Orhun Ene yönetimiyle ve yeni yapılanan kadroyla sistemi kurmaya çalıştığımız şu günlerde milli takımımıza ve Orhun Ene'ye gereğinden fazla eleştiri var. Hele ki dün Yunanistan karşısında aldığımız farklı mağlubiyet ve 40 dakikada attığımız 38 sayıdan sonra daha da arttı tepkiler.
Önceden de yazdığım gibi yeni yeni oturacak sistem. Kadroya yeni katılan oyuncularımız var. Oyuncuların tempo olarak eksiklikleri var. Bunların hepsi şampiyonaya kadar giderilebilecek şeyler.
Belçika katiyyen bizim ayarımızda takım değildi önce bunu belirterek başlayayım yazıya. Maçın büyük bir bölümünü elimizde tuttuk, kontrol bizdeydi. Yunanistan maçına göre bir değerlendirme yapacak olursak, bizim ofansta ve defansta biraz daha iyi oluşumuz sevindirici. Her ne kadar Belçika vasat bir takım olsa da sahanın iki yanını da gün geçtikçe daha iyi oynuyoruz.
Hoşuma giden bir diğer nokta, 10 sayı farkla önde iken Belçika'nın seri yakalayarak skor olarak üstümüze çıkmasının ardından pes etmeyerek dönüş yapabilmemiz. Murat Didin -maç boyu müthiş yorumlar yaptı- çok iyi açıkladı bu durumu, 2 kere yendik rakibi diyerek. Hakikaten de öyle. Ve o zaman zarfında Kerem Tunçeri gibi bir guardın ne kadar önemli olduğunu da görmüş olduk. Çünkü ne Sinan Güler, ne de Hidayet net bir oyun kurucu...
Set hücumunu çok iyi oynayamayan, hücumlarını Faison ve Van der Spiegel üzerine -çoğunlukla- kuran Belçika'ya karşı pota altını iyi kullandık. Zaten yapmamız gereken de buydu. Ömer Aşık ile Semih Erden yan yanayken daha etkili ve skor bularak oynuyoruz, ikisinin birbirini de tanıması açısından. Bu iki oyuncumuzun da ayaklarının çabuk olması, post up'larında iki yönde kullanabilmeleri avantaj. E tüm bunların yanına müthiş bir pasör olan Emir Preldzic ile efsane Kerem Tunçeri'yi de eklediğimizde? Bugün Ender'in Ömer Aşık ile oynadığı alley-oop, Emir'in Ömer Aşık'a smaçlattırdığı pozisyonlar en garanti hücumlarımız arasında. Zira Ömer kuvvetiyle ya bitiriyor pozisyonları ya da faul aldırıyor. Uzun zamandır çalıştığı serbest atışlarda da düzelme var gözle görülür bir şekilde. Güzel şeyler bunlar.
Furkan ve Oğuz'u kullanmadığımızı da söyleyerek Enes'e geçelim. Genç NBA'li için aslında gerekli yorumu Murat Didin maç içerisinde yaptı. "Enes daha yavru buralarda". Evet öyle, ama yine de katkı sağlamıyor değil. Ribaundlarda etkili, en büyük katkısı ise savunmada. Zaten şuan için Enes bir numaralı skor opsiyonumuz olmadığı için, işin ofans kısmına katmaya gerek yok onu.
Bir noktaya daha değinmek istiyorum maçla ilgili. Belçika'nın arkadan adam kaçırarak attığı 3-4 basket bize iyi ders olmalı. Uykusu varsa oyuncuların, erkenden yatsınlar. O kadar kolay basketler yememek gerekir.
Ne savunmada ne de hücumda hala beklenen düzeyde değiliz. Tamam, Yunanistan o kadar eksiğiyle bizi vurmuş geçmiş olabilir ama Dünya Şampiyonası öncesindeki hazırlık turnuvalarında da enseyi erkenden karartmış, karamsarlığa düşmüştü çoğu basketbolsever. Bir kez daha diyorum ki ta desteğe devam. Zira Orhun Ene ve teknik ekibi, oyuncularının arkasındayım sonuna kadar.
ELÇİKA (60): Roel Moors 4 (3 ribaund – 2 asist), Sam Van Rossom 2 (1 ribaund – 4 asist), Christophe Beghin 11 (4 ribaund), Axel Hervelle 6 (8 ribaund – 3 asist), Randy Oveneke 3, Beye Tabu-Eboma 11 (4 ribaund – 1 asist), Dimitri Lauwers (1 asist), Guy Muya 3 (2 ribaund – 1 asist), Marcus Faison 2 (3 ribaund – 3 asist), Maxime De Zeeuw (1 ribaund), Thomos Van Den Spiegel 8 (2 ribaund), Didier Ilunga Mbenga 10 (3 ribaund)
TÜRKİYE (66): Cenk Akyol 3 (2 ribaund), Sinan Güler, Ömer Onan 6 (2 ribaund- 1 asist), Ersan İlyasova 11 (4 ribaund- 1 asist), Semih Erden 9 (3 ribaund), Kerem Tunçeri 6 (1 asist), Ömer Aşık 12 (9 ribaund), Ender Arslan 3 (3 asist), Enes Kanter 7 (8 ribaund), Hidayet Türkoğlu 2 (4 ribaund- 5 asist), Emir Preldzic
1. PERİYOT: 17-13
2. PERİYOT: 19-15
3. PERİYOT: 11-23
4. PERİYOT: 19-9
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder