Advertisement

Şampiyonaya Ne Kadar Hazırız?

Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. - Dünya Basketbol Şampiyonası'na 5 gün kala aklımdan geçenleri dökmek istedim buraya. Önceki şampiyonalardan farklı olacağı kesin bizim için. Bambaşka bir heyecan var herkeste. Dünyanın en iyi basketbolcularını metrelerce yakından görebilmek tarifsiz bir duygu elbette ve bu şansın bir daha ne zaman geleceğini bilmiyoruz.

Teker teker yıldız oyuncuların (Kobe,Gasol,Ginobili,Lebron,Wade vs.) Türkiye'ye gelmeyeceklerini açıklamalarının ardından ufak çaplı düş kırıklığı ve aşırı derecede sövme belirtileri belirdi. Sövme işinde zaten üstümüze yoktur biliyorsunuz. Oyuncuların bu kararlarının ardından önümüze konan kadrolarda ABD dışındaki takımlar üç aşağı beş yukarı aynı durumda. ABD sanıyorum uzun zaman göremeyeceğimiz kadar genç ve tecrübesiz takım hüviyetinde.

Favorilerin ABD, İspanya ve Yunanistan olduğu tartışmasız ortada. Bizim hedefimiz 4.lük olmalıdır bu durumda. Duygusal olarak "Ne 4.lüğü, ülkemizde 1.lik için oynamalıyız." demek hayalcilik olur. Gönül çok ister bu başarıyı ama imkansızın da ötesinde. Yardımcı antrenör Orhun Ene'nin açıklaması da ilk 4 içinde yer alabilmek adına.

Peki nasıl, ne kadar hazırlandık şampiyonaya? Öncelikle kadroya hakedenin / hakedenlerin çağrılmadığını, çağrılanların da yeteri kadar oynatılmadığını görüyoruz. İsim vermeden de çıkardınız hangi oyuncular olduklarını. Senelerdir kalıplaşmış milli takım düzenini korumak bir avantaj olsa da artık yavaştan alttan oyuncu katmaya başlamak gerektiğini düşünüyorum. Misal olarak Kerem'in bir sonraki şampiyonada olup olmayacağı tartışılır. Olmama ihtimali var en azından. Peki onun yerine sırıtmayacak oyuncu olarak kim yer alacak? İşte bunun cevabı için Evren ve Barış hamleleri yapıldı. Fatih Solak dışında kadromuzun yeterli olduğunu, bir başka deyişle çıkarılabilecek en iyi kadro olduğunu söylemeliyim.

Hazırlık karşılaşmalarındaki oyunumuzdan ziyade oynadığımız rakiplerin güç durumuna bakmamız daha önemli. İran,Yeni Zelanda,Lübnan (Kanada'yı da ekleyebiliriz) gibi takımlara fark atıp hazır gözükmek göz boyamaktan ve moral kazandırmaktan başka bir işe yaramadı nazarımca. Bu maçlarda Tanjevic oyuncuları farklı pozisyonlarda denedi bol bol. Eldeki mevcut kadro bu kadar derinken koçun ıslahat hareketlerini saçma buluyorum, buluyoruz. Yani bir Ersan'ın 3 numarada verimli olamadığı apaçık ortadayken, orada diretmekte fayda olmayacağını er ya da geç farkettiler.

Konuya bir de federasyon kanadından değinmek istiyorum. Turgay Demirel ve ekibine göre "çok titiz" yapılan çalışmaların sonucuyla bu vize alınmış. Ama gelin görün ki şampiyonaya verilen önem çok az. Ankara Arena'nın çevresindeki çakıl ve hafriyat yığınlarının hala temizlenememiş olması, etrafta hala Kobe'nin Gasol'un afişlerinin bulunması düşündürücü. Keza daha dünkü Lübnan - Arjantin maçındaki skorbord sıkıntısı (hem de 3 defa, uzun sürelerle) tam bir rezillik. Daha önce Ümit Milliler turnuva geçirdi burada, bir anda nasıl sorun oluştu anlamak mümkün değil. Onu geçtim, sorunun çabuk hallolmaması garip.

Şampiyona için özel yapılan Sinan Erdem Spor Salonu'nun parkelerinin sesleri Adidas Cup maçlarında kulağa kadar geliyordu. Top yeterince sekmiyordu falan filan. Yepyeni bir salonda böyle bir olay nasıl gelişiyor?

Bilet gişelerindeki sıkıntının devam ettiğini duymuştuk. Şu sıralar başta federasyon olmak üzere birçok basın organında karaborsa bilete karşı uyarıldık. Federasyon bir şekilde bunun önüne geçebilirdi, çeşitli yaptırımlar uygulayabilirdi.

Toparlayacak olursak, tüm bu olumsuzluklar şampiyona öncesi koskocaman bir soru işareti bıraktı kafamızda. Ya tekrarlanırsa diye. Umut edelim ki hem 12 Dev Adam için başarılı, hem de tüm takımlar ve ülkemiz adına sağsalim bir şampiyonayı geride bırakarak uğurlayalım bu değerli konukları.
Şampiyonaya Ne Kadar Hazırız? Şampiyonaya Ne Kadar Hazırız? Reviewed by Adsız on 16:16 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.