Memo, Bir Şampiyonluk Daha İstiyor
NBA'de şampiyonluk yaşayan tek Türk basketbolcusu olan Mehmet
Okur'un hayali, kariyeri bitmeden bir şampiyonluk yüzüğü daha takmak.
Sakatlıklarla boğuşan ve yeni sezona hazır hale gelmeyi uman Okur
"Tecrübelerimle şampiyon olabilecek takımlarla anlaşma imzalamak
istiyorum" dedi..
Sezon başındaki Lokavt süresince Türk Telekom forması giyen, ardından NBA'de New Jersey Nets'te sezona başladıktan sonra sakatlanan ve geçtiğimiz ay takas edildiği Portland Trail Blazers tarafından da serbest bırakılan Mehmet Okur'un ismi bir süredir gelecek sezon için Fenerbahçe Ülker ile anılıyordu. Deneyimli pivot, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun davetlisi olarak
katıldığı toplantıda, ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarının sorularını
yanıtladı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan TADF Başkanı Ali
Çınar, Okur'u ağırlamaktan onur duyduklarını söyledi.
Çınar'ın ardından söz alan Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Hüseyin Müftüoğlu da ''Mehmet Okur, biz diplomatların yıllarca yapmaya çalıştığı ülkeyi tanıtma mücadelesinde büyükelçimiz oldu. 'Türkiye' dendiği zaman kafalarda oluşan algıların değişmesinde rol oynadı. Aynı zamanda Türk sporcusunun NBA'de oynayabilme yetisine sahip olduğunu gösterdi. Bu bağlamda kendisine ülke olarak, millet olarak şükranlarımız var'' diye konuştu.
Mehmet Okur ise 10 yıldır NBA'de basketbol oynadığını anımsatarak, ''İlk geldiğim günden bu yana hem saha içinde hem de saha dışında örnek olmayı istedim. Hep kendime söz veriyordum. Yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyordum. Antrenmanlara ve oynadığım maçlara hep ilk ben giderdim ve en son ben çıkardım. Sonuçta Türkiye'yi temsil ediyorum. Bu benim için bir şereftir. Burada olmak gerçekten gurur verici bir olay'' dedi. Okur, ''Hidayet'e kapıyı ben açtım. Arkamızdan Ersan, Ömer, Semih ve Enes bu kapıdan girdi. Birçok genç arkadaşımız da bu kapıdan girmeye devam edecek'' şeklinde konuştu.
NBA yıldızlarından Kareem Abdul-Jabbar'ın öğrencilik döneminde sınıfta otururken öğretmeninin ayakta olduğunu sanarak ''Artık otur'' dediğinin hatırlatılması üzerine de milli basketbolcu, ''Okulda benim de boyum diğer arkadaşlarımdan uzundu. Sınıfta en arkaya oturuyordum. Şenliklerde hep bayrağı ben taşıyordum. Ama hiçbir zaman 'oğlum artık otursana' gibi bir şey hiç başıma gelmedi ama arka sıralarda çok dirsek çürüttüm'' dedi.
14 yaşına kadar oynadığı futbolu bırakarak basketbola nasıl geçtiği yönündeki soruları Mehmet Okur, şöyle yanıtladı: ''14 yaşına geldiğim yaz, boyum çok fazla uzadı. Boyum 10-12 santimetre kadar uzadı. Zaten diğer arkadaşlarımdan uzundum. Ailemin tanıdığı vasıtasıyla Oyak Renault takımına deneme amaçlı aldılar. Tamamen ailemin desteği ile basketbola başlamış oldum. Basketbolda çok fazla yetenekli değildim. Yaz döneminde seçmelerin yapıldığı bir haftalık kampa katıldım. Bu süre sonunda takımda kaldım. Ondan beridir de basketbol oynuyorum.'' Okur, basketbola başlamayıp, futbol oynamaya devam etmesi halinde başarılı bir kaleci ya da forvet olabileceğine inandığını da söyledi.
Mehmet Okur, ''NBA'de oynadığın sürede en çok özlediğin, en başarılı olduğun dönem hangisiydi'' sorusuna ise ''Aslında hepsini özlüyorum ama kariyerim açısında baktığımızda en verimli olduğum dönem Utah Jazz'dan sonraki 6 yıllık dönemdi. O dönemde grafik çizgisi yükselmeye başladı. Oynama süresinde, ribaundda hem de sayıda. 2007 yılı All Star olduğum sene kariyerimin en iyi senesiydi'' yanıtını verdi.
Okur, kariyerine ilişkin planlarına ilişkin sorulara da ''Şu an sakatlığımı düzeltebilmek için çalışıyorum. Her şey çok iyi gidiyor. Önümde uzun bir yaz dönemi var. Bunu en iyi şekilde değerlendirip, yüzde 100 seviyeye gelip, önümdeki opsiyonları rahat bir şekilde değerlendireceğim'' ifadeleriyle cevap verdi.
Detroit Pistons'ta yaşadığı şampiyonluğa vurgu yaparak, kariyerinde ikinci bir ''yüzük kazanmak'' istediğini belirten Okur, ''Yaşım 33 oldu. Tecrübelerimle şampiyon olabilecek takımlarla anlaşma imzalamak istiyorum. Bir kez daha şampiyonluk yaşayabilmek için'' diye konuştu.
Mehmet Okur, NBA sonrası planlarını ise şöyle özetledi: ''Şu anda çok belirgin bir fikir yok kafamda. Ama tahminimce basketbolun içinde olurum. Basketbol okulları tarzında bir şey açıp, orada koçluk yapabilirim, çocukları yetiştirebilirim. Türkiye'den oyuncular getirebilirim. Kamplara davet edebilirim. İlk aklıma gelen bu. Bir koçluk veya menajerlik için sezonda 100 maç oynandığı için çok seyahat etmek gerekiyor. Uzun seneler bu tempoda basketbol oynadım. O seyahatleri kaldırmak istemiyorum. Kendime özel basketbol okulları açarak, tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.''
Milli basketbolcu, yaşadığı sakatlıkla ilgili olarak ise şunları kaydetti: ''İki sene önce aşil tendonumun kopması sonrasında olduğum ameliyattan sonraki 9 ayımı iyileşme süreciyle geçirdim. Bu süre sonrasında hemen oynamak istedim. Kariyerim boyunca hiç o kadar uzun süre saha dışında kalmadım. O duyguyu da bilmiyordum. 'Acaba oynasam mı oynamasam mı basketbol kariyerim bitiyor mu' gibi düşüncelere kapıldım. Sonrasında sahalara erken dönüşümle birlikte belimde problemler başladı. Aslında geçen yaz bu sakatlığı gidermiştim. Buradaki grevden dolayı 3 ay Türkiye'de oynadım. Hiçbir problem de yaşamadım. Fakat bu sene yapılan sıkıştırılmış programda hemen hemen her gün yapılan maçlarda oynadığım 30-35 dakikaları belim kaldırmadı ve sezonu kapatmak zorunda kaldım. Ama bunların hepsi geride kaldı. İnşallah bu yazı dolu dolu geçirip, önümüzdeki senelerde yüzde 100 performansla basketbol oynayabilirim.''
Yeni basketbolculara tavsiyeleri de sorulan Okur, ''Kendilerine bir hedef koymaları ve çok çalışmaları gerekiyor. Ben sabah salona gelip, gece 12'de çıktığımı çok hatırlıyorum. Basketbola geç yaşta başlamamın dezavantajını çok idman yaparak kapattım'' şeklinde yanıtladı.
''Basketbol nereye gidiyor'' şeklindeki soruya ise Mehmet Okur, ''Basketbol çok hızlanıyor. NBA zaten farklı bir yerde. Avrupa'da ise yaşanan krizler nedeniyle altyapıya fazla yer verilmiyor. Yıldız oyuncular da NBA'ye geliyor. Avrupalı da tuttuğu takımlarda yıldız isimleri göremeyince maçlara gitmiyor. Bu da basketbolu etkiliyor'' yanıtını verdi.
''Utah Jazz'ı seçmenizdeki sebebiniz neydi'' sorusu üzerine ise Okur, şunları söyledi: ''Açıkçası maddi olarak konuşmaya gerek yok. Hayal edemediğim, hiçbir Türk sporcusunun, basketbolcusunun hayal edemeyeceği miktarda bir rakamdı. Bu çok büyük etkenlerden biriydi. Öte yandan baktığınızda takımda çok Avrupalı vardı. Yaklaşık 5 uluslararası oyuncu vardı. Çok önemli bir koç vardı. En önemlisi de oynayabilecek olmamdı. Önümde 3 seçenek vardı. Ben Utah Jazz'ı seçtim. Tek isteğim ve hedefim 3-4 sene daha Utah Jazz'da oynayıp, iyi bir performans sağlamaktı. Takım olarak da bir NBA finali oynayıp, şampiyonluk yaşamaktı. Emekli olduğumda da formamın aynı salonda emekliye ayrılmasıydı. Bu benim büyük hayalimdi.''
Toplantı sonunda Mehmet Okur'a günün anısına çeşitli flama ve plaketler verildi. Toplantıya katılan vatandaşların arasında milli basketbolcunun eşi Yeliz Okur ile çocukları Yiğit ve Melisa da yer aldı.
Çınar'ın ardından söz alan Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Hüseyin Müftüoğlu da ''Mehmet Okur, biz diplomatların yıllarca yapmaya çalıştığı ülkeyi tanıtma mücadelesinde büyükelçimiz oldu. 'Türkiye' dendiği zaman kafalarda oluşan algıların değişmesinde rol oynadı. Aynı zamanda Türk sporcusunun NBA'de oynayabilme yetisine sahip olduğunu gösterdi. Bu bağlamda kendisine ülke olarak, millet olarak şükranlarımız var'' diye konuştu.
Mehmet Okur ise 10 yıldır NBA'de basketbol oynadığını anımsatarak, ''İlk geldiğim günden bu yana hem saha içinde hem de saha dışında örnek olmayı istedim. Hep kendime söz veriyordum. Yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyordum. Antrenmanlara ve oynadığım maçlara hep ilk ben giderdim ve en son ben çıkardım. Sonuçta Türkiye'yi temsil ediyorum. Bu benim için bir şereftir. Burada olmak gerçekten gurur verici bir olay'' dedi. Okur, ''Hidayet'e kapıyı ben açtım. Arkamızdan Ersan, Ömer, Semih ve Enes bu kapıdan girdi. Birçok genç arkadaşımız da bu kapıdan girmeye devam edecek'' şeklinde konuştu.
NBA yıldızlarından Kareem Abdul-Jabbar'ın öğrencilik döneminde sınıfta otururken öğretmeninin ayakta olduğunu sanarak ''Artık otur'' dediğinin hatırlatılması üzerine de milli basketbolcu, ''Okulda benim de boyum diğer arkadaşlarımdan uzundu. Sınıfta en arkaya oturuyordum. Şenliklerde hep bayrağı ben taşıyordum. Ama hiçbir zaman 'oğlum artık otursana' gibi bir şey hiç başıma gelmedi ama arka sıralarda çok dirsek çürüttüm'' dedi.
14 yaşına kadar oynadığı futbolu bırakarak basketbola nasıl geçtiği yönündeki soruları Mehmet Okur, şöyle yanıtladı: ''14 yaşına geldiğim yaz, boyum çok fazla uzadı. Boyum 10-12 santimetre kadar uzadı. Zaten diğer arkadaşlarımdan uzundum. Ailemin tanıdığı vasıtasıyla Oyak Renault takımına deneme amaçlı aldılar. Tamamen ailemin desteği ile basketbola başlamış oldum. Basketbolda çok fazla yetenekli değildim. Yaz döneminde seçmelerin yapıldığı bir haftalık kampa katıldım. Bu süre sonunda takımda kaldım. Ondan beridir de basketbol oynuyorum.'' Okur, basketbola başlamayıp, futbol oynamaya devam etmesi halinde başarılı bir kaleci ya da forvet olabileceğine inandığını da söyledi.
Mehmet Okur, ''NBA'de oynadığın sürede en çok özlediğin, en başarılı olduğun dönem hangisiydi'' sorusuna ise ''Aslında hepsini özlüyorum ama kariyerim açısında baktığımızda en verimli olduğum dönem Utah Jazz'dan sonraki 6 yıllık dönemdi. O dönemde grafik çizgisi yükselmeye başladı. Oynama süresinde, ribaundda hem de sayıda. 2007 yılı All Star olduğum sene kariyerimin en iyi senesiydi'' yanıtını verdi.
Okur, kariyerine ilişkin planlarına ilişkin sorulara da ''Şu an sakatlığımı düzeltebilmek için çalışıyorum. Her şey çok iyi gidiyor. Önümde uzun bir yaz dönemi var. Bunu en iyi şekilde değerlendirip, yüzde 100 seviyeye gelip, önümdeki opsiyonları rahat bir şekilde değerlendireceğim'' ifadeleriyle cevap verdi.
Detroit Pistons'ta yaşadığı şampiyonluğa vurgu yaparak, kariyerinde ikinci bir ''yüzük kazanmak'' istediğini belirten Okur, ''Yaşım 33 oldu. Tecrübelerimle şampiyon olabilecek takımlarla anlaşma imzalamak istiyorum. Bir kez daha şampiyonluk yaşayabilmek için'' diye konuştu.
Mehmet Okur, NBA sonrası planlarını ise şöyle özetledi: ''Şu anda çok belirgin bir fikir yok kafamda. Ama tahminimce basketbolun içinde olurum. Basketbol okulları tarzında bir şey açıp, orada koçluk yapabilirim, çocukları yetiştirebilirim. Türkiye'den oyuncular getirebilirim. Kamplara davet edebilirim. İlk aklıma gelen bu. Bir koçluk veya menajerlik için sezonda 100 maç oynandığı için çok seyahat etmek gerekiyor. Uzun seneler bu tempoda basketbol oynadım. O seyahatleri kaldırmak istemiyorum. Kendime özel basketbol okulları açarak, tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.''
Milli basketbolcu, yaşadığı sakatlıkla ilgili olarak ise şunları kaydetti: ''İki sene önce aşil tendonumun kopması sonrasında olduğum ameliyattan sonraki 9 ayımı iyileşme süreciyle geçirdim. Bu süre sonrasında hemen oynamak istedim. Kariyerim boyunca hiç o kadar uzun süre saha dışında kalmadım. O duyguyu da bilmiyordum. 'Acaba oynasam mı oynamasam mı basketbol kariyerim bitiyor mu' gibi düşüncelere kapıldım. Sonrasında sahalara erken dönüşümle birlikte belimde problemler başladı. Aslında geçen yaz bu sakatlığı gidermiştim. Buradaki grevden dolayı 3 ay Türkiye'de oynadım. Hiçbir problem de yaşamadım. Fakat bu sene yapılan sıkıştırılmış programda hemen hemen her gün yapılan maçlarda oynadığım 30-35 dakikaları belim kaldırmadı ve sezonu kapatmak zorunda kaldım. Ama bunların hepsi geride kaldı. İnşallah bu yazı dolu dolu geçirip, önümüzdeki senelerde yüzde 100 performansla basketbol oynayabilirim.''
Yeni basketbolculara tavsiyeleri de sorulan Okur, ''Kendilerine bir hedef koymaları ve çok çalışmaları gerekiyor. Ben sabah salona gelip, gece 12'de çıktığımı çok hatırlıyorum. Basketbola geç yaşta başlamamın dezavantajını çok idman yaparak kapattım'' şeklinde yanıtladı.
''Basketbol nereye gidiyor'' şeklindeki soruya ise Mehmet Okur, ''Basketbol çok hızlanıyor. NBA zaten farklı bir yerde. Avrupa'da ise yaşanan krizler nedeniyle altyapıya fazla yer verilmiyor. Yıldız oyuncular da NBA'ye geliyor. Avrupalı da tuttuğu takımlarda yıldız isimleri göremeyince maçlara gitmiyor. Bu da basketbolu etkiliyor'' yanıtını verdi.
''Utah Jazz'ı seçmenizdeki sebebiniz neydi'' sorusu üzerine ise Okur, şunları söyledi: ''Açıkçası maddi olarak konuşmaya gerek yok. Hayal edemediğim, hiçbir Türk sporcusunun, basketbolcusunun hayal edemeyeceği miktarda bir rakamdı. Bu çok büyük etkenlerden biriydi. Öte yandan baktığınızda takımda çok Avrupalı vardı. Yaklaşık 5 uluslararası oyuncu vardı. Çok önemli bir koç vardı. En önemlisi de oynayabilecek olmamdı. Önümde 3 seçenek vardı. Ben Utah Jazz'ı seçtim. Tek isteğim ve hedefim 3-4 sene daha Utah Jazz'da oynayıp, iyi bir performans sağlamaktı. Takım olarak da bir NBA finali oynayıp, şampiyonluk yaşamaktı. Emekli olduğumda da formamın aynı salonda emekliye ayrılmasıydı. Bu benim büyük hayalimdi.''
Toplantı sonunda Mehmet Okur'a günün anısına çeşitli flama ve plaketler verildi. Toplantıya katılan vatandaşların arasında milli basketbolcunun eşi Yeliz Okur ile çocukları Yiğit ve Melisa da yer aldı.
İçerik: NtvSpor
Memo, Bir Şampiyonluk Daha İstiyor
Reviewed by Ferhat Yeşiltaş
on
19:03
Rating:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder