Türkiye 72 Almanya 79 (World Cup 10'un Şampiyonu Almanya)

Öncelikle şöyle başlayayım yazıya, panik yapmaya gerek yok. Geçen sene 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'ndan önceki hazırlık maçlarımızı göz önüne getirin. O zaman da hazır değildik.

Bu takımın koçu değişmiş, yeni oyuncular gelmiş, eski oyuncularla yeni oyuncular birbirine alışma aşamasında. Bu süreçte milli takımımıza destek olmalıyız önce. En başta da Orhun Ene'ye güvenmeli ve onu sahiplenmeliyiz. Niye diye soracak olursanız takımı Dünya 2.si yapmış Bogdan Tanjevic'ten sonra devraldı görevi.

Ukrayna ve Almanya maçları ölçü değil. Takımımız elbette Avrupa Şampiyonası'na kadar kendini toparlayacak. Almanya karşısında dünden de kötüydük. Ukrayna'nın hücum gücünün olmayışı sayesinde kazandık fakat Almanlar çok hazırlar.

Baumann'ın takımı süperstar Nowitzski'siz müthiş iki maç çıkardı World Cup'ta. Dün Sırbistan'ı 59-58 yenerek şaşırtmışlardı bu gün bize karşı da çok iyi oynadılar ve hak ederek kazandılar. Oyun kurucuları Hamann ve Scharffartzik uzunları mükemmel beslediler, top paylaşımını iyi yaptılar. Almanya takım halinde savunmada kaymaları, adam adama savunmayı; hücumda ise top paylaşımını ve doğru hücum zamanlamalarını çok iyi yaptı. Oyun kurucuların uzunlarla yaptığı varyasyonlardan yediğimiz sayının haddi hesabı yoktu bu maçta.

Hazır bir takım görüntüsü veren Almanya karşısında biz ne yaptık peki? Başlıca problem set hücumlarındaki durağanlığımız ve pota altından uzunları besleyemememiz.

Önce ilk problemden bahsedelim. Kerem Tunçeri'den faydalanamadığımız günde guardlar iyi yönlendiremedi takımı. Ama tüm sorun guardlarda demek değil bu. Takım olarak saha içinde ne yapacağımızı bilmiyoruz sanki. Ya Emir Preldzic'in bire birlerine, ya da Ömer Onan'ın zorlamalarına, o da olmadı el üstü şutlarla hücum etmeye çalıştık bu gün. Pota altı oyuncularımız Furkan ve Enes'ten yeteri kadar faydalanamadık, faydalanacak oyun düzenini de kuramadık. Biz yapmadık. Almanlar'ın Pleiss'e indirdikleri topları seyrettik ama hücumda aynılarını biz yapamadık. Furkan aslında ikili oyunlara çok yatkın, ayakları hızlı ve bitirici özelliği olan bir oyuncumuz. Önemli bir silahımız olmalı. Enes ise 2 senedir düzenli basketbol oynayamamanın verdiği sıkıntıyı yaşıyor, onun sorunu başka.

Emir Preldzic yeri geldiğinde oyun kurucu gibi, yeri geldiğinde de forvet gibi oynuyor. Rakibin pozsiyon zaafına göre istediğimiz yere kaydırabiliyoruz onu. Fiziğinin müsait oluşu, top hakimiyeti, asist yapabilmesi ve skor üretebilmesiyle tam bir joker bizim için. Dolayısıyla takımın en mühim oyuncusu halinde şuan. Kerem Tunçeri ile Emir Preldzic'in aynı anda ilk beşte sahada olduğu zamanlar çok etkili ve skora çok yakın, rahat pozisyon yaratabileceğimiz bir takım oluveriyoruz.

Oyun kurucu bölgesinde Ender Arslan zaman zaman kendini gösteriyor. Ama Kerem Tunçeri'nin verdiği verimi asla veremiyor. Set hücumunda Kerem Tunçeri ilacımız.

Benim için sürpriz Doğuş'tan geldi. Kimse kendisini Doğuş'un savunmasını istemez herhalde. Maşallah kene gibi yapışıyor rakibine. Ömer Onan ile beraber en iyi savunmacımız desek yanlış olmaz herhalde. Rakip skorerleri kitlemekte Ömer'e yardım edebilecek ve nefes aldırabilecek bir oyuncumuzun olması çok iyi oldu rotasyonda.

Forvet pozisyonunda Ersan İlyasova henüz form tutmuş değil. Almanya karşısında oyuna girer girmez 5 sayı kaydedip hafif kıpırdanmış olsa bile geçen yaz seyrettiğimiz Ersan'dan çok uzak. Hidayet'in de kendisini pek kasmadığını söylememiz gerekiyor.

Bugün rakibe fazlasıyla ribaund verdiğimizi hepiniz farkettiniz kuşku yok ki. Biraz zayıf kaldık o konuda ama kenarda daha oynamayan Semih Erden ve Ömer Aşık'ın olduğunu da unutmayalım. Orhun Hoca onları oynatmadı, sanırım Enes, Furkan, Oğuz üçlüsünü iyice ısındırmak ve alıştırmak niyetinde. Doğru bir düşünce bence de. Sonuçta Ömer Aşık ve Semih Erden senelerdir takımı tanıyorlar ve yeterince tecrübeye sahipler.

İki maçtır en büyük sorunumuz savunmada. Hiç bir sertlik gösteremedik rakiplere karşı. Dün Ukrayna'yı kalite farkından yendik ama bugün Almanlar basketbolun tüm doğrularını sahaya yansıtarak galibiyete uzandılar. Çok iyi top çevirdiler, boyalı alandan kolay sayıya ulaşmaya çalıştılar. Uzunları da dahil olmak üzere yüksek yüzdeyle şut soktular. Tabi şutların yüzdeli olması doğru hücum kullanıldığının bir göstergesi.

Enseyi karartmadan kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmek gerek. Açıkçası benim endişem yok pek. Her yeni kadro zorlanma süreçleri yaşar. Bunun da üstesinden gelecektir Orhun Ene ve ekibi.

ALMANYA: Benzing 16, Hamann 3, Schwetheim 7, Pleiss 20, Jagla 4, Ohlbrecht 5, Shultze 2, Schaffartzik 15, Wysocki, Zweiner 2, Staiger 5
TÜRKİYE: Ender 7, Ömer Onan 22, Ersan 10, Hidayet 10, Enes, Doğuş 2, Preldzic 8, Oğuz 4, Furkan, Cenk 5, Barış 4
BEŞ FAUL: Schweitheim (34.54) (Almanya)
1. PERİYOT: 21-20
2. PERİYOT: 43-35
3. PERİYOT: 63-54