Advertisement

Ataman: "Devrim Beni Motive Ediyor"

Cumhuriyet Gazetesi ve BasketDergisi sitesi editörü Can İşbakan, bu sezon 3 kupa zaferine imza atan Beşiktaş Milangaz baş antrenörü Ergin Ataman ile bir söyleşi gerçekleştirdi..

Beşiktaş Milangaz'a 37 yıl sonra lig şampiyonluğunu getiren, tarihinde ilk kez Spor Toto Türkiye Kupası ve FIBA Eurochallenge’ı kazandıran Ergin Ataman, başarısının sırrını anlattı. Gelecek sezonla ilgili ipuçları veren başarılı antrenör, gerçekleştirdiği basketbol devrimlerinin kendini motive ettiğini söyledi.

- Avrupa’da sizce yılın takımı kim? Olympiakos mu, Beşiktaş Milangaz mı?
Ergin Ataman: Beşiktaş Milangaz… Olympiakos bütçesini azalttı belki ama ekolü olan takım. Biz öyle değiliz. İlk kez Avrupa’da bu seviyelere çıktık. Tartışmasız en flaş takım Beşiktaş Milangaz…

- Kariyerinizde sıfırdan bir takımı alıp başarılı hale getirmek sizin yabancı olmadığınız bir durum. Bunun sırrı nedir?
Ergin Ataman: Ben de bazen düşünüyorum. Telekom’a gittim, ilk antrenörlük sezonumda Euroleague’e çıktık. Karşıyaka’ya gittim olay oldu. Efes’e gittim Final Four’a kaldık. Siena’ya gittim ilk sezon Saporta Kupası’nı kazandık, ikinci yıl ‘Final Four’ yaptık. Beşiktaş’ta ilk sezonda ligi 1. sırada bitirdik. İkinci yılımda üç kupayı kazandık. Basketbol devrimleri yapmak beni motive ediyor. Ancak her şey bundan sonra başlıyor. Önümüzdeki sezon Euroleague’deyiz ama istikrar gerekiyor. Bir sezon rüya gibi sonra başa dön, olmaz. İki sezon üst üste Euroleague oynarsak A lisansı alabiliriz. Galatasaray M.P bir sezon daha oynasaydı yüzde 90 A lisansı alırdı.

- Sıfırdan bir takım kurarken yıldızları da kadroya katıp onları idare edebiliyorsunuz. Bunu nasıl beceriyorsunuz?
Ergin Ataman: Yıldızlar olmadan kupa kazanamazsın. Önemli olan o yıldızların rollerini belli etmek. O zaman başarı gelir. Ama her zaman böyle olmayabilir. Efes’te son dönemimde başarıyı yakalayamadım. Maya tutmadı. Benim becerim yıldızlarla başarıyı daha yüksek oranlarda yakalıyor olmam. Yıldız oyuncuya rolünü benimsetip oynatman gerek. Deron Williams’a bile rolünü kabul ettirdik. Dünyanın en iyi guardını Beşiktaş’ta ‘iki’ numara oynattık. Şaşırdı önce ama sonra ‘böyle daha rahatım’ dedi. Ben o sisteme inandım. Çıktı 50 sayı attı sonra.

- Transferde risk almayı da seviyorsunuz. Sadece Williams değil Hawkins’de de oynadığınız bir kumar vardı…
Ergin Ataman: Evet, bize gelmeden önce çok önemli bir sakatlık geçirmişti. Bazı riskler alınmak zorunda. Hawkins, Milano’da ciddi sakatlık geçirmişti. Ben onu tanıyordum ve mücadeleci yapısıyla sakatlığını yeneceğini düşünüyordum. Bu kumarı oynamamız lazımdı. Çünkü Beşiktaş deyince oyuncularda bir soru işareti oluyordu. Şimdi ‘Deron Willims gitti, parasını eksiksiz aldı’ diyorlar. Bunu da başardık. Bunda Milangaz’ın büyük payı vardı.

- Rotasyon konusu hakkındaki görüşünüz nedir? Mesela CSKA’nın başında olsanız kaç kişiyle oynardınız?
Ergin Ataman: 9 kişiyle… 12 kişinin dönerek 15-20 dakika ortalamayla başarılı olacağını düşünmüyorum. Ben NBA modelini benimsiyorum. Haftada 5 maç yapıp ortalama 30 dakika forma giyiyorlar. Çok büyük bütçe olsa; 9 tane ana oyuncu olur, 3 tane de her an oynayabilecek genç isimle kadro kurarım. Efes’te kazandığımız başarılarda da bu sistem geçerliydi. Antrenman temposunu arttıran oyuncular vardı. Bu sistemden vazgeçildiği için Efes başarılı olamıyor. 12 tane oyuncu aldığın zaman hepsini mutlu etmen lazım ama o zaman sen mutsuz oluyorsun. Ben böyle oynamam…

- Antrenman temposundan bahsettiniz… Oyuncular her idmanın çok sert geçtiğinden bahsediyor, başarının bir etkeni de bu mu?
Ergin Ataman: Evet… Her antrenman maç temposundaydı. Hatta bazen maçta antrenman temposunu yakalayamadığımız için oyunculara kızdığım oluyordu. Maç sertliğinde idman yapmak oyuncuyu mental olarak hazırlıyor. Oyuncu, antrenmanda bile yenilmeyi kabul etmiyor. Benim de koç olarak bunu idare etmem lazım. Yoksa üçüncü idmanda gerçekten kavga çıkar.

- Öyle bir takım oldunuz ki oyuncular müthiş fedakârlıklar yaptı. Ersin’in adelesi yırtıktı, Mehmet’in ayağında kırık vardı ama oynadılar…
Ergin Ataman: Sakat oyuncuların fedakârlığı kadar onların yerini alanların sorumluluğu o kadar önemli ki… 6-7 kişiyle oynarken temel oyuncumuz sakatlanınca bundan çok etkileniyorsun. Kupaya gidiyoruz, Can Akın sezonu kapattı, Erceg forma giymedi. Mehmet, Serhat ve Barış o dönemde büyük katkı verdi. Play-off’ta Fenerbahçe Ülker serisinde Ersin Dağlı yok. Benim en tecrübeli Türk oyuncum sakat ve Barış devreye girip 30 dakika oynuyor. Final serisi başlayacak. Mehmet’in ayağında kırık oluyor. 16 yaşındaki Kartal çıkıp oynuyor. Efes’in ev sahibi olduğu ilk iki maçı Beşiktaş kazanıyor ve o maçlarda Kartal forma giyiyor. İşte bu da antrenmandan oluyor. Çünkü idmanda kimse kimseye yumuşak davranmıyor. İdmanlarda Kartal’ın takımının kazanıp Arroyo’nun ekibinin kaybettiği maçlar oluyor. O zaman Kartal ‘ben de çıkıp oynarım’ diye düşünebiliyor.

- Sisteminizde de inatçı değilsiniz. Bu yıl da birçok değişken oldu ama maça göre yeni sistemler geliştirerek sonuca gittiniz. Buna katılıyor musunuz?
Ergin Ataman: Elbette, sahanın içinde sen de oynuyorsun. Müdahale etmen gerek. Molan varsa, oyuncu değiştirmen gerekliyse yani o an ne gerekiyorsa yapmalısın. Bu oyun böyle oynanmalı.

- Sezonun kırılma anı sizce neydi?
Ergin Ataman: Türkiye Kupası’ydı… İlk başta Deron Williams ile kazandığımız derbiler vardı. O gün lokavt bitmezse şampiyon oluruz diye düşünüyordum. Ama lokavtın bitmesi hayal kırıklığı oldu. Bonsu-Arroyo ikilisinin gelmesiyle kupa kazanıldı ve özgüven çok arttı. ‘Bu bizi kesmez Avrupa’yı kazanalım’ dedik. ‘Bunlar iyi ama yetmez ligi kazanalım’ dedik ve bu noktaya geldik.

- Salon konusunda da önemli bir hamle yaptınız ve Sinan Erdem’e geçtiniz. Sadece taraftar anlamında değil kulübün mentalitesi de etkilendi. Katılır mısınız?
Ergin Ataman: Oyuncuların, camianın, bizlerin vizyonunu genişletti. En yukarıyı hedeflemek için önemli bir hamleydi.

- Yağızer Uluğ’un Galatasaray Medical Park serisinde taktik verdiğini anlatarak yardımcınızı yücelttiniz. Bu takımın moralini ne derece arttırdı?
Ergin Ataman: Biz sadece saha içinde ve saha dışında da takımdık. Mesela Şeref Yalçın ile Abdullah Sözer kırk yıllık arkadaş gibi şubeyi yönettiler. Ben çalışmayı tek başıma yapmıyorum. Hep beraber konuşuyoruz. Hissettiğimi söyleyen bir insanım. Yardımcılarım hep başarılı birer koç haline geldi. Yağızer Uluğ da çok iyi bir antrenör olacaktır.

- Önceki gün Erdoğan Demirören’le birlikteydiniz. Neler konuştunuz, sponsorluğun devamı için yaklaşımları nasıl?
Ergin Ataman: Her şey pozitif gelişiyor. Demirören ailesi basketbola verdikleri destek ve başarının camiayı yarattığı etki nedeniyle mutlu. Tabii önümüzdeki birkaç gün içinde yeni sponsorluğun şekli Fikret Orman yönetimiyle görüşülmeli. Benim masaya oturmam için şartım kurumsal yapının oluşması. Milangaz varsa varız, yoksa kaotik ortam bekliyor bizi. Euroleague bunu kaldırmaz. Kadroyu korumam gerekiyor. En kısa sürede Türk oyuncu takviyesi yapmam lazım. Barış Ermiş’le ilgileniyorduk. Ama geleceğin belli olmaması nedeniyle Fenerbahçe Ülker ile anlaştı. 1 hafta sonra kimse kalmaz. Gönlümde büyük Beşiktaş’ın Sinan Erdem’de Euroleague’de 20 bin kişiyle oynaması var. Bunun mücadelesinde varım. En geç pazartesi günü belli olması lazım. Ben de bir karar vermek durumundayım.

- Sanırım size de teklifler geliyor?
Ergin Ataman: Rusya’dan ve iki tane daha yurtdışından teklifler var. Benim de bir karar vermem gerekiyor.

- Oktay Mahmuti, Galatasaray Medical Park’tan ayrıldı. Sizin adınız geçiyor. Teklif gelirse değerlendir misiniz?
Ergin Ataman: Büyük camialar tarafından düşünülüyor olmak bir onur. Mahmuti büyük hizmetler verdi. Gönlümde onun devam etmesi vardı. Ama Beşiktaş, Milangaz’la birlikte atılımına devam ediyorsa buradan ayrılmam. Biliniyor ki ben Galatasaraylıyım. Ama en çok küfürü de Galatasaraylılardan yiyorum. Şuanda net söylüyorum. Bu hafta sonuna kadar Beşiktaş’ın kararını bekleyeceğim. Ancak profesyonelim, geri gidiş olacaksa teklifleri değerlendiririm.

- TBF Başkanı Turgay Demirel ile aranızdaki buzların eridiğini söyleyebilir miyiz?
Ergin Ataman: Ben artık kimseyle kötü olmak istemiyorum. Bir antrenörün TBF Başkanıyla kavgalı olması doğru değildi. Bunu sonlandırmak istedim. Bu imajın bana zarar verdiğini gördüm ve bunu kırdım. Şimdi Demirel’le medeni bir ilişkim var. Ama bu milli takım antrenörü olacağım demek değil. Belki benim geçmişteki hatam milli takımı çalıştırmaya hazırım dememdi. Şimdi böyle bir beklentim yok. Halimden memnunum. Bu göreve teklif edilirse o zaman düşünürüm. Ben bugüne kadar milli takımın başında Türk antrenör olsun kavgasını verdim. Dünya ikincisiyiz, İspanya’dan iyi ligimiz var. Milliyetçi bir ülkeyiz. Bu nedenle Türk antrenör olsun istedim ama artık ondan da vazgeçtim. Kavga istemiyorum.
Ataman: "Devrim Beni Motive Ediyor" Ataman: "Devrim Beni Motive Ediyor" Reviewed by Ferhat Yeşiltaş on 16:57 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.