Advertisement

Ceyhun Altay Röportajı (MixBasket Özel)

MixBasket özel röportajıdır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. - Aliağa'da altın bir sezon geçiren ve benim gözümde sezonun en iyi yerlisi olan Ceyhun Altay ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim. Umarım okurken siz de keyif alırsınız.

MixBasket: Klasik soru ile başlayalım. Basketbola ilgisi ne zaman başladı Ceyhun Altay'ın? Nasıl gelindi buralara kadar?

Ceyhun Altay: Basketbola 8 yaşında başladım. Aslında çok iyi futbol oynardım ve bu yüzden hep futbol kulüplerinde oynamak isterdim. Ama 1996 yılında Efes Pilsen Koraç Kupası'nı kazanınca dayım "Gel seni Efes Pilsen'in yaz okuluna yazdıralım." dedi. Ben de kabul ettim ve basketbol yaşantım bu şekilde başladı.

M: Peki Darüşşafaka kariyerini nasıl görüyorsun geriye baktığında? O zamanlar çok gençtin, dolayısıyla benchten kurtulamamıştın.

C.A: Daçka'daki kariyerim kötü geçmedi. Altyapıdan çıktığım için beni evlat olarak görüyorlardı. Takımda abilerimiz ve kaliteli oyuncular olduğu için ilk beşte olmak kolay değildi. Ama benchten gelerek özellikle savunmada takımı ateşleyen oyuncuların başında geliyordum.

M: 2006-2007 yılında play-offa kalmıştınız. Çeyrek finaldeki rakibiniz Fenerbahçe Ülker'di ve ilk maçı kazanarak herkesi şaşırtmıştınız. İkinci maçta da kazanmanın kıyısından dönmüştünüz. Senin son saniyelerde pozisyonun vardı, üçlük atarken Willie Solomon topunu bloklamıştı. O top girseydi belki de kazanacaktınız. O anki ruh halin nasıldı, neler hissettin?

C.A: Evet o sene Altar Tunçkol takımın koçuydu, genç ve dinamik kadromuzla iyi işler başarmıştık. İlk 8'e girip play-offa kalmıştık. Willie Solomon ile olan pozisyona gelecek olursak, hala unutamıyorum. Son toptu ve atabilseydim seride 2-1 öne geçecektik. Willie Solomon çok iyi sıçrayarak topu blokladı, ama iyi bir şut kullanamamıştım. Maçı kaybedince ruh halim çok kötüydü, çok üzülmüştüm.

M: Daçka'da geçirdiğin 5 sene içerisinde basketboluna etki eden şeyler neler sence?

C.A: Daçka'da benim ilk koçum Halil Üner'di ve 16 yaşında bana güvenerek forma veriyordu. Sonraki yıllarda bir çok koçla çalıştım ve bu basketbolumda farklı şeylerin gelişmesine yardımcı oldu. Takımdaki abilerimizden, yabancılardan yeni şeyler öğrendim, tecrübe kazandım. Daçka benim için çok verimli oldu diyebilirim rahatlıkla.

M: Daçka'dan ayrılmanın sebebini de öğrenelim o zaman.

C.A: Daçka'dan ayrılma sebebim karışık aslında. Efes Pilsen ile Daçka'nın birleşmesi desem doğru olur. Çünkü bu birleşme olmadan önce Darüşşafaka'nın havası bambaşkaydı. Eski ortamları bulamadık sonra. Ben de artık başka bir kulübe gitme vaktinin geldiğini düşündüm ve takımdan ayrıldım.

M: Aliağa Petkim transferin nasıl gerçekleşti peki?

C.A: Mete Babaoğlu Aliağa'nın başındaydı ve o beni çok istiyordu. Ben de yeni bir oluşum olarak Aliağa Petkim'i tercih ettim.

M: Aliağa'da yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle yabancıların takımdan ayrılmasının performansına olumlu etki ettiğini düşünüyor musun sen de?

C.A: Tabii ki olmuştur. Ama yabancılar varken de Mete Babaoğlu bana süre veriyordu. Daha sonra yabancılar gidince sürelerim daha da arttı ve bu da performansıma olumlu yönde etki etti.

M: Daçka'dan bu yana geçen süre zarfında şutlarının geliştiğini görüyoruz. İdmanda ve idman sonrası bunun için özel bir çalışma yapıyor muydun?

C.A: Daçka'da iken daha az şut atıyordum. Aliağa Petkim'de kullandığım top adedi artınca yüzdem de artışa geçti. Sezon bitiminde yazın şutlarımın gelişmesi için özel çalışmalar yaptım. Benimle bire bir özel çalışma yapan Ferhat Çiçek'a borçluyum diyebilirim. Onunla 2 yıldan beri çalıştık bu konu üzerinde. Gelişme sadece şutlarımda olmadı. Savunmamın ve atletikliğimin üzerine koydum. Hala eksiklerimi kapatmak için çalışıyorum.

M: Özellikle bu sene Halil Üner'in birinci adamı statüsündesin yerli rotasyonda. Aldığın süreden tut da, verilen insiyatife kadar sahada takımın lider oyuncularından birisin. Bu konu hakkında neler söylemek istersin?

C.A: Benim Aliağa'daki 2.yılım ve geçen sezon takımı ligde tuttuk. Halil Üner ile 4 yıllık bir tanışmışlığımız çalışmışlığımız var. Bu sezon koç bana güvendi ve beni oynattı, ben de verilen görevleri yerine getirmek için çabaladım. İyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum.

M: Takipçilerimizin bir sorusu var sırada. Sezon sonuna doğru yaşadığın sakatlıkta tribünlerin rolünün olduğunu biliyoruz. Ne yaşandı taraftarlarla aranda?

C.A: Bu konu hakkında birşey söylemek istemiyorum çünkü kötü şeyler yaşadım, unutmak istiyorum. Soruyu aydınlatıcı cevap veremediğim için mazur görün.

M: Bu seneki performansınla artık olgunlaştığını düşünüyor musun? Seneye de Aliağa'da devam mı?

C.A: Bu sezon ciddi katkılar verdiğimi düşünüyorum. Hem kişisel olarak hem takım olarak. 2 yıldan beri çıkışım sürüyor. Olgunlaştım demek için daha erken çünkü ömüzüdeki yıllarda da performansımın üzerine koyarak devam etmem gerekiyor. Seneye Aliağa'da devam mı onu zaman gösterecek.

M: Biraz lige dönelim. Bu sezon nasıl buldun ligdeki çekişmeyi? Küme düşme hattında siz de dahil ciddi çekişmeler oldu ve düşen takım olmaktan yine son anda kurtuldunuz.

C.A: Gerçekten de çok zevkli geçti sezon. Bizim için zaman zaman sancılı dönemler oldu, son haftaya kadar düşme tehlikemiz vardı ancak son hafta yenilmemize rağmen lide kaldık. Bunun için çok mutluyum.

M: Şampiyonluk için favorin kim?

C.A: Favorim yok. Bu sene play-offtaki tüm takımlar kaliteli. Efes Pilsen ile Fenerbahçe Ülker'in kalitesini zaten biliyoruz. Beşiktaş Cola Turka, Türk Telekom ve Banvit de sürpriz yapabilir. Şuan için kestirmek zor.

M: 12 Dev Adam'ın 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'ndaki şansını nasıl görüyorsun? İyi bir derece yapabilir miyiz sence?

C.A: Turnuvanın Türkiye'de olması çok büyük avantaj bizim için. Seyirciler salonları doldurunca milli maçların havası çok farklı oluyor. Mehmet Okur'un sakatlanması üzdü beni ama ben yine de iyi bir derece bekliyorum. Tüm oyuncularımıza şimdiden başarılar diliyorum.

M: Her basketbolcunun olduğu gibi senin de kafanda birtakım hedefler vardır. Henüz yaşın 24 ve Avrupa'ya gitmek gibi bir düşüncen var mı?

C.A: Kesinlikle her basketbolcu Avrupa'da oynamak ister. Dediğiniz gibi yaşım genç. Euroleague seviyesinde bir takımda oynamak beni çok mutlu eder. Çünkü Avrupa'nın en iyi yıldızlarıyla beraber oynamak her bakımdan güzel birşey.

M: Beko Basketbol Ligi'nde beğendiğin yerli/yabancı basketbolcu var mı? Varsa kimler?

C.A: Yabancı olarak yok. Türk'lerden Ömer Onan'ı çok beğeniyorum.

M: Biraz da özel yaşantından bahsedelim. Evlisin ve bir bebek bekliyormuşsun. Şimdiden Allah analı babalı büyütsün diyerek ailenle boş vakitlerinde neler yaptığını öğrenmek istiyoruz.

C.A: Evet şuan evliyim ve bu ay içinde bir kızım olacak. Babalık duygularını tatmak için sabırsızlanıyorum. Anlayacağınız şu günlerde tatlı bir telaş hakim bizde. Boş vakitlerimde eşimle beraber eğleniyoruz.

M: Hobilerin nelerdir?

C.A: PS3 oynamaya bayılıyorum. Futbol maçlarını da seyrediyorum sık sık.

M: Son olarak MixBasket hakkındaki düşüncelerin neler?

C.A: MixBasket internete her girdiğimde baktığım bir site halinde geldi. İnşallah aynı tempoda devam edersin. Başarılarının devamını diliyorum.

M: Bu keyifli röportaj için ben de sana teşekkür ediyor, önümüzdeki sezonlar için başarılar diliyorum.

C.A: Teşekkürler.
Ceyhun Altay Röportajı (MixBasket Özel) Ceyhun Altay Röportajı (MixBasket Özel) Reviewed by Adsız on 14:39 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.