Advertisement

Haluk Yıldırım, Beşiktaş'taki Gündemi Değerlendirdi

Beşiktaş'ın yeni genel menajeri Haluk Yıldırım, Siyah-Beyazlı takımın gündemi ve kendi kariyeri ile ilgili olarak BjkBasket.org sitesine bir röportaj verdi. Hürol Yöney'in gerçekleştirdiği röportajda Yıldırım, Beşiktaş'ın gündeminde yer alan; Vidmar, Solomon ve Nachbar transferlerine dair son gelişmeleri de aktardı..

BjkBasket.org sitesinin, Haluk Yıldırım ile yaptığı söyleşi şu şekilde:

Özellikle yabancı transferinde gündem iki isim üzerine yoğunlaşmış durumda Willie Solomon ve Bostjan Nachbar. Her iki oyuncunun da kariyeri belli olmasına rağmen son dönemlerinde sakatlıklar yaşamaları Beşiktaşlı basketbol severler için bir soru işareti bu iki ismin transferindeki son durum nedir?

Solomon geçtiğimiz yıl Ukrayna'da kişisel olarak iyi bir sezon geçiriyordu ve sayı krallığında ilk sırada yer aldı. Şubat ayında sakatlandıktan sonra resmi maç oynamadı ancak Erman hocanın Solomon'u transfer etmek istemesi sadece bu yaz ki transfer dönemi ile ilgili bir durum değil. Cholet takımını çalıştırdığı dönemde de kendisinin transfer etmek istediği bir oyuncu. Nachbar ise bilindiği gibi 3-4 numaraları etkili oynayabilen bir isim onu da Efes'ten tanıyoruz. Şu anda bu iki isimle ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Buradaki en önemli husus oyuncuların talepleriyle Beşiktaş'ın ortak noktada buluşması. Bu netleştikten sonra takımımıza katılıp katılmayacaklarını görebiliriz. Bununla beraber özellikle yabancı transferinde önümüzdeki 10 gün içinde somut adımların atacağımızı umuyoruz.


Sıkça ismi geçen bir başka isim ise Gasper Vidmar ve yerli statüsünde oynama ihtimali, bu oyuncu ile ilgili son durum nedir?

Öncelikle Vidmar şu anda Fenerbahçe'nin sözleşmeli oyuncusu ve kontrat meselesini çözüme kavuşturduktan sonra bizim bir tasarrufumuz olabilir. Yerli olma meselesine gelince, uzun ve detaylı bir prosedür gerektiriyor lakin oyuncumuz olması durumunda Ağustos sonu Eylül başına kadar bunu gerçekleştirmek için zamanımız var.


Transfer döneminde Erman hocanın da şu ana kadar gördüğü ve önemli bir kesiminde hemfikir olduğu konu, yerli oyuncu fiyatlarının yüksekliği ve buna bağlı olarak mevcut yabancı kuralı. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?

Açıkçası çok farklı görüşler var. Bir kısım 3 + 2 kuralına karşı ve daha fazla yerli oyuncunun sahada olmasını istiyor. Bir diğer taraf ise bunun 4 + 1 'e dönüştürülmesini isterken üçüncü bir kesim ise herhangi bir kısıtlamaya girmeden 5 yabancının da aynı anda sahada olmasına sıcak bakıyor. Bence bu sorunların ve tartışmaların çıkış noktası altyapı. Baktığınız zaman son zamanlarda altyapılardan oyuncu çıkarmakta sıkıntı yaşıyoruz. Mehmet Ali ve Kartal gibi oyuncuları değerlendirmeliyiz ki bu sıkıntıları aşma adına bir adım atabilelim. Yetenekli olsalar dahi bu oyuncular maç tecrübesi kazanmadığı sürece aynı sıkıntılar olacak. Bizde Mehmet Ali ve Kartal başta olmak üzere genç oyuncuların da süre alacağı ortamı yaratmak zorundayız.


İkinci başkan Ahmet Nur Çebi sponsorluk konusunda Hyundai firmasıyla görüştüklerini ve bir görüşme daha yapacaklarını açıkladı, pazarlama bölümünün görüşmeleri devam ettirmesiyle beraber bu konudaki sizlerin son bilgisi nedir ?

Bu görüşmelerde pazarlama departmanıyla sürekli iletişim halindeyiz ve Hyundai isminden de kişisel olarak haberimiz var elbet. Sporda rekabetin ve çıtanın bu denli yüksek olduğu bir noktada sponsor konusu çok önemli. Geçtiğimiz sezon önemli yatırım yapan bir sponsorla neler başarılabileceği görüldü. Ben büyük ve önemli bir sponsor bulacağımızı düşünüyorum ve karamsar değil aksine çok umutluyum.


Başkan Fikret Orman, Erman Kunter'in imza töreninde “Basketbol A.Ş”'yi kurmak istediklerinden ve bu yönde bir hedefleri olduğunda bahsetti. Bu çabaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok önemli bir hedef. Özellikle kulüp takımları açısından ele aldığımızda eğer gerçekleştirebilirsek bizim ve benzeri yapıdaki takımlar açısından ilk olacak. Yönetimle konu üzerinde konuşuyoruz ve Mesut Urgancılar başta olmak üzere toplantılar yapıyoruz. Çünkü baktığınız zaman bu sezon Eurolig katılım payı alıyoruz ve herkesin bildiği üzere İddaa, TV ve ligin isim sponsorundan gelen gelirler var. En önemli nokta, gösterilen niyet ve istektir. Yöneticilerimizin bu konuya oldukça önem verdiklerini söyleyebilirim. Tabi bunun resmiyete dökülmesi için Ocak ayındaki genel kurul önemli çünkü bu tür önemli kararlar genel kurulda alınıyor. Artı Erman hocanın da Fransa tecrübesinden dolayı bize çok yardımcı olacağı muhakkak.


Peki, en az üstyapı kadar önemli olduğuna inandığımız altyapı konusunda Erman hoca dâhil olmak üzere planlarınız nedir?

Öncelikle mevcut durum itibariyle A takımlara veya üstyapıya öncelik verip oradaki düzeni oturtmayı düşünmek zorundayız. Bununla beraber altyapılar sorumlusu Hakan Özmızrak ile bir toplantı gerçekleştirdik ve kendisi bize projeleri hakkında bir rapor sundu. Oyuncu yetiştirmeyi çok seven ve bundan büyük keyif alan Erman hoca da Fransa'dan edindiği bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşacak ve bilindiği üzere sadece Fransa değil diğer liglere de çok hakim bir antrenör. Zaman ilerledikçe mesaimiz sadece Akatlar da değil Seba salonunda da olacak.


Biraz da kariyeriniz ve sizinle ilgili sorulara dönelim. Bilindiği üzere Beşiktaş'tan sıkıntılı bir şekilde ayrıldınız. Bu size tekrar kulübe dönmenizde veya teklif aldığınızda tereddütte düşmenize neden oldu mu?

Hayır, böyle bir tereddüt yaşamadım. Benim sezon bitiminde yaşadığım en büyük tereddüt bırakıp bırakmama konusuydu. Bir iki sezon daha oynamayı düşünüyordum oynama şansım vardı da. Sezon bitiminde ailemle konuşup bu konuyu netleştirmem gerekiyordu. Neticede 20 yılı aşkındır oyunculuk yapan biri olarak deplasmanlar, kamplar... Bir karar aşamasına gelmiştim ve bende bunu aktif basketbolculuğu bırakmak ve genel menajerlik görevine başlamak olarak aldım. Beşiktaş da oyunculuk sonrası kariyerimin başlangıcı için en güzel ve en ideal camialardan biri açıkcası.


Sitemize verdiğiniz ilk röportajda ancak basketbolu bıraktıktan sonra kariyerinize ne tür bir yön vereceğinizi ifade etmiştiniz ve şu anda oyunculuk sonrası kariyerinize GM olarak başladınız basketbol zekası yüksek ve bir PG kadar hatta onlardan da iyi asist ortalamasına sahip bir oyuncu olarak sonraki dönemlerde koçluk yapmayı düşünüyor musunuz?

Koçluk veya antrenörlük sahanın içinde uzun yıllar geçirseniz bile çok farklı bir alan ve pozisyon. Önemli bir tecrübe ve birikim istiyor. İşin yöneticilik yanının uygun olduğunu, daha başarılı olacağımı düşünüyorum.


Peki, oyuncu taraması izleme konusunda aktif olarak rol alacak mısınız?

Transferler sürecinde zaman zaman yapılan bir şey fakat bundan ziyade üstyapı ve A takımlar seviyesinde antrenörlük yapmayı tercih etmememe karşın, altyapılarda ileriki yıllarda görev alıp “scouting” i bu şekilde değerlendirmek isterim.


Hem müessese hemde kulüp takımlarında uzun yıllar geçirdiniz. Oyuncu olarak hangisini tercih ederdiniz? Efes vb gibi maaşları gününde ödenen fakat takım kimyası bakımında sorun yaşayan ve arkadaşlık bağları soğuk gözüken bir yapıyı mı? yoksa zaman zaman ödeme sıkıntıları da olsa taraftar avantajı olan ve takım içi bağları daha sıcak olan kulüp takımlarını mı?

Her iki yapının da kendine göre avantajları var ve bu konuda tek bir tercihim yok açıkçası. Bizler profesyonel oyuncular olarak her ortamda en iyisini vermeye ve ondan en iyisini almak zorundayız. Kariyerim boyunca her iki oluşumunda iyi yanlarını almaya çalıştım. Neticede profesyonel olarak bu işi yapıyorsunuz ve kendi durumumu göz önüne alırsam 2 sezon önce buradaydım ve sonrasında bambaşka bir camianın içine girdim ve tekrar geldim. En önemli nokta sistemlerin artı yanlarını almak.


Tekrar takıma ve gelecek sezona dönecek olursak, 3 kupa ile tamamlanan bir sezon sizin üzerinizde baskı yaratacak mı? Karşılıklı olarak taraftar ve takım beklentisi nedir?

Mutlaka geçen sezonun başarısı baskı yaratacaktır tabi. Sonuçta 3 kupa çok başarılı bir sezon herkeste geçen sezonla ilgili kıyas olacaktır tabi. Ama bizde iyi bir takım kuruyoruz sonuna kadar mücadele eden, sahada her şeyini veren bir takımımız olacak. Seyirci de zaten onu görmek istiyor. Beşiktaş'taki oyunculuk dönemlerinden bunu bilen biri olarak mücadele ettiğiniz zaman seyirci konusunda da sıkıntı yaşamayız. Tabi ki çıta çok yükseldi bizde onun farkındayız. Eurolig organizasyonu Avrupa’nın kulüpler bazındaki en büyük yapısı, orda oynayacağız ve her maç ayrı bir heyecan. Maç kazanmanın çok zor olduğu bir yapı lakin elimizden gelenin en iyisini yapıp, Beşiktaş'ı hep buraları oynamaya alışan bir yapıya sokmak istiyoruz. Bunu başarabildiğimiz takdirde Beşiktaş'ın Euroligin önemli takımları ( Örneğin Panathinaikos ve Siena ) olma adına bir yol alması mümkün olur.


Bu sezon Eurolig'deki değişen statü ve ikinci turda daha fazla maç oynanması bizim için bir avantaj mı?

Top 16'ya kaldığımız takdirde daha fazla maç yapacağız tabi. İkinci turda gruplar sekizli iki takımdan oluşacak, eski statüye göre 6 maçlık seride 2 maç arka arkaya kaybettiğin zaman geri dönmek çok zor oluyordu fakat 14 maçta geri gelme şansınız çok daha fazla. Lakin bunun için geniş bir kadro kurmak zorundasınız. Bizde 12 kişilik bir kadro kurmaya çalışıyoruz. İnşallah güzel şeyleri yapacağız.


Son olarak taraftarımız artık basketbolu daha da sevecek mi? Örneğin bu ekip gittiğinde yeni gelenler için oturmuş bir basketbol kültürü ve yapısı olacak mı?

Bizimde zaten yapmak istediğimiz çalışmaların asıl sonucu ve teması bu. Tabi şubenin tek başına yapacağı bir şeyde değil. Eurolig, Türkiye ligi ve kupası baktığın zaman bir ekip işi. 6-7 kişi bu ekibin içinde olacak, bir 10 kişilik başka bir ekipte buna dâhil olabilir. Fakat burada eksilmeler yaşansa da önemli olan sistemin devam etmesi ve biz bunu oturtmaya çalışacağız. Pazarlama departmanıyla da sürekli görüşme halindeyiz çünkü ULEB prensipleri gereği talepkar bir tutum sergiliyor ve yapılması kolay şeyler istemiyor. Sonuçta onların organizasyonuna katıldık. Bunlarla ilgili çalışmalar var tabi ve belki de bunun için ayrı bir departman kuracağız. Ancak bahsettiğim gibi bu 2-3 kişinin değil 10 belki 15 kişilik bir ekip olacak burada ve hep beraber bu işi taşıyabileceğimizi düşünüyorum.
Haluk Yıldırım, Beşiktaş'taki Gündemi Değerlendirdi Haluk Yıldırım, Beşiktaş'taki Gündemi Değerlendirdi Reviewed by Ferhat Yeşiltaş on 18:41 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.