Ataman, Taraftarların Sorularını Yanıtladı

Galatasaray Medical Park Antrenörü Ergin Ataman, bu akşam Abdi İpekçi Spor Salonu’nda gerçekleştirilen antrenmanın ardından Galatasaraylı taraftarlarla buluştu. Ataman, basın toplantı odasında düzenlenen ve yaklaşık bir saat süren organizasyon boyunca soruları cevaplandırarak takımımızla ilgili son bilgileri taraftarlarımızla paylaştı.

Galatasaray taraftarlarının sezon içinde kendisinden veya takım menajerinden izin alarak antrenmanları izlemeye gelebileceklerini belirterek konuşmasına başlayan Ergin Ataman, “Burada hepimiz Galatasaray Basketbol Takımı’nın başarısı için varız” dedi.

Ataman, daha sonra taraftarların kendisine yönelttiği soruları cevaplamaya başladı.

Akşam antrenmanında takımla birlikte olan Jaka Lakovic’in son durumu hakkındaki bir soruyu yanıtlayan başarılı antrenör, “Lakovic sezon başından beri bizimle beraber; ama bizden ayrı antrenman yapıyor. Benim çok sevdiğim bir çocuk. Aramız hep çok iyi, geçmişte de öyleydi. Diyaloglar her zaman vardı. Jaka Lakovic ve Josh Shipp, geçtiğimiz sezon Galatasaray’da iki ve üç numarada oynayan oyunculardı; fakat biz çıtayı biraz daha yükselterek farklı oyuncular, iyi oyuncular diyemeyeceğim çünkü herkese göre iyi oyuncu kavramı değişebilir ve bunların hepsi büyük oyuncular, tercih ettik. Ve sezon başındaki kadro yapılanmasında o pozisyonlara Henry Domercant ve David Hawkins’i transfer ettik” ifadelerini kullandı.

Jaka Lakovic’in çok büyük bir oyuncu olduğunu vurgulayan Ergin Ataman, “Avrupa’dan mutlaka iyi bir teklif geleceğini düşünüyorduk. Ama kendisi de beklediği teklifi alamadı. Bizim sözleşmeli oyuncumuz, iki yıllık anlaşma yapılmış alınırken. Açıkçası biz hâlâ bekliyoruz. Bir hafta öncesine kadar Lokomotiv Kuban ve UNICS Kazan ihtimalleri vardı. Kazan’ın Euroleague’den elenmesi ve Kuban’ın da tercihini son anda başka bir oyuncudan kullanması nedeniyle gerçekleşmedi transfer” diye konuştu.

Ergin Ataman, Sloven oyuncunun takımdaki geleceği hakkında ise şunları söyledi “Şu anda yönetimle durumu değerlendiriyoruz. Lakovic bir takım bulana kadar bizimle beraber normal antrenmanlara çıkar mı, altıncı yabancı olarak bir süre kadroda bulunur mu, konuşuyoruz. Ama şu bir gerçek ki; biz bu sene önemli yatırım yaptık, ciddi bir bütçe ayırdı yönetimimiz. Bu bütçenin içerisinde Lakovic yok. Çok ciddi, 1 milyon euro değerinde bir kontratı var. Dolayısıyla Lakovic’i de kadroya alarak üzerine bir yük daha bindirmek istemiyoruz. Diğer taraftan oynamasa da sorumluluğumuzu yerine getirerek onun ödemesini yapıyoruz. Bakacağız, belki antrenmanlarda beşe beşe de alabiliriz, belki zaman zaman kadroda da olabilir. Ama bu demek değildir ki; Lakovic, sezon sonuna dek kadromuzda olacak. İyi bir teklif gelirse bizden ayrılacak” dedi.

Son iki sezonda Galatasaray forması giydikten sonra serbest kalan Josh Shipp’in Anadolu Efes ile antrenmanlara çıktığını belirten Ataman, “Josh Shipp, şu an serbest bir oyuncu. Sadece Türkiye’den bir takıma giderse 350.000 $, yani geçtiğimiz sezon Galatasaray’dan almış olduğu bedel kadar, isteme hakkı bulunuyor Galatasaray’ın. Zannediyorum Anadolu Efes’te deneme antrenmanları yapıyormuş, ağır bir sakatlık geçirmişti. Şayet kadroya almayı düşünürlerse mutlaka Galatasaray’a gelerek bir teklif yapacaklardır, yönetimimiz de bunu değerlendirmesinde bulunacaktır” yorumunda bulundu.

Ergin Ataman, bir taraftarın pota altındaki rotasyonun yeterli olup olmayacağına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: “Pota altında dar bir rotasyon olduğunu düşünmüyorum. Ana rotasyonumuzda dört oyuncu var: Milan Macvan, Boniface N’dong, Furkan Aldemir ve Ersin Dağlı. Ben orayı yeterli görüyorum. Zaten maçlarda her birine 20’şer dakika vermek zor bir olay. Zaman zaman bazı maçlarda 30 dakika oynayan olacak, dolayısıyla diğerinin dakikası 10’a düşecektir. Bir sakatlık problemi olmadığı takdirde yeterli olacağını düşünüyorum. Ama sezon içinde her türlü olasılık yaşanabiliyor, inşallah olmaz. Olursa, günü geldiğinde değerlendiririz. Kadroyu kurarken beşinci uzun düşünmüştük. İlkan’ın [Karaman] bizde iş yapabileceğini düşündük, zaten o yüzden Cevher’den [Özer] vazgeçmiştik. Ama İlkan, Fenerbahçe’ye gidince orada beşinci uzun düşünmedik. İzzet [Türkyılmaz] ile ilgilenmiştik, biliyorsunuz; ancak bonservis bedeli çok yüksek olduğu için ve biz de şu an bütçe aşımında olduğumuz için o transfer bu sezon gerçekleşmedi.”

Sezon öncesinde yaşadıkları sakatlıklar nedeniyle takımla birlikte çalışamayan Jamont Gordon ve Henry Domercant’ın durumlarına ilişkin de bilgiler veren Ataman, “Jamont Gordon, aslında iki – üç gün önce antrenmanlara başladı. Antalya maçında da bir süre oynadı. Biz dün de maçta az oynayanlarla bir hazırlık maçı yaptık. Orada da 35-36 dakika oynattık. Ama ayak bileğinde şişlik olmuş dünkü maçtan sonra. İğne yapıldı oraya. Doktorlar iki gün dinlenmesi gerektiğini söylediler. Perşembe günü takımla beraber çalışacak, bir terslik olmazsa hafta sonu oynayacağını düşünüyorum. Henry Domercant, bireysel antrenmanlara başladı. Bu hafta bireysel şekilde topla çalışıyor, pazartesi günü MR çekilecek. Ümit ediyorum ki, o da takım antrenmanlarına başladıktan sonra üçüncü haftadaki Anadolu Efes maçında hazır olacak diye düşünüyorum” diye konuştu.

Ergin Ataman, Beşiktaş ile üç kupa kazandıktan sonra Galatasaray’daki yeni kariyerinde bir baskı hissedip hissetmediğine ilişkin olarak, “Üç ayrı kulvarda mücadele edeceğiz, üçünün sonunda da kupa var. Ve hedefimiz tabii ki üç kupayı da kazanmak. Üzerimizde baskı hissediyor muyuz, hayır, ben hissetmiyorum. Tüm Galatasaraylılar gibi ben de tüm organizasyonlarda birinci olmak istiyorum. Böyle bir baskıyı hissetmem, spor yapıyoruz, ciddi rakiplerimiz var. Türkiye’de bizden büyük bütçeli takımlar var. Eurocup’ta en az bizim kadar bütçeye sahip en az 4-5 takım, hatta bizden fazla bütçesi bulunan Kazan var. Baskı hissetmiyoruz; ama kendimize güveniyoruz. Ve sonuna kadar hedeflerimizi gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz” yorumunda bulundu.

Bir taraftarın Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes gibi büyük bütçelere sahip olan takımlara karşı Türkiye Ligi’ni mi, yoksa Eurocup’ı mı kazanmanın daha kolay olduğu hakkındaki sorusunu geçtiğimiz yıldan örnekleyerek cevaplayan Ataman, “Geçen yıl Beşiktaş’ta bu tecrübeyi yaşadım. EuroChallenge’ı kazanmak daha kolay oldu, lig şampiyonluğuna göre. Lig şampiyonluğu için geçmeniz gereken çeyrek final, yarı final ve final serileri var. Yaklaşık 10-11 maç süren üst düzey serilerin ardından belli oluyor. Avrupa’da ise en azından finali tek maç üzerinden oynuyorsunuz. Ya kazanıyorsunuz ya da kaybediyorsunuz. Bir şey söylemek çok zor. Kâğıt üzerinde incelendiğinde Eurocup’ta şampiyonluk daha kolay gözükebillir; ama orada da Valencia gibi, UNICS Kazan gibi, keza bizim gruptaki Lokomotiv Kuban, BC Donetsk var. Fransız kulüpleri var. Deplasmanlar oynuyorsunuz, birçok şart gelişiyor. Hiçbir şampiyonluk kolay değil. Hepsi zor” şeklinde konuştu.

Beşiktaş’ın başındayken iyi bir hücum takımı izlendiğinin hatırlatılması üzerine konuşan Ergin Ataman, bu sezonki takımın ise savunma üzerine yoğunlaştığının belirtildiği soruya şu yanıtı verdi: “Geçen yıl Beşiktaş ile ligin en çok sayı atan takımıydık. Bunun biraz kadro yapısıyla ilgisi vardı. Sezon başında Deron Williams, daha sonra Carlos Arroyo, Pops [Mensah-Bonsu] gibi çok hızlı hareket eden oyunculara sahip olmamız, bizi biraz daha o tarz basketbola sevk etti. Ama şunun bilincindeyiz, büyük başarılara ulaşabilmeniz için çok iyi savunma yapmanız lazım. Sezon başında kadroyu tespit ederken takımın savunma gücünü yüksek tutmak istedik.”Tecrübeli teknik adam, Boniface N’dong transferinin de nedenlerinden birinin bu tercihleri ile ilgili olduğunu vurgulayarak, “Yoksa fizik olarak daha güçlü oyuncular vardı. Sofoklis’i de alabilirdik, bize teklif edilmişti. Ama N’dong’un savunma anlamında bize daha fazla yardımcı olabileceğini düşündük. David Hawkins, Türkiye’nin en iyi savunmacılarından biri. Göksenin, bana göre şu an Türkiye’nin en iyi savunmacısı. Bu oyuncular kadroda olduğu zaman iyi savunma yapan bir takım hâline geliyoruz. Bu sistemde oynayacağız” dedi.

Bir taraftarımızın Eurocup’taki grupta ikinci ve üçüncü torbanın en güçlü takımlarının yer alıyor olmasını söylemesinin ardından konuşan Ataman, kuranın pek hoşuna gitmediğini açıkça belirterek, “Ben Alman, İtalyan, Fransız takımlarıyla oynamayı tercih ederdim. Batı Avrupa takımlarını daha net tanıyabiliyoruz. Doğu Avrupa takımları, basketbola önemli yatırımlar yapıyor. Rusya, Ukrayna, Polonya deplasmanları, kış şartlarında zorlu olacak. Ama bir kupada şampiyon olmanız için o kupadaki bütün takımlarını yenmeniz gerekiyor. Eurocup’ta hedef şampiyonluk, diyoruz. Evimizdeki ilk maç ile finalin değeri aynı. Gruplarda sayı farkları çok önemli. Onun için taraftarlarımızın da ilk maçtan itibaren bu kupayı küçümsemeden bizimle beraber olmalarını istiyoruz. Biz her deplasmanı ağır şartlarda oynayacağız. Bunu ilk olarak Polonya deplasmanında da göreceğiz. Galatasaray bu turnuvanın favori takımlarından biri olduğu için bize en ciddi şartları sunacaklar. Biz burada ilk maçtan itibaren taraftar baskısını kullanmalıyız” yorumunu yaptı.

Sezon öncesinde alınan tüm oyuncuları çok istediğini belirten Ergin Ataman, en fazla David Hawkins transferinde zorlandıklarını anlattı: “Hepsi istediğim oyunculardı; ama “en çok hangi transferde zorlandınız” diye sorarsanız eğer, en çok David Hawkins transferinde bayağı zorlandık. Türkiye’deki kurallar gereği Beşiktaş ile ciddi bir bonservis problemi vardı. Ve ciddi bir rakibimiz Fenerbahçe Ülker vardı. O dönemde hatırlarsınız, gazetelerde bir gün, “David Hawkins Galatasaray’da”, bir gün, “David Hawkins Fenerbahçe’de” yazıyordu. Yaklaşık üç hafta boyunca böyle devam etti. Sonunda bu savaşı kazanan biz olduk. Ciddi anlamda epey emek sarf ettik. Yönetim, fedakârlık yaptı. Geçtiğimiz sezon David Hawkins’in benle beraber oynamasının da etkisi oldu son kararında. Zor bir transferdi bizim için. Benim bile, “David Hawkins’i kaçırdık, Fenerbahçe aldı” dediğim gün oldu. Yılmadık, sonuna kadar da mücadelemizi gösterdik. Ve bu transferi gerçekleştirdik. Çok istediğim bir oyuncuydu. Sadece teknik olarak değil, psikolojik olarak da çok önemli bir oyuncu. O yüzden bu transferi söyleyeceğim.”

Taraftarların son iki sezonda kadroda yer alan oyunculardan Tutku Açık ile neden devam edilmediğini sormaları üzerine Ataman, sezon öncesinde bu bölgedeki tercih sebeplerini anlattı. Jamon Gordon’un takımdan ayrılmasının kadro yapılanmasını etkilediğini söyleyen başarılı antrenör, “Sezon başındaki kadro yapılanmasında oyun kurucu olarak mutlaka bir yabancı oyuncu olması gerektiğini düşündük. Ben geçen seneki takımdan Jamon Gordon’un kalmasını istiyordum. Ancak kontratındaki, “Türkiye’de 150 bin dolar karşılığında transfer olabilir” maddesinden dolayı tutamadık. Anadolu Efes ciddi bir teklif yaptı kendisine. Doğal olarak, Oktay [Mahmuti] da çok verim aldığı bir oyuncu olduğundan üzerine gittiler. Ve Gordon’u transfer etmeyi başardılar. Biz de 1-2 oynayan diğer [Jamont] Gordon’u getirdik. Tutku, benim hem Telekom’daki hem de Galatasaray’daki performansından dolayı benim de çok beğendiğim bir oyuncuydu. Bizim burada bir tercihi yapmamız gerekiyordu. Ender’in [Arslan] Galatasaray ile bir sözleşmesi vardı. Artı tecrübeli bir oyuncu, A Milli Takım’ın oyun kurucusu. Ender’i tutmaya karar verdik” dedi.

Ergin Ataman, tercihin daha çok Engin Atsür ve Tutku Açık arasında yapıldığını belirterek, “Açıkçası biraz daha şutu iyi olan, skor gücü yüksek olan Engin Atsür üzerinde bir tercih yaptık. Bunun bir nedeni de Tutku’nun kontratının bitmiş olmasıydı. Tutku’nun sözleşmesi devam ediyor olsaydı, belki böyle bir tercih yapmazdık. Yaş olarak da takımı o bölgede gençleştirme politikasını izledik. Engin Atsür, Tutku Açık’tan genç bir oyuncu. Bir de son iki sezonda Tutku ve Andric, hücumda iyi işleyen bir ikiliydi; ama savunmada da ciddi sıkıntılar veriyordu. Özellikle Andric. Andric’ten vazgeçince Tutku’dan da vazgeçtik. Aslında kilit biraz Gordon. Gordon transfer olmasaydı, geçen sezonki kadroya yakın bir kadroyla oynayarak birçok oyuncuyu tutmayı düşünüyordum. Gordon’un gitmesiyle beraber kadroda bir revizyon yaptık. Biraz takım kimyasıyla alakalı” ifadelerini kullandı.

Anadolu Efes kariyerindeki bir Maccabi maçında eski oyuncularından Igor Rakocevic ile arasındaki tartışmanın hatırlatılmasından sonra konuya açıklık getiren Ataman,  “Yaklaşık olarak 16 yıldır baş antrenör olarak çalışıyorum. Çok büyük oyuncularla çalıştım. Petar Naumoski, İbrahim Kutluay, Hidayet Türkoğlu, Mirsad Türkcan, Mehmet Okur, yabancılardan Alphonso Ford, şu an aklıma gelmeyen birçok büyük oyuncuyla çalıştım. Son olarak Deron Williams, Carlos Arroyo… Bunların içerisinde bir tek Rakocevic ile problem yaşadım. Ben o günkü takım kimyasına uymadığını düşünüyordum. Geriye de dönüp, konuyu deşmek istemiyorum. Maccabi maçındaki anlık bir olaydı. Yoksa benim fikrimi yönetime bildirdiğim bir konuydu. Ama bir türlü gerçekleşmeyince sonunda ayrılan ben olmuştum. Zaman zaman oyuncu ve sporcular arasında sert diyaloglar olabilir; ancak sorun o değildi. Sorun, çok daha büyüktü. 16 yıllık kariyerim boyunca anlaşamadığım tek oyuncuydu. Aslında iyi bir çocuktu; ama saha içinde benim basketbol felsefemle onun kafasındaki basketbol birbirine uymuyordu. Ve sorun git gide büyümüştü…” dedi.

Jamont Gordon’un klasik bir point-guard olmamasından ötürü bu bölgeye herhangi bir takviye düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruyu yanıtlayan Ataman, “Gordon tam olarak bir numara değil, doğru. Takımı durdursun, “bir dakika, sen oraya git, sen şuraya” desin, pick and roll oynatsın, o tarz bir oyuncu değil. Biz kadroda Türk oyuncuları belirledikten, Ender ve Engin’in söz konusu özelliklere sahip olduğunu tespit ettikten sonra, bu bölgeye skorer ve 1-2 numarayı oynayabilen bir guard getirmek istedik. Jamon Gordon da bu tarz bir oyuncuydu. Savunma ağırlıklı bir takım kurduğumuz için oyun kurucu pozisyonundan delik vermemek istedik. Göksenin’in özellikle bir numara üzerinde iyi savunma yaptığını bildiğimizden, alacağımız guardın da iki numara üzerinde benzer bir savunma yapabilecek bir oyuncu olmasının planını yaptık. Onun için Jamont Gordon’a gittik. Ama sezon için stratejik gereksinimler olursa bunun değerlendirmesini de yaparız. Şu an için takımımızın ilave bir oyun kurucuya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum, bu şekilde bir planımız da yok. Zaten kadroda beş yabancı oyuncu bulunabiliyor” şeklinde konuştu.

Ergin Ataman, Jamont Gordon’u zaman zaman bir numara, zaman zaman da iki numara kullanacaklarını, büyük maçlardaki performanslar belirleyici olacağını belirtirken. ABD’linin çok kaliteli bir oyuncu olduğunu ve takıma neler verebileceğini zaman içinde göreceğini söyledi.

Ergin Ataman, sezona iyi bir başlangıç yapan Engin Atsür için ise şu yorumda bulundu: “Engin ile kendisi 15 yaşındayken, Efes Pilsen Genç Takımı’nda oynarken tanıştım. Sonra A Takım antrenörü olduğumda, Engin’i 16 yaşında A Takım maçlarında oynatıyordum. O günden beri takip ediyorum, çok beğendiğim bir oyuncu. Tam aranılan tarzda, fiziksel olarak güçlü, takımı kontrol edebiliyor, çok zeki. Skor gücü ve çok iyi de bir şutu var. Son yıllarda çok şanssız sakatlıklar geçirdi. Bir tek Beşiktaş’ta iyi bir sezon geçirmişti. Zaten ondan sonra Fenerbahçe’ye transfer oldu; ancak Fenerbahçe’de hep sakatlıklar yaşadı. Efes’teki son sezonunda da sakattı. Yakından tanıdığım için sakatlığının geçtiğini bilerek hareket ettim. Engin’in tek sorunu sakatlık. Sakat olmadığı takdirde Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından biri olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllar A Milli Takım ve Galatasaray için oynayabilecek bir oyuncu. Fenerbahçe’de zaman zaman inişler çıkışlar yaşadı. Ama şu andaki başlangıcı bizim takım için oldukça iyi.”

Takım stratejisi olarak istediği noktaya gelmek üzere olduklarını belirten Ergin Ataman, “Savunma ve hücumda neler yapmamız gerektiğini anlamış durumdayız. Daha fazla beraber oynadıkça iyi olacağız. Zor durumlarda kilidi nasıl açacağımızı zaman için çözeceğiz. Jamont Gordon ve Henry Domercant’ın sakatlıkları sıkıntı. Onlar geldikten sonra da bir zamana ihtiyacımız olacak. Şu anda biz üç – dört yabancıyla oynuyoruz; ama rotasyona çok önemli bir oyuncu daha gelecek. Henry Domercant’ın bu takımda 25 ila 28 dakika arasında bir ortalaması olacak, dolayısıyla diğer oyuncuların rotasyondaki yerlerinde değişiklikler yaşanacaktır. O açıdan bir an önce gelmelerini bekliyorum” dedi.

Tecrübeli teknik adam, genç oyuncuların takımdaki rolünün dinamizmi artırmak olduğunu belirterek, "Onlar için de Avrupa’nın en kaliteli kadrolarından birinin içinde yer almak, o oyuncularla beraber antrenman yapmak önemli. Bugün kısa oyuncu sıkıntısı olduğu için Can Korkmaz, daha fazla rol aldı, özellikle 5’e 5’lerde. Gün gelecek, uzunlarda sıkıntı olacak belki, o zaman diğer genç uzunlarımız rol alacak. O dönemlerde şanslarını en iyi şekilde kullanacaklar. Ama büyük maçları soruyorsanız eğer, tabii zor. Büyük maçlarda oynayamazlar. Yine de bazı maçlarda üç dakika, beş dakika Galatasaray forması giyebilirler. Bu da onlar için önemli şans" ifadelerini kullandı.

Ergin Ataman, Galatasaray’ın bugün yapısının üst düzey bir Euroleague takımı seviyesine geldiğini belirterek, takımı yeniden Euroleague’e taşıyacaklarını düşündüğünü söyledi: “Galatasaray’ın bugünkü yapısı, sadece kadro yapısı olarak değil; yönetimin bakış açısı ve organizasyon şeması, Galatasaray’ı zaten üst düzey bir Euroleague takımı seviyesine getirmiş durumda. Bunda bizden önce bu kulüpte çalışan tüm yöneticilerin, antrenörlerin çok büyük payı var. Şimdi bayrak bizde. Tek sıkıntı, geçen yıl Galatasaray’ın yarı finalde Beşiktaş’a elendiği için Euroleague hakkını kaybetmiş olması. Bu çok önemli değil. Bir yıl kaybedilebilir. Galatasaray’ın futbol takımı, geçtiğimiz sezon Avrupa’da oynamadı veya son yedi – sekiz yıl içinde UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı çok sezon var. Ama bizim ana hedefimiz, en kısa zamanda tekrar Euroleague’de yer almak. Bunu yapabilmek için de ya Türkiye Ligi’nde yukarıda olacaksınız ya da Eurocup’ı kazanacaksınız. Bunlardan en az birini başararak Galatasaray’ı yeniden Euroleague’e taşıyacağımızı düşünüyorum.”

Takımın saha içi liderinin kim olacağı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Ataman, “David Hawkins takım kaptanı. Bazı insanlarda doğal liderlik vardır, David Hawkins’te de bu var. Ben daha önceki yıllarda takip ederken görmüştüm bunu. Geçen yıl da tespit ettim zaten. Lider özelliğini takım kaptanlığıyla birleştirerek daha verimli olmasını istedik. Takımın saha içindeki lideri David Hawkins. Ama bu demek değildir ki, her maçta takımı David Hawkins sırtlayıp götürecek. David’in de kötü oynadığı, formsuz, yorgun, hasta olacağı günler olacaktır. Ya da onun iyi oynadığı günlerde ondan daha iyi olan oyuncular da olacaktır. Burada bizim için önemli olan herkesin beraber oynaması. Takım liderliğini yapacaktır David. Ama bazı maçlarda göreceğiz ki, skor olarak belki bazen Henry, bazen Jamont, Ender, Engin öne çıkacak” şeklinde konuştu.

Bir taraftarın, “Geçen sezon Siena’dan David Hawkins’i ve Olympiakos’tan Zoran Erceg’i Beşiktaş’a aldınız. Bu sezon ise Euroleague’den Henry Domercant ve Jamont Gordon’u Eurocup’a getirdiniz, oyuncuları nasıl ikna ediyorsunuz” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Ataman, “Hangi kupa olursa olsun, çok önemli değil. Ben Galatasaray’ın Euroleague’e bir yıl ara verdiğini düşünüyorum; ama bugüne kadar gittiğim her takımda büyük oyuncularla konuşarak benimle birlikte çalışmaya ikna etmişimdir. Tabii ki Galatasaray ön plandadır; ancak Ergin Ataman’ın olduğu her yerde büyük hedefler vardır. Oyuncular bunu bilir, tercihlerini de buna göre yaparlar. Bilirler ki; Ergin Ataman’ın olduğu yerde iyi basketbol oynanır; şampiyonluğa, hedefe giden bir takım olur, profesyonel şartlar oluştuğu zaman gelirler, bu sene de öyle oldu. Birçok oyuncumuzla kontratımız iki, üç yıl. İnşallah önümüzdeki yıl da aynı kadroyla Euroleague şampiyonluğunu kovalarız” dedi.

Sohbetin ardından antrenörümüz Ergin Ataman ve taraftarlar, toplu fotoğraf verdiler.

İçerik: Galatasaray.org