Avrupa'nın En Büyüğü Bir Kez Daha İspanya (98-85)
2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın altın madalyalı takımı ünvanıyla Litvanya'ya gelen İspanya, buradan da altını kaparak üst üste ikinci defa şampiyon oldu. Matadorların finaldeki rakibi Fransa idi.
Kağıt üzerinde hem oyuncu kalitesiyle, hem oyuncu rotasyonuyla favori İspanya'ydı. Ama final maçlarının havası değişik olur sonuçta. İspanyollar bugün maçı istediği gibi götüren, oyun kontrolünü istediği gibi ayarlayan taraf oldu. Henüz ilk çeyrekte 7 sayıya kadar çıkan fark, oyunun İspanya hakimiyetinde ve kontrolüne geçeceğinin göstergesiydi. Devre tamamlandığında tabelada yazan 50-41 İspanya üstünlüğü, kalan yirmi dakikada boğaları altın madalyaya yaklaştırmıştı.
Fransa'nın bu maçı kazanabilmesi için oyun temposunu minimize etmesi gerektiğini öğlenki yazımda belirtmiştim. Ancak İspanya Fransa'ya böyle bir şansı çok az verdi. Oyunun büyük bölümünü İspanya forse etti. İspanyollar maç başından beri Tony Parker üzerinde yoğunluğu ve baskıyı arttırdılar. Tecrübeli oyuncu yine de elinden geleni yapsa da ona ayak uyduracak ve skorda yardım edecek bir başka oyuncu çıkmadı. Önceki maçlarda kenardan gelerek ciddi skor katkıları yapan Nando De Colo'nun top kullanma isteğinden uzak oluşu, ilk yarı felaket oynayan Boris Diaw'ın geç uyanışı, Fransa uzunlarının Ibaka tarafından resmen dışlanması, Gelebale'in oyuna ağırlık koyamaması gibi olumsuz sebepler horozların kazanabilme yolunu tıkadı. Fransa önceki maçlarda yapmadığı kadar fazla top kaybı yaptı bugün. Top kayıplarından İspanya'nın attığı sayı 21. Tek haneli giden bir maçta top kayıplarından gelen 21 sayı da Fransa'yı yakan önemli bir nokta oldu.
İspanya ise ikinci turdan bu yana skor anlamında fırtına gibi esen Navarro'nun önderliğiyle maçı götürdü. Yeri geldi oyunu yavaşlattılar, yeri geldi hızlandırdılar. Pau Gasol ve Juan Carlos Navarro ikilisinin yanına şampiyonadaki en yüksek sayısını bu maçta atan Calderon (17) ile Rudy Fernandez (14) de tamamlayıcı oyuncu olarak katkı verdiler. Pota altında Ibaka'dan gelen 5 blok Fransa oyuncularının gözünü korkuttu, genç oyuncu da savunmasıyla ve agresifliğiyle ciddi bir katkı yapmış oldu şampiyonluk yolunda.
Fransa kendi standartları ölçüsünde bir maç oynadı. Kötü oynadıklarını söylemek doğru olmaz. Ama İspanya'ya karşı 2-3 oyuncuyla maç kazanmak çok zor. Bu bağlamda benchten ekstra skor katkısı alamayınca İspanyollar'a karşı mağlup olmaları kaçınılmaz oldu Fransızlar için.
İspanya ise şampiyona boyunca favori gösteriliyordu. Polonya'ya karşı aldıkları zor galibiyetle Avrupa Şampiyonası'na merhaba deseler de sonradan iyi toparladılar. Tabii bunda başta Navarro ve Gasol'ün etkisi var ki, ikinci tur maçlarından itibaren aslan payı Navarro'da.
İspanya, şampiyonada sadece Türkiye'ye kaybederek altın madalyayı aldı. Üzülsek mi, sevinsek mi bu duruma? Üzülmeliyiz. Çünkü günlük bir gazın beraberinde getirdiği bir galibiyetti o.
İSPANYA (98): Pau Gasol 17 (10 ribaund- 4 asist- 3 blok), Rudy Fernandez 14 (4 ribaund- 1 asist), Ricky Rubio (2 ribaund- 1 asist), Juan Carlos Navarro 27 (1 ribaund- 5 asist), Jose Calderon 17 (4 ribaund- 2 asist), Felipe Reyes 2 (1 asist), Victor Claver, Fernando San Emeterio, Sergio Llull 4 (2 asist- 3 top çalma), Marc Gasol 11 (6 ribaund- 2 asist), Serge Ibaka 4 (1 ribaund- 5 blok), Victor Sada 2 (1 ribaund- 1 asist)
FRANSA (85): Joakim Noah 11 (8 ribaund- 2 asist), Nicolas Batum 10 (4 ribaund- 1 asist), Kevin Seraphin 4 (1 ribaund), Andrew Albicy 1 (1 asist), Charles Kahudi 3, Tony Parker 26 (5 ribaund- 5 asist), Ali Traore 4 (4 ribaund), Florent Pietrus 4 (2 ribaund), Nando De Colo 2 (1 asist), Boris Diaw 12 (4 ribaund- 7 asist), Steed Tchicamboud, Mickael Gelabale 8.
1. PERİYOT: 25-20
2. PERİYOT: 25-21
3. PERİYOT: 25-21
4. PERİYOT: 23-23
Avrupa'nın En Büyüğü Bir Kez Daha İspanya (98-85)
Reviewed by Adsız
on
00:33
Rating:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder