuncusundan antrenörüne kocaman bir teşekkür.
Küçük bir iş kazasıyla turnuva dışında olmaktan son anda kurtulan bir takım olarak, çok tepki alan Orhun Ene'nin de sonuna kadar arkasındayız. Zira Orhun Ene ve oyuncular robot değiller. Polonya'ya kaybeden de, İspanya'yı ezen de aynı oyuncularımız. Bu oyuncuların antrenörü de aynı antrenör. İkinci tura nasıl ve ne şekilde yükseldiğimizi konuşmak yerine önümüze, önümüzdeki maçlara bakıp konsantre olmamız gerekiyor. Turnuva sonrası artıları eksileri, doğruları yanlışları elbette konuşuruz.
Bir kez daha tebrikler ve teşekkürler 12 Dev Adam. Bir kez daha teşekkürler Büyük Britanya!
İSPANYA (57): Rudy Fernandez 11 (4 ribaund- 2 asist), Ricky Rubio (4 ribaund- 1 asist), Juan Carlos Navarro 9 (3 asist), Jose Calderon 5 (3 ribaund- 1 asist), Felipe Reyes 11 (6 ribaund), Fernando San Emeterio (1 ribaund), Sergio Llull (1 asist), Marc Gasol 12 (5 ribaund), Serge Ibaka 9 (8 ribaund- 3 asist), Victor Sada (1 ribaund- 1 asist)
TÜRKİYE (65): Emir Preldzic 18 (5 ribaund), Ömer Onan 5 (5 ribaund- 1 asist), Ersan İlyasova 6 (11 ribaund), Kerem Tunçeri (1 ribaund- 1 asist), Ömer Aşık 12 (8 ribaund), Ender Arslan 10 (6 asist), Enes Kanter 2 (1 ribaund), Hidayet Türkoğlu 12 (3 ribaund- 3 asist)
1.PERİYOT: 19-10
2.PERİYOT: 19-25
3.PERİYOT: 17-14
4.PERİYOT: 2 -16
Ardından...
Rudy Fernandez ve Pau Gasol'ün bize karşı forma giymeyeceği haberi geldi. Sonra düşündük, ölçüp biçtik ve dedik ki "Niye olmasın?"
Litvanya maçında fiziksel ve mental olarak çok yıpranan İspanya Pau Gasol'ü gerçekten de benchte oturtmuştu. Üst turu zaten garantileyip Türkiye maçına çıkan boğaları yenmememiz için bir sebep yoktu. 12 Dev Adam için Polonya mağlubiyetini unutturmak ve Büyük Britanya'ya borcunu ödemek için her ortam hazırdı.
Maç boyunca İspanya'yı kovaladık. İlk periyotta tutuk oynadık, savunmada idare ettik ama hücumda tıkandık. 19-10 İspanya üstünlüğüyle sona erdi ilk çeyrek. İkinci on dakikada Emir Preldzic'in oyuna dahil olmasıyla ofans çeşitliliğini yakaladık. Hem tempo olarak hem de skor olarak maçı dengeledik. İlk yarıyı 35-35 berabere bitirmenin hesaplarını yaparken Calderon'un en üstü üçlüğüyle devreyi 38-35 geride kapattık.
Şu dakikaya kadar birbirine yakın giden skoru değiştiren taraf üçüncü çeyrekte İspanya oldu. 45-37'lik skoru yakalayan İspanya, Emir Preldzic, Ömer Aşık ve Ender Arslan'dan ürettiğimiz sayılara ve 7-0'lık seriye engel olamadı, tekrar maç eşitlendi. Buna rağmen son periyota 55-49 geride girdik.
İşte 12 Dev Adam'ın yüreğini, canını, kanını, alın terini ortaya koyacağı vakit gelmişti. Felipe Reyes'in çeyreğin başında attığı sayıyla çeyreğe başlayan İspanya, Türkler'in gücünü görecekti bu vakitten sonra. Ender Arslan'ın iyi pas dağıtımı yapmasıyls 8-2'lik seri yakalayan takımımız bitime 5 dakika kala Ömer Onan'ın üçlüğüyle skoru 57-57'ye getirdi, sonra da Ömer Aşık'ın sayısıyla maçta ilk defa öne geçmeyi başardı. Savunmadaki gayretimiz ile İspanya'ya kalan sürede sayı imkanı tanımayarak galibiyete uzandık.
55-49 geride girdiğimiz dördüncü çeyreği 57-65 ile bitirdik. Son çeyreğin skoru 16-2. Böyle bir savunmayı bir daha ne zaman yaparız bilinmez. Aldığımız hücum ribaundları ile ve yaptırdığımız top kayıpları ile İspanya'ya zor anlar yaşattık. Son 1-2 dakikada Ersan'ın aldığı müthiş ribaundlar, Ömer Aşık'ın boyalı alanda hem savunmada hem hücumda harika oynaması, Ender Arslan'ın benchten gelerek oyunu iyi yönlendirmesi, Emir Preldzic'in ikinci çeyrekte takımımızı taşıması...
Ne denir ki? Daha dün Polonya yenilgisi sonrası başta Kerem Tunçeri ve Orhun Ene olmak üzere takıma sallayanlar, b.k atanları çok iyi susturdu 12 Dev Adam. Günlük performansların önemli olmadığını, bunun bir şampiyona olduğunu çok iyi gösterdi bizlere. Evet, Büyük Britanya'nın yardımı, galibiyeti olmasaydı zaten İspanya'yı yenemezdik, çünkü motive olamazdık ama öyle ya da böyle bu takım ikinci tura çıktı. Çıkarken de turnuvanın favorisi İspanya'yı eze eze yenerek avantaj elde etti.
Takımımızın bugünkü inatçılığı beni çok mutlu etti. Tam 3 çeyrek kovaladık İspanya'yı. Zaman zaman aradaki fark 8-9 sayılara da çıktı, eğer direnemeseydik, istemeseydik maç kopabilirdi de. Ama inatçılığımız, ruhumuz ve hırsımızla, Britanya'nın maç öncesi verdiği moralle Pau Gasol'süz İspanya'ya ilk yenilgisini tattırdık.
Marc Gasol, Felipe Reyes ve Serge Ibaka'ya karşı neredeyse tek başına karşı koyan Ömer Aşık'ın gözlerinden öpüyorum. Hepsine 4 faul aldırdı, yine de kendisi yılmadı ve önemli dakikalarda skor/ ribaund katkısını elinden geldiğince yaptı. Serbest atışlarda da fena değildi. Onunla beraber Emir Preldzic olmak üzere tüm takıma, malzemecisinden istatistikçisine, oyuncusundan antrenörüne kocaman bir teşekkür.
Küçük bir iş kazasıyla turnuva dışında olmaktan son anda kurtulan bir takım olarak, çok tepki alan Orhun Ene'nin de sonuna kadar arkasındayız. Zira Orhun Ene ve oyuncular robot değiller. Polonya'ya kaybeden de, İspanya'yı ezen de aynı oyuncularımız. Bu oyuncuların antrenörü de aynı antrenör. İkinci tura nasıl ve ne şekilde yükseldiğimizi konuşmak yerine önümüze, önümüzdeki maçlara bakıp konsantre olmamız gerekiyor. Turnuva sonrası artıları eksileri, doğruları yanlışları elbette konuşuruz.
Bir kez daha tebrikler ve teşekkürler 12 Dev Adam. Bir kez daha teşekkürler Büyük Britanya!
İSPANYA (57): Rudy Fernandez 11 (4 ribaund- 2 asist), Ricky Rubio (4 ribaund- 1 asist), Juan Carlos Navarro 9 (3 asist), Jose Calderon 5 (3 ribaund- 1 asist), Felipe Reyes 11 (6 ribaund), Fernando San Emeterio (1 ribaund), Sergio Llull (1 asist), Marc Gasol 12 (5 ribaund), Serge Ibaka 9 (8 ribaund- 3 asist), Victor Sada (1 ribaund- 1 asist)
TÜRKİYE (65): Emir Preldzic 18 (5 ribaund), Ömer Onan 5 (5 ribaund- 1 asist), Ersan İlyasova 6 (11 ribaund), Kerem Tunçeri (1 ribaund- 1 asist), Ömer Aşık 12 (8 ribaund), Ender Arslan 10 (6 asist), Enes Kanter 2 (1 ribaund), Hidayet Türkoğlu 12 (3 ribaund- 3 asist)
1.PERİYOT: 19-10
2.PERİYOT: 19-25
3.PERİYOT: 17-14
4.PERİYOT: 2 -16
İspanya 57 Türkiye 65 (Daha Yeni Başlıyoruz!)
Reviewed by Adsız
on
20:43
Rating:
1 yorum:
Bir yazarın Mehmet Okur için kullandığı bir tabir vardı, hiç unutmam: Consistently inconsistent. Sanırım bu tabir milli takım düzeyindeki tüm takımlarımızı çok güzel anlatıyor.
Oldukça istikrarlı bir şekilde istikrarsızız.
Yorum Gönder