"Türkler Uçuyoo" - Yılmaz Özdil'den Muazzam Bir Şampiyona Yazısı
Yazılarını günü gününe takip ettiğim, kalemi sağlam, gerçekleri pat diye yapıştıran, güzel insan Yılmaz Özdil, şampiyonada kendi gördüklerini basketbol terimleriyle anlatmış, çok hoş olmuş. Gerekli merciilere de giydirmiş bir güzel. Ben çok beğendim, bakalım siz nasıl bulacaksınız. Yazıyı değiştirmeden, aynen koyuyorum:
***
Dünya basketbol şampiyonası, NBA’in efsane ismi, Los Angeles Lakers’ın ribaund kralı Müslüm Gürses’in “hem sarhoşum, hem yastayım” şarkısıyla açıldı sayın basketbolseverler...
*
Gerçi, ramazan mübarek gün “bar taburesi üstünde sarhoşum, yastayım” şeklindeki üçlük atış, tribünleri kederlendirip, “hazır potayı bulmuşken, iki tek de biz atalım” isteği uyandırdı ama, salonda sadece meyve suyu dağıtılması, ahalinin dağıtmasını önledi.
*
2’şer metrelik “dev” adamlara, “minik” serçeyle konser verdirmek de, önemli olanın “boy değil, soy” açılımını kanıtlar bi görüntüydü.
*
Ancak... Milletin aptesi bozulmasın diye memeleri zincirle zırhlanan dansöze “salla salla, gül memeler çağlasın” nakaratıyla göbek attırılırken, erkek semazenlerin etek giymesi, yabancı seyircilere durumu izah etme noktasında güçlük yarattı.
*
Sezen Aksu’nun “böyle dilber gördün mü, ey meclis-i şahane” lafını duyunca, Meclis Başkanımız kürsüye fırladı... Spor’a sipor dedi. Sonra, spor bakanımız çıktı, süpor dedi. Canlı yayın yaptığımız 172 ülke arasında sadece biz Türkçe konuştuğumuz için, sorun olmadı.
*
LeBron James gelmedi, Yao Ming gelmedi, Ginobili gelmedi, hükümetimizin pivotu olan Başbakanımız da gelmedi... Turnuva öncesinde Arjantin’le yapacağımız hazırlık maçı 9’da başlayacakken, Başbakanımızın iftar programı nedeniyle 9.30’a alınmış, Başbakanımız bekle bekle, gelmemiş, maç 10’a doğru başlatılmıştı... Belki bu sefer gelir, bekleyelim dendi, ancak sahurda bile gelmeyeceği anlaşılınca, mecburen tören başlatıldı, Kanadalı sirk çıkarıldı.
*
Gasol ve Nowitzki gelmeyince, Cumhurbaşkanımız da gelmedi... Ankara’da oturduğu halde, zahmet edip Ankara’daki maçlara da gelmedi... İlla gelsin diye, Bursa gibi basketbol şehri yok sayıldı, Kayseri’ye maç götürüldü. Ama, Kayseri’ye Türkiye maçı götürülmesi unutuldu! Cumhurbaşkanımız, Araplardan kim var demiş olmalı ki, Ürdün maçına gitti.
*
“Hayırcı” Fazıl Say’ı kadroya almayıp, “Evetçi” Sezen Aksu, Müslüm Gürses ve Mustafa Erdoğan ilk 5’te sahaya sürülünce, gözler Kiboş’u aradı... Kiboş’un “Kobe Bryant yoksa, ben de yokum anacım” dediği iddia edildi... Ajdar’ın kapanış törenine Harlem’le birlikte çıkacağı söylentisi ise, Ciguli tarafından yalanlandı.
*
Papyonlu senfoni orkestrası ince ince çalarken, mehter takımının “ya Allahhh” diye salona dalması, FIBA heyetinde panik yarattı... “Kılıç Kalkan çıkmayacak” garantisi verilince, biraz yatıştılar. Truva beygiri çıktı onun yerine... Truvalılar zurna eşliğinde, horon tepti.
*
Bi ara parkede deve kesilecekmiş dedikodusu yayıldı... Türk yıldızlarının tavanda gösteri yapmaması, Genelkurmay’ın memleketin gelişmesinden rahatsız olduğu
şeklinde yorumlandı.
*
Ve, Başbakanımız maça geldi... Tanjeviç’in Mehmet Okur’un yokluğunda Başbakan’ı oyuna sokacağı öne sürüldü. Bunca hadiseden sonra olur mu olur dendi, ancak beklenen olmadı.
*
Başbakan geldi diye, alt tarafı mini etek giyen ponpon kızların sahaya çıkması yasaklandı... Böylece, biz kimsenin kılığına kıyafetine karışmıyoruz palavrası, bir kez daha çemberden döndü.
*
Allah'tan takımımız çölde vaha gibi. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz sayın basketbolseverler...
*
Gerçi, ramazan mübarek gün “bar taburesi üstünde sarhoşum, yastayım” şeklindeki üçlük atış, tribünleri kederlendirip, “hazır potayı bulmuşken, iki tek de biz atalım” isteği uyandırdı ama, salonda sadece meyve suyu dağıtılması, ahalinin dağıtmasını önledi.
*
2’şer metrelik “dev” adamlara, “minik” serçeyle konser verdirmek de, önemli olanın “boy değil, soy” açılımını kanıtlar bi görüntüydü.
*
Ancak... Milletin aptesi bozulmasın diye memeleri zincirle zırhlanan dansöze “salla salla, gül memeler çağlasın” nakaratıyla göbek attırılırken, erkek semazenlerin etek giymesi, yabancı seyircilere durumu izah etme noktasında güçlük yarattı.
*
Sezen Aksu’nun “böyle dilber gördün mü, ey meclis-i şahane” lafını duyunca, Meclis Başkanımız kürsüye fırladı... Spor’a sipor dedi. Sonra, spor bakanımız çıktı, süpor dedi. Canlı yayın yaptığımız 172 ülke arasında sadece biz Türkçe konuştuğumuz için, sorun olmadı.
*
LeBron James gelmedi, Yao Ming gelmedi, Ginobili gelmedi, hükümetimizin pivotu olan Başbakanımız da gelmedi... Turnuva öncesinde Arjantin’le yapacağımız hazırlık maçı 9’da başlayacakken, Başbakanımızın iftar programı nedeniyle 9.30’a alınmış, Başbakanımız bekle bekle, gelmemiş, maç 10’a doğru başlatılmıştı... Belki bu sefer gelir, bekleyelim dendi, ancak sahurda bile gelmeyeceği anlaşılınca, mecburen tören başlatıldı, Kanadalı sirk çıkarıldı.
*
Gasol ve Nowitzki gelmeyince, Cumhurbaşkanımız da gelmedi... Ankara’da oturduğu halde, zahmet edip Ankara’daki maçlara da gelmedi... İlla gelsin diye, Bursa gibi basketbol şehri yok sayıldı, Kayseri’ye maç götürüldü. Ama, Kayseri’ye Türkiye maçı götürülmesi unutuldu! Cumhurbaşkanımız, Araplardan kim var demiş olmalı ki, Ürdün maçına gitti.
*
“Hayırcı” Fazıl Say’ı kadroya almayıp, “Evetçi” Sezen Aksu, Müslüm Gürses ve Mustafa Erdoğan ilk 5’te sahaya sürülünce, gözler Kiboş’u aradı... Kiboş’un “Kobe Bryant yoksa, ben de yokum anacım” dediği iddia edildi... Ajdar’ın kapanış törenine Harlem’le birlikte çıkacağı söylentisi ise, Ciguli tarafından yalanlandı.
*
Papyonlu senfoni orkestrası ince ince çalarken, mehter takımının “ya Allahhh” diye salona dalması, FIBA heyetinde panik yarattı... “Kılıç Kalkan çıkmayacak” garantisi verilince, biraz yatıştılar. Truva beygiri çıktı onun yerine... Truvalılar zurna eşliğinde, horon tepti.
*
Bi ara parkede deve kesilecekmiş dedikodusu yayıldı... Türk yıldızlarının tavanda gösteri yapmaması, Genelkurmay’ın memleketin gelişmesinden rahatsız olduğu
şeklinde yorumlandı.
*
Ve, Başbakanımız maça geldi... Tanjeviç’in Mehmet Okur’un yokluğunda Başbakan’ı oyuna sokacağı öne sürüldü. Bunca hadiseden sonra olur mu olur dendi, ancak beklenen olmadı.
*
Başbakan geldi diye, alt tarafı mini etek giyen ponpon kızların sahaya çıkması yasaklandı... Böylece, biz kimsenin kılığına kıyafetine karışmıyoruz palavrası, bir kez daha çemberden döndü.
*
Allah'tan takımımız çölde vaha gibi. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz sayın basketbolseverler...
Artık MixBasket.org adresinden de siteye erişebilirsiniz.
"Türkler Uçuyoo" - Yılmaz Özdil'den Muazzam Bir Şampiyona Yazısı
Reviewed by Adsız
on
12:52
Rating:
2 yorum:
kalemi kuvvetli???
@adsız
Ne fark eder? :)
Yorum Gönder