F.Bahçe Ülker 71 G.Saray Café Crown 72 (Shipp "Bu İş Uzar Arkadaş" Dedi)

Final serisinin beşinci karşılaşmasında bir yanda şampiyonluğunu Sinan Erdem'de ilan etmek isteyen Fenerbahçe Ülker; diğer yandan seriyi uzatmak isteyen Galatasaray Café Crown müthiş mücadele ettiler. Son gülen Galatasaray Café Crown oldu.

Fenerbahçe Ülker'in Ukic - Kinsey - Ömer Onan - Lavrinovic - Oğuz Savaş beşine karşılık Johnson - Evren - Shipp - Shumpert - Ermal beşiyle sahadaydı Galatasaray Café Crown.

İlk iki buçuk dakika karşılıklı sayılar ile geçti. Galatasaray Ermal'in üzerinden skor üretme çabasındayken Fenerbahçe daha çok yay gerisinden yokladı rakip potayı. Emir ve Ermal'in üçlüklerinin ardından Ukic'in devreye girmesiyle 17-13'ü yakaladı Fenerbahçe. Skor 19-19'da dengelendi daha sonra ancak ilk çeyrek 24-19 Fenerbahçe Ülker üstünlüğüyle sona erdi.

Sayı olarak etkisiz başladı ikinci periyot. Lavrinovic ile Caner arasında yaşanan gerginliğin faturası Caner'e çalınan teknik faul oldu. Bu faulden 6 sayı çıkaran Fenerbahçe Ülker devreye avantajlı gitmenin kapısını araladı ancak Tutku ve Andric o kapının arkasına taş koydu. Oynanan ikililerle 7-0'lık seri geldi ve Galatasaray Café Crown 32-33 öne geçti. Fenerbahçe Ülker pota altından oynamayı tamamen unutup üçlük çizgisinin gerisinden karavana atmaya başladı. Buna rağmen Galatasaray da farkı açamadı, devreye 41-41'lik beraberlikle girildi.

İlk 20 dakika sonunda konuk ekipte Joshua Shipp 11, Ermal Kurtoğlu 10, Luksa Andric 9 sayı ile oynarken Fenerbahçe Ülker'de çift haneye çıkan oyuncu yoktu, ancak Oğuz, Lavrinovic, Emir Preldzic ve Roko Ukic 8'er sayı kaydettiler. Fenerbahçe Ülker'in üç sayı yüzdesi ise tam bir faciaydı: 2/14.

Mücadelenin üçüncü çeyreği Marko Tomas'ın üç sayı isabetiyle başladı. Galatasaray'ın üçüncü çeyrekleri kötü oynadığı gerçeğini de varsayarak Fenerbahçe Ülker'den bir atak bekledik ama beklenen gerçekleşmedi. İki takım da çok basit top kayıpları yaptılar. Çeyreğin ilk beş dakikasında 7-2 Fenerbahçe Ülker üstünlüğü vardı. Ancak çeyreğin sonuna doğru Oğuz'un arka arkaya yaptığı 3 faulle serbest atış çizgisinin kaymağını yiyen Galatasaray önce skoru eşitledi, tam çeyrek bitti derken Caner'in üçlüğüyle final periyoduna 3 sayı farkla önde girdi (53-56).

Dördüncü çeyrekte de alan savunmasını sürdüren sarı kırmızılılar rakibinin temposunu arttırmasına izin vermedi. Kötü yüzdeyle üçlük atan Fenerbahçe'de bitime 5 dakika kala Ömer Onan nihayet bir isabet tutturdu, Ukic'in bire biri ardından da Lavrinovic'in sayısı ile öne geçti ev sahibi ekip. Hücumu Preldzic'in üzerinden oynamaya çalışan Fenerbahçe'ye karşılık sahanın en iyisi Andric ile yanıt verdi Galatasaray. Satrançta taşlar mantıklı bir biçimde oynandı, Preldzic'in bana göre erken kullandığı üçlüğü ise maçın kırılma anıydı, çemberin içinden çıktı. Arkasından Evren Büker kendisine yapılan faulden 1/2 isabetle ayrıldı ve fark 1'e indi. Maçın bitimine 48 saniye kala 1 sayı önde olan Fenerbahçe Ülker Roko Ukic ile berbat bir hücum gerçekleştirdi. Ukic'in topu potaya dahi değmedi. Galatasaray molasından sonra Fenerbahçe'nin faul yapacağını düşünenlerden biri olarak Spahija'nın savunalım mantalitesini kavrayamadım. Aslında iyi de savunma yaptı Fenerbahçe Ülker son hücumda ama bitime 1 saniye kala Joshua Shipp'in "yok artık" naraları attıracak cinsten bulduğu sayı ile tüm Fenerbahçeliler Spahija'ya küfretmiştir içinden sanıyorum. Kalan 1 saniyede sayıyı bulamadı Fenerbahçe Ülker ve kaybetti (71-72).

Şimdi ben kendi fikrimi söyleyeyim son topta. Ukic'in airball'ını falan hesaba katmıyorum bile. Son 25 saniye kala 1 sayı önde Fenerbahçe Ülker. Faul yüzdesi çok da iyi olmayan bir Galatasaray'a karşı faul yapmak çok mantıklı bir seçenek. Ayrıca 2'de 2 atsa bile sana 20 saniye kalıyor. Fazla süre. Ayrıca büyük takımsan son topu kendin oynayacaksın. Bu benim düşüncem. Bence Spahija son hücumu savunma fikriyle yanlış bir karar vermiştir. Takımına her ne kadar güveniyorsa güvensin telafisi yok çünkü. Nitekim de öyle oldu, iyi savunma geldi ama işte şapkadan tavşanı çıkarttı Shipp, şansı da fazlasıyla yanındaydı ve sayıyı buldu. Eee? 1 saniye kalmış, ne yapacaksın? 20 saniye mi 1 saniye mi? Ha Spahija?

Bu sonuçla beraber seri 3-2'ye geldi. Kaliteli bir basketbol yoktu sahada ancak kıran kırana bir mücadele vardı. Üstelik takımda sakat sakat, hasta hasta oynayanlar olduğu halde. İki takımı da mücadelesinden ötürü kutlamak gerekir ancak hem psikolojik olarak hem de kadro darlığı olarak Galatasaray'a ayrıca bir alkış gerek. 25 saniyeye bir ömür sıkıştırdılar resmen. Yine de favori Fenerbahçe Ülker tabii ki. Ancak, bilmiyorum size de öyle geldi mi ama ben Fenerbahçe Ülker'i nasıl olsa alırız havasında, rakibi küçümser bir tavırda gördüm bu maçta. Küçümsediler gibi. Cuma günü serinin altıncı maçında da bu kafayla çıkarlarsa işleri zor.

Futbolda maçlar bitti, şampiyonluk heyecanı bitti. NBA'deki şampiyonluk heyecanı da yeni sona erdi. Ve şuanda herkes bu seriye kitlenmiş durumda. İki ezeli rakibe yakışan kıyasıya bir mücadele oluyor. Bu bağlamda serinin uzamış olduğuna sevinebiliriz diye düşünüyorum.

FENERBAHÇE ÜLKER (71): Roko Ukic 14 (3 asist), Erbil Eroğlu, Ömer Onan 7 (4 ribaund), Darjus Lavrinovic 12 (4 ribaund), Sarunas Jasikevicius 2, Kaya Peker (7 ribaund), Oğuz Savaş 11 (6 ribaund – 2 asist), Tarence Kinsey 6 (2 ribaund), Can Maxim Mutaf, Berkay Candan, Marko Tomas 3 (2 ribaund – 2 asist), Emir Preldzic 16 (4 ribaund - 2 asist)

GALATASARAY CAFE CROWN (72): Josh Shipp 13 (8 ribaund), Jerry Johnson (2 asist), Melih Mahmutoğlu, Göksenin Köksal, Caner Topaloğlu 5 (3 ribaund), Preston Shumpert 6 (5 ribaund – 3 asist), Tutku Açık 7 (3 ribaund - 6 asist), Luksa Andric 22 (7 ribaund - 4 asist), Haluk Yıldırım 4 (3 ribaund - 2 asist), Evren Büker 3 (2 ribaund - 1 asist), Sertaç Şanlı, Ermal Kurtoğlu 12 (3 ribaund - 1 asist)

1. PERİYOT: 24-19
2. PERİYOT: 17-22
3. PERİYOT: 12-15
4. PERİYOT: 18-16