Türkiye 67 Almanya 73 (Maç Yazısından Çok Eleştiri Yazısıdır)
İnişli çıkışlı bir turnuva.. Ama inişi daha fazla..
Britanya yardımıyla üst tura çıkan 12 Dev Adam Fransa'ya son saniyelerde kaybetti..
Ardından üst turdaki rakiplerimiz arasında en zayıf olanı karşımızda: Almanya..
Bu maçı kazanıp işi kendimiz halledebilirdik. Ama ne o Dünya 2.si apoletini takmış milli takım vardı yine sahada, ne de o ruh!
Aslında hiç de fena başlamamıştık maça. 4-0'lık Almanya serisinden sona 9-0'lık seri ile karşılık verip ilk çeyreği 13-6 önde geçmiştik.
İkinci çeyreğe de sayılarla başladık. Üstelik Dirk Nowitzki'yi faul problemine sokup kenara yolladık. Herkes bekliyordu ki Almanya'ya vurup geçeceğiz. Guardları Hamann ve Schaffartzik olan bir takımdan Dirk kenardayken nasıl 10-0'lık bir seri yer bu takım biri anlatsın? İlk çeyrekte 6 sayı yemişken üstelik. Bunu kabul etmek mümkün mü? Hücumda zorlanıyorsan savunmada sayı opsiyonu az olan Almanlar'a karşı ör duvarını. Mola al, oyuncu değiştir ama 10-0'lık serinin önüne geç! Ah koç ah. Seni destekliyorum, şuana kadar da hep destekledim. Ama şampiyona boyunca mola alacağı zamanı iyi ayarlayamadı koç. 10-0'lık seri sonrası mola alsan ne yazar?
Üçüncü çeyrekte ne çizilen bir set, ne mantıklı bir hücum.. Ha gerçi Almanlar da kötüydü de skora tutunduk. Nowitzki'nin 4. faulünü aldığı bu çeyrekte yine o avantajdan faydalanamadık. A Milli Takım düzeyindeki oyuncuların basit top kaybı yapmaya hakkı var mı?
Son çeyrek.. Bir tek Ömer Aşık savaşıyor, diğerleri bakıyor. Koç da kenardan seyrediyor. Kısa zamanda Almanya pota altını dağıtan Enes kenarda unutuluyor. Patrick Schwethelm diye bir adam da şansımıza bu maçta coşuyor. Geliyor 3 tane üçlük yolluyor, kırıyor belimizi. Zaten hücumda bastonlu dedeyi anımsatan milli takımımız varken bu gelen üçlükler moralleri alt üst ediyor. 2010 Dünya Şampiyonası'nda en iyi oyuncularımızdan biri olan Ersan ilk sayılarını son çeyrekte kaydediyor. Hidayet oyundayken alıyor eline topu, NBA yıldızı ya, önce 4-5 saniye elinde tutarak etrafa bakınıyor, sonra el üstü saçma sapan bir atışla topu Almanlar'a iade ediyor. Kerem Tunçeri zaten formsuz, Ender desen ondan biraz iyice. Emir Preldzic de kötünün iyisi.. Geriye Ömer Aşık kalıyor yine. Girmeyen şutlarda ribaundları topluyor, smaçlıyor. Skorda tutuyor bizi...
Ya hakemler? Şu anasını sattığımın şampiyonasına bir tek bizi mi bulur bu hakemler? Polonya maçında Mkhaylov, Almanya maçında La Monica. Ribaund mücadelesinde Ömer'i bariz iten Nowitzki'ye 5. faulü çalamıyorlar. Atışımızda Alman eller potaya değiyor, oyun devam ediyor. Tabii biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz, yenilgiyi tamamen hakemlere bağlamıyoruz ama hakemler de Almanlar'dan yana idiler.
Schwethelm son 1 dakikada Almanya 1 sayı farkla öndeyken bir üçlük daha yolluyor potamıza. Yahu arkadaş, bu adam bu çeyrekte 3 tane üçlük sokmadı mı? Niye ısrarla onu boş bırakıyorsun? Bunu görmek için basketboldan anlamak bile gerekmiyor. Bu yanlışla beraber noktayı koyuyoruz ve kaybediyoruz.
Rezil istatistiğimizi ise en sona sakladım. Serbest atışlar. 10/22 serbest atış... Bölgesel Lig takımları inanın bu yüzdenin çok çok üzerinde oynuyorlar, amatör olmalarına karşın. Bakıyorsun takıma, çoğu Avrupa'nın önemli oyuncuları, NBA'de başarı sağlamış oyuncular.. Bu 10/22 nedir? Bunun izahı var mıdır? Böyle bir yüzdeyle serbest atış atan takımın kazanma şansı, ihtimali? Yok. Mahalleden gençten birini getirseniz, 22 tane atış attırsanız.. Neyse sinirliyim bu konuda!
Serbest atışımız kötüyse diğerleri ne alemdedir dediğinizi duyar gibiyim. Evet, yanılmadınız. A Milli Takımı düzeyindeki oyuncularımız yine mükemmel (!) bir yüzde yakaladılar. İki sayılık atışlarda %42 (21/50), üç sayılık atışlarda %29 (5/17)... Maç kazanmak tabii ki hayal..
Hadi takım kötü.. Bu takımın iki önemli yıldızı ne yapmış? Hidayet'ten başlayalım. Yorumcu İhsan Bayülken'in EuroBasket 2011'deki ilk maçımız olan Portekiz maçının başlamasıyla beraber sürekli övdüğü, bir kere bile kötülemediği Hidayet 4/11 ikilik, 0/4 üçlük ile oynadı. Ersan? 0/3 ikilik, 1/4 üçlük isabeti..
"Orhun Ene istifa, Orhun Ene istifa" diye bağıran zihniyet.. Tek suçlu koç mu? Şu takımda Ömer Aşık ve biraz da Enes dışında kim alkışı hak ediyor? Orhun Ene hatasız demiyorum bakın. Daha genç bir koç olduğu için hataları var elbette. Ama takımın kötü oluşunun ve oynanan oyunun sorumlusu oyunculardır koçtan ziyade.
Biz turnuvanın başından beri -İspanya maçı hariç- en hayal kırıklığı yaratan takımız EuroBasket'te. Düşe kalka üst tura çıktık, üst tura 2'de 0 ile başladık. Buna rağmen hala çeyrek final şansımızın olması da ironidir. Böyle bir tezatlık... Bu şansı sevmeliyiz yine de. Hani şuan yaşadığımız şoku bir kaç gün önce yaşadığımızı aklımıza getirmeliyiz. Kim derdi ki Polonya'ya yenilen takım İspanya'yı yensin. Alın işte şuanki durum da aynı şeyin (anladınız siz onu) laciverdi. Almanya'ya yenildik ama Sırbistan'ı belki yenebiliriz. Onlar da kötü durumdalar. Maç maç düşüneceğiz demek budur işte. El mahkum Sırplar'ı yenip Litvanya'nın Almanya'yı yenmesini bekleyeceğiz çeyrek final için. Bana göre Litvanya kafadan yer Almanya'yı. Geriye kalıyor bize Sırbistan'ı yenebilmek...
Zor, çok zor ama kuyudan çıkabilmek için bir umut yine de.
ALMANYA (73): Robin Benzing (3 ribaund), Johannes Herber (3 ribaund), Steffen Hamann 8 (2 ribaund- 3 asist), Sven Schultze, Heiko Schaffartzik 10 (5 ribaund- 5 asist), Philipp Schwethelm 14 (3 ribaund), Tibor Pleiss, Chris Kaman 20 (7 ribaund), Lucca Staiger, Dirk Nowitzki 19 (7 ribaund- 3 asist), Jan Jagla 2 (2 ribaund)
TÜRKİYE (67): Cenk Akyol, Emir Preldzic 7 (3 ribaund- 2 asist), Ömer Onan 6 (2 ribaund), Ersan İlyasova 4 (7 ribaund), Kerem Tunçeri 3 (1 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 3 (3 ribaund), Ömer Aşık 19 (11 ribaund), Ender Arslan 5 (1 ribaund- 2 asist), Enes Kanter 11 (3 ribaund- 1 asist), Hidayet Türkoğlu 9 (3 ribaund- 3 asist)
1.PERİYOT: 6-13
2.PERİYOT: 17-13
3.PERİYOT: 25-20
4.PERİYOT: 25-21
Türkiye 67 Almanya 73 (Maç Yazısından Çok Eleştiri Yazısıdır)
Reviewed by Adsız
on
20:59
Rating:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder