Galatasaraylı Zaza'dan İlk Röportaj
Galatasaray ile NBA'deki lokavt süresinde geçerli olmak üzere 1 yıllık anlaşma imzalayan Gürcü pivot Zaza Pachulia, GSTV'ye verdiği röportajda yeni sezona dair beklentilerini ve yeni takımı ile ilgili görüşlerini paylaştı..
Sarı-Kırmızılı kulübün resmi internet sitesinde yer alan röportaj şöyle;
Transferinle ilgili olarak neler söylemek istersin?
Çok mutluyum ve çok şanslıyım ki bu transfer oldu. Ve lokavt bitene kadar Galatasaray’da forma giyeceğim.
Şunu merak ediyor taraftarlar, lokavtın bitmeme durumu olabilir mi? Ya da lokavt biterse de Zaza’nın Galatasaray’da kalma gibi bir durumu olabilir mi?
Galatasaray ile bir senelik kontrat yaptım. Eğer NBA'de bir sezonu kaçırısak o zaman bütün sene Galatasaray’da olacağım. Bekliyoruz ama ben sanki bütün sene Galatasaray’da oynayacağım gibi çalışacağım.
Galatasaray’ın transfer teklifini kabul etmende ne gibi faktörler vardı? Söyleyebilir misin?
Galatasaray çok iyi bir takım. Oktay hoca çok iyi işler yaptı senelerdir. Böyle bir başarılı takımda Oktay hoca ile oynamak hem zevkli, hem de keyifli olacak. Zaten ben onun istediği tipte, savunmayı seven bir oyuncuyum. Ve bakalım maçlar başlasın, her şey ortaya çıkacak.
2003’te draftta birinci turdan seçilmeni bekliyordu herkes, belki sende öyle bekliyordun. İkinci turdan seçildin. İkinci turdan seçilip takımın ana oyuncusu olmak hakikaten zor. Ama sen bunu başardın, nasıl başardın peki?
Bence NBA’de 2003'te son on yılın en güçlü draftı oynandı. LeBron James, Carmelo Anthony, Chris Bosh, Dwayne Wade vardı ve ilk turda seçildiler. Sizin de söylediğiniz gibi hiç de kolay değil ikinci turdan seçilen oyuncu için. Bu şansı alıp kullanmak ve 8 sene NBA'de kalmak hiç de kolay değil. Ama iyi değerlendirdim, şansımı iyi kullandım ve çok antrenman yaptım. İyi bir oyuncu olmak istedim, zaten 19 yaşındaydım 2003’te. Ve de kendimi geliştirdim en önemli faktör buydu.
Bir savunmacı olarak anılıyorsun ama Oktay Mahmuti bir savunmacıyla hücumcuyu ayırmayacak bir hoca. Dolayısıyla sana da bu gözle bakmıyor ve hem savunmacı hem hücümcu gözüyle bakıyor. Oktay Mahmuti’nin bu görüşüne ne diyorsun?
Her takım kazanmak ister. Bunun için savunma yapmak lazım. Oktay hoca da savunmayı seven bir antrenör. Bu tarzını da beğeniyorum. Ve tabii ki kazanmak istiyorsak hücumda da rahatlık olması lazım her oyuncu için. Tabii bu da olursa daha kolay olacak takım için oynamak ve maçı kazanmak.
Ülkerspor’dayken Panathinaikos karşısında 26 sayı, 8 ribaundluk performansın vardı. Karşı tarafta Lakovic vardı. Senin takımında Tutku ve Haluk vardı. Şimdi onlarla birlikte oynayacaksın. Ne söylemek istersin hem maç hem de bu birliktelik için?
Basketbolun güzelliği bu zaten. Bir sene bir takımdasın, birkaç sene sonra başka takımda. Bunun için takım olarak iyi oynamak ve sahada takım olarak anlaşabilmek önemli. Bu olursa zaten basketbol oynamak daha zevkli olacak. Haluk ve Tutku’yu çok iyi tanıyorum. Diğer oyuncuları da uzaktan tanıyorum, yani birbirimize karşı oynadık. Bunun için saha içinde beraber oynamak, takım olmak kolaylaşırsa maçları kazanmak da daha kolay olur.
Bir röportajda annene olan düşkünlüğünden bahsediyorsun. 15 yaşında evin tek erkeği olarak kaldın diye biliyoruz. Anne ve aile gibi kavramlar senin için ne ifade ediyor hayatında?
Çok önemli. Zaten annem olmasaydı ben belki burada olmazdım. Çünkü 15 yaşındayken babamı kaybettim ve basketbolu bırakmaya karar verdim. Ama annem her zaman yanımda kaldı, o da basketçiydi. Çok iyi anladı beni ve yardım etti, bunun için buraya kadar geldim.
Türkiye'deyken genç oyuncu konumundaydın ama NBA yıldızı olarak döndün. Aradaki fark da son derece önemlidir herhalde. Neler söylemek istersin?
Aradaki fark 8 sene ve 8 yıl NBA için uzun bir süre. Bu süreçte çok şey gördüm, öğrendim. Başarılı ve başarısız günler de geçirdim zaten böylece hem hayatta hem de kariyerinde daha iyi bir insan olabilirsin. Onun için olduğum yerden mutluyum ve tabi ki daha iyi olmaya çalışıyorum.
NBA'de 8 yılda 580 maç oynadın. Bu sene Euroleague'de oynayacaksın. Bu iki organizasyon arasındaki farkları nasıl değerlendiriyorsun?
Nasıl bir fark olacağını şu an kestiremiyorum çünkü lokavttan bu yana 60 oyuncu NBA'den Avrupa'ya geçti. Onların çoğunu sahada göreceğim. Euroleague çok güçlü bir lig. Çok iyi takımlar var. Zaten NBA takımları son birkaç sezondur Avrupa'ya gelip Euroleague takımlarıyla maç yapıyorlar ve kolay kazanamıyorlar, hatta kaybediyorlar. Bu yüzden arada pek fazla fark yok. Galatasaray ilk defa bu lige katılacak ve ben de bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum. Elimden geleni yapacağım ki takımım burada başarılı olsun.
Galatasaray'daki kariyerine belki de Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe'ye karşı oynayarak başlayacaksın. Galatasaray taraftarı da uzun süredir bu maçı bekliyor ve belki de sana sosyal medya üzerinden mesajlar yolluyorlardır. Bu maçla ilgili ne söylemek istersin?
Fenerbahçe'ye karşı maç kazanmanın ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü 6 sene Türkiye'de yaşadım ve bunu gördüm. Belki ilk defa sahaya çıkacağım ama ben büyük maçlara alışığım ve kariyerimde büyük maçlar oynadım. Onun için elimizden geleni yapıp bu maçı kazanacağız ki sezona doğru başlayalım. Bu çok önemli.
Amerika ile Türkiye arasında saat farkı var ama Abdi İpekçi'de oynanan erkekler final serisini ve Vilnius'ta yapılan Euroleague elemelerini izleme şansın oldu mu?
Maalesef izleme şansım olmadı ama internetten takip ediyordum. Galatasaray'ın Euroleague ön elemesindeki başarısını herkes konuşuyordu. Türkiye liginde final oynamak ardından Euroleague'e katılmak... Transferimden önce bana Türkiye'de hangi takımları beğeniyorsun diye sorulmuştu. Ben de Galatasaray ve Efes Pilsen'in bu sezon iyi takımlar olarak gözüktüğünü söylemiştim. Bu takımlardan birinden teklif geldi ve bende kabul edip burada olduğum için mutluyum.
Galatasaray taraftarı Abdi İpekçi'de muhteşem bir atmosfer oluşturuyor ve bunu duyduğunu da daha önce söylemiştin. Galatasaray taraftarının bu sezon Beko Basketbol Ligi maçları olsun, Euroleague maçları olsun, dolduracağı Abdi İpekçi ve yaratacağı atmosfer için neler söylemek istersin?
Atmosferi her zaman çok seven bir oyuncuyum. Ben sahadayken güzel bir hareketimden veya basketimden sonra hemen taraftara dönüyorum. Onların desteğiyle şevkleniyorum ve taraftarla iletişimim oluyor. Taraftar yanınızda olduğunda oyundan daha çok zevk alıyorsunuz. Böylece daha iyi oynayıp kazanmak istiyorsunuz. Onun için bu atmosfer bizim avantaj olacak.
Atlanta Hawks'ta oynarken de taraftarın sevgilisi durumundaydın. Senin için maçlardan önce videolar hazırlıyorlardı. Bunun için ne söylemek istersin?
Atlanta taraftarının sevgisini kazanmak kolay değildi. Bana olan sevgi her sene arttı, 6 sene sonra bu duruma geldi. Takımdaki en sevilen oyunculardan biriydim ve bu bence gurur verici bir şeydi. Seyircinin beni sevmesi, sahaya çıktığımda destek vermesi beni daha çok motive ediyordu.
Oktay Mahmuti Avrupa'nın en büyük koçlarından birisi, Euroleague'in en başarılı isimlerinden bir tanesi. Galatasaraylılar’ın çok sevdiği ve taraflı tarafsız herkesin beğendiği bir isim. Oktay Mahmuti ile ilgili neler söylemek istersin?
Ben Türkiye'den giderken kendisi Efes Pilsen'de çalışıyordu. Maalesef şimdiki kadar yakın değildik. Birbirimizi rakip olarak tanıyorduk. Galatasaray'a transfer olmadan önce Oktay Hoca ile konuştum. Zaten o benim oyun tarzımı biliyor ve beni beğendiğini söyledi. Onun sistemine kolay adapte olacağımı söyledi.
Sarı-Kırmızılı kulübün resmi internet sitesinde yer alan röportaj şöyle;
Transferinle ilgili olarak neler söylemek istersin?
Çok mutluyum ve çok şanslıyım ki bu transfer oldu. Ve lokavt bitene kadar Galatasaray’da forma giyeceğim.
Şunu merak ediyor taraftarlar, lokavtın bitmeme durumu olabilir mi? Ya da lokavt biterse de Zaza’nın Galatasaray’da kalma gibi bir durumu olabilir mi?
Galatasaray ile bir senelik kontrat yaptım. Eğer NBA'de bir sezonu kaçırısak o zaman bütün sene Galatasaray’da olacağım. Bekliyoruz ama ben sanki bütün sene Galatasaray’da oynayacağım gibi çalışacağım.
Galatasaray’ın transfer teklifini kabul etmende ne gibi faktörler vardı? Söyleyebilir misin?
Galatasaray çok iyi bir takım. Oktay hoca çok iyi işler yaptı senelerdir. Böyle bir başarılı takımda Oktay hoca ile oynamak hem zevkli, hem de keyifli olacak. Zaten ben onun istediği tipte, savunmayı seven bir oyuncuyum. Ve bakalım maçlar başlasın, her şey ortaya çıkacak.
2003’te draftta birinci turdan seçilmeni bekliyordu herkes, belki sende öyle bekliyordun. İkinci turdan seçildin. İkinci turdan seçilip takımın ana oyuncusu olmak hakikaten zor. Ama sen bunu başardın, nasıl başardın peki?
Bence NBA’de 2003'te son on yılın en güçlü draftı oynandı. LeBron James, Carmelo Anthony, Chris Bosh, Dwayne Wade vardı ve ilk turda seçildiler. Sizin de söylediğiniz gibi hiç de kolay değil ikinci turdan seçilen oyuncu için. Bu şansı alıp kullanmak ve 8 sene NBA'de kalmak hiç de kolay değil. Ama iyi değerlendirdim, şansımı iyi kullandım ve çok antrenman yaptım. İyi bir oyuncu olmak istedim, zaten 19 yaşındaydım 2003’te. Ve de kendimi geliştirdim en önemli faktör buydu.
Bir savunmacı olarak anılıyorsun ama Oktay Mahmuti bir savunmacıyla hücumcuyu ayırmayacak bir hoca. Dolayısıyla sana da bu gözle bakmıyor ve hem savunmacı hem hücümcu gözüyle bakıyor. Oktay Mahmuti’nin bu görüşüne ne diyorsun?
Her takım kazanmak ister. Bunun için savunma yapmak lazım. Oktay hoca da savunmayı seven bir antrenör. Bu tarzını da beğeniyorum. Ve tabii ki kazanmak istiyorsak hücumda da rahatlık olması lazım her oyuncu için. Tabii bu da olursa daha kolay olacak takım için oynamak ve maçı kazanmak.
Ülkerspor’dayken Panathinaikos karşısında 26 sayı, 8 ribaundluk performansın vardı. Karşı tarafta Lakovic vardı. Senin takımında Tutku ve Haluk vardı. Şimdi onlarla birlikte oynayacaksın. Ne söylemek istersin hem maç hem de bu birliktelik için?
Basketbolun güzelliği bu zaten. Bir sene bir takımdasın, birkaç sene sonra başka takımda. Bunun için takım olarak iyi oynamak ve sahada takım olarak anlaşabilmek önemli. Bu olursa zaten basketbol oynamak daha zevkli olacak. Haluk ve Tutku’yu çok iyi tanıyorum. Diğer oyuncuları da uzaktan tanıyorum, yani birbirimize karşı oynadık. Bunun için saha içinde beraber oynamak, takım olmak kolaylaşırsa maçları kazanmak da daha kolay olur.
Bir röportajda annene olan düşkünlüğünden bahsediyorsun. 15 yaşında evin tek erkeği olarak kaldın diye biliyoruz. Anne ve aile gibi kavramlar senin için ne ifade ediyor hayatında?
Çok önemli. Zaten annem olmasaydı ben belki burada olmazdım. Çünkü 15 yaşındayken babamı kaybettim ve basketbolu bırakmaya karar verdim. Ama annem her zaman yanımda kaldı, o da basketçiydi. Çok iyi anladı beni ve yardım etti, bunun için buraya kadar geldim.
Türkiye'deyken genç oyuncu konumundaydın ama NBA yıldızı olarak döndün. Aradaki fark da son derece önemlidir herhalde. Neler söylemek istersin?
Aradaki fark 8 sene ve 8 yıl NBA için uzun bir süre. Bu süreçte çok şey gördüm, öğrendim. Başarılı ve başarısız günler de geçirdim zaten böylece hem hayatta hem de kariyerinde daha iyi bir insan olabilirsin. Onun için olduğum yerden mutluyum ve tabi ki daha iyi olmaya çalışıyorum.
NBA'de 8 yılda 580 maç oynadın. Bu sene Euroleague'de oynayacaksın. Bu iki organizasyon arasındaki farkları nasıl değerlendiriyorsun?
Nasıl bir fark olacağını şu an kestiremiyorum çünkü lokavttan bu yana 60 oyuncu NBA'den Avrupa'ya geçti. Onların çoğunu sahada göreceğim. Euroleague çok güçlü bir lig. Çok iyi takımlar var. Zaten NBA takımları son birkaç sezondur Avrupa'ya gelip Euroleague takımlarıyla maç yapıyorlar ve kolay kazanamıyorlar, hatta kaybediyorlar. Bu yüzden arada pek fazla fark yok. Galatasaray ilk defa bu lige katılacak ve ben de bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum. Elimden geleni yapacağım ki takımım burada başarılı olsun.
Galatasaray'daki kariyerine belki de Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe'ye karşı oynayarak başlayacaksın. Galatasaray taraftarı da uzun süredir bu maçı bekliyor ve belki de sana sosyal medya üzerinden mesajlar yolluyorlardır. Bu maçla ilgili ne söylemek istersin?
Fenerbahçe'ye karşı maç kazanmanın ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü 6 sene Türkiye'de yaşadım ve bunu gördüm. Belki ilk defa sahaya çıkacağım ama ben büyük maçlara alışığım ve kariyerimde büyük maçlar oynadım. Onun için elimizden geleni yapıp bu maçı kazanacağız ki sezona doğru başlayalım. Bu çok önemli.
Amerika ile Türkiye arasında saat farkı var ama Abdi İpekçi'de oynanan erkekler final serisini ve Vilnius'ta yapılan Euroleague elemelerini izleme şansın oldu mu?
Maalesef izleme şansım olmadı ama internetten takip ediyordum. Galatasaray'ın Euroleague ön elemesindeki başarısını herkes konuşuyordu. Türkiye liginde final oynamak ardından Euroleague'e katılmak... Transferimden önce bana Türkiye'de hangi takımları beğeniyorsun diye sorulmuştu. Ben de Galatasaray ve Efes Pilsen'in bu sezon iyi takımlar olarak gözüktüğünü söylemiştim. Bu takımlardan birinden teklif geldi ve bende kabul edip burada olduğum için mutluyum.
Galatasaray taraftarı Abdi İpekçi'de muhteşem bir atmosfer oluşturuyor ve bunu duyduğunu da daha önce söylemiştin. Galatasaray taraftarının bu sezon Beko Basketbol Ligi maçları olsun, Euroleague maçları olsun, dolduracağı Abdi İpekçi ve yaratacağı atmosfer için neler söylemek istersin?
Atmosferi her zaman çok seven bir oyuncuyum. Ben sahadayken güzel bir hareketimden veya basketimden sonra hemen taraftara dönüyorum. Onların desteğiyle şevkleniyorum ve taraftarla iletişimim oluyor. Taraftar yanınızda olduğunda oyundan daha çok zevk alıyorsunuz. Böylece daha iyi oynayıp kazanmak istiyorsunuz. Onun için bu atmosfer bizim avantaj olacak.
Atlanta Hawks'ta oynarken de taraftarın sevgilisi durumundaydın. Senin için maçlardan önce videolar hazırlıyorlardı. Bunun için ne söylemek istersin?
Atlanta taraftarının sevgisini kazanmak kolay değildi. Bana olan sevgi her sene arttı, 6 sene sonra bu duruma geldi. Takımdaki en sevilen oyunculardan biriydim ve bu bence gurur verici bir şeydi. Seyircinin beni sevmesi, sahaya çıktığımda destek vermesi beni daha çok motive ediyordu.
Oktay Mahmuti Avrupa'nın en büyük koçlarından birisi, Euroleague'in en başarılı isimlerinden bir tanesi. Galatasaraylılar’ın çok sevdiği ve taraflı tarafsız herkesin beğendiği bir isim. Oktay Mahmuti ile ilgili neler söylemek istersin?
Ben Türkiye'den giderken kendisi Efes Pilsen'de çalışıyordu. Maalesef şimdiki kadar yakın değildik. Birbirimizi rakip olarak tanıyorduk. Galatasaray'a transfer olmadan önce Oktay Hoca ile konuştum. Zaten o benim oyun tarzımı biliyor ve beni beğendiğini söyledi. Onun sistemine kolay adapte olacağımı söyledi.
Galatasaraylı Zaza'dan İlk Röportaj
Reviewed by Ferhat Yeşiltaş
on
03:00
Rating:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder