Türkiye: 89-93: Arjantin (Maçı Altın Tepside Sunduk)
Efes World Cup 9'un son maçında bizim gibi namağlup Arjantin ile oynadık. Belirli zaman zarfında beklenenden yükseğe çıkan performansımız 4. ve 5. çeyrekte sıfırın altına inince maçı ve kupayı altın tepside sunduk Arjantinliler'e.
En büyük kozumuz olan pota altında kurduğumuz üstünlük ile rakibi yıprattık, Oberto ve Scola gibi iki önemli silahı bitime 4 dakika kala oyun dışı bıraktık. 14 sayı önde olmamıza rağmen Arjantin'in skoru 70-68'e getirmesiyle tehlike çanları ilk kez çaldı fakat teknik fauller imdadımıza yetişti. Serbest atış çizgisinden bulduğumuz sayılarla son dakikalara 8 sayı farkla önde girdik. Maçı kazandım havasına girerek, Arjantin'i kaale almadan oynamaya başladık. Çoğu amatör takımın yapmayacağı savunma ve yerleşme hataları yaptık. El üstü üçlükler sokup, Arjantin'e maçı getiren, her anlamda sahanın yıldızı olan Delfino'ya çözüm üretemedik. Çok uzaklardan takır takır üçlük sokan Gutierrez her pozisyonda boş mu kalır, kimse görmez mi bu adamı? Mrsic, Harun Erdenay falan olsa yapışırlardı ama Gutierrez'i devamlı boş bıraktık. Semih'in serbest atışını kaçırmasından sonra, 5 sayı yediğimiz sekansın ilk bölümünde Quintieros'a faul yapmak nedense kimsenin aklına gelmedi. Paşa paşa 2 faulünü attırıp kenardan başlayacaktık. Hem ikisinin girmeme ihtimali olacaktı hem de üçlük yerine iki sayı yemiş olacaktık ve kenardan top çıkarırken iyi pozisyon alacaktık. Buraya kadar inanılmaz bir amatörlük yapan takımımız, dip oyunundan bomboş adam bırakarak pota altında skorun eşitlenmesine yol açtı. Olmaz, şampiyona için hedefi ilk 4 olan bir takım 12 saniye içerisinde 5 sayı yememeli.
Uzatmaya giden maçta fizik ve mental olarak bozulduğumuz yüzlerden belliydi açıkça. Beşinci çeyrekte 7 sayı attık ki, bunların 6'sı iş işten geçtikten sonra formalite sayıları idi. Geriye kalan 1 sayı da Hido'nun serbest atışından geldi. 8 kez gittiğimiz serbest atış çizgisinden 1 sayı bularak Arjantin'in ekmeğine yağ sürdük kısacası.
Şimdiye kadar oynadığımız hiçbir hazırlık maçında ders alacak hatalar, bariz hatalar yapmamıştık. Bugün maç sonunu nasıl oynamamız gerektiğini öğrendik. Hele son hücumları nasıl bu kadar kötü kullanabildiğimizi sorgulamamız gerekli. Mümkünse Tanjevic maçın kasedini oyunculara izlettirsin. Cidden yararlı olacaktır.
Genel itibariyle uzun rotasyonumuzun fazla olması rakibimiz karşısında avantaj yakalamamızı sağladı. Scola'yı çok düşük yüzdeyle, skora çok katkı yapmayacak şekilde savunmasını başardık. Onun devre dışı kalması işi Delfino ve Prigioni'nin ellerine bıraktı ki onlar da fazlasıyla iyi yaptılar bu işi. Prigioni hızlı hücum sevmeyen fakat set hücumunda mutlaka doğru adamı doğru zamanda bulabilen değişik bir guard. Biz takım halinde 12 asist yaparken, o tek başına 13 asist üretti. Ona çözüm üretememiz şaşırtıcıydı. Ömer Onan Delfino ile uğraşırken, Ender - Kerem Tunçeri Prigioni üzerinde yoğunlaşamadı bir türlü. Pas kanallarını tıkasaydık 14 sayılık farkı koruyabilirdik. Ginobili'siz Arjantin'in kozları Delfino - Prigioni ve Scola görüldüğü gibi. Gutierrez'in coşma zamanı da bize denk geldi maalesef.
Son maçımızda fizik ve mental açıdan iyi olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Şu son bölümlerdeki şuursuz, bilinçsiz hücumlarımızı ve tercihlerimizi çöpe atarsak tabii.
UZATMA : 8-12
Türkiye: 89-93: Arjantin (Maçı Altın Tepside Sunduk)
Reviewed by Adsız
on
00:00
Rating:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder