Advertisement

İnandık Bi Kere!

PC bozuk olduğundan Salsabastet'teki yazıyı aynen aktarıyorum.

Biliyordum, tahmin ediyordum, kazanmak kolay olmayacaktı ama önce seyircinin bomboş bıraktığı Abdi İpekçi'nin halini görünce, sonra da takımın son 2 senedeki sürpriz iç saha mağlubiyetleri aldığı tarzdan nasılsa kazanırız şeklinde oynaması midemi bulandırdı. Sonunda Smith'in müthiş bloğuyla kazandık ama net bir şekilde kaybedebilirdik de.Maçın başında bulunan isabetli üçlüklerle farkı 10'a kadar çıkardık. Suni bir farktı bu ve adamların benchten gelen beşi bu farkı kapadı. İkinci yarının başında yapılan savunmayla fark yeniden 7-8 civarlarına geldiyse de, yaptığımız (yoksa yapamadığımız mı demeliyim) zone savunma başımıza patır patır üçlük olup yağdı. Adamlar her hücumda boş şutu buldular. Attılar, atamadılar ama hepsinde buldular o boş şutu. Biz ise sürekli olarak zorlama şutlar, girdiğinde bile çok gereksizdi dedirtecek atışlar yaptık hücumda. Bir yerden sonra adamlara da direnç geldi tabii. 40 dakikanın son hücumu güzel oynandı aslında. Green drive edip, sol dipte Smith'i buluşturdu ama girmedi şut. İlk uzatmanın sonu ise felaketti. Neydi o öyle, hani adamların 1 saniyesi daha olsa, Smith'in elinden çalınan top sayı olup, buz gibi yapacaktı maçı izleyen herkesi.Allah'tan maçın 50. dakikasında (yani ikinci uzatmanın sonunda) Smith'in o mucizevi bloğu geldi de, olayı hasarsız kapadık. Gerçi son bir şut daha denediler adamlar, o da az kalsın giriyordu. Neyse ki girmedi. İşte bu galibiyet sayesinde, Joventut karşısında alınan deplasman zaferi daha bir anlam kazanmış oldu. Oyun hiçbir şekilde memnun etmedi beni ama. Ne savunmada, ne de hücumda adam gibi bir şeyler yaptığımız dakikalar % 5'ine tekabül etmez 50 dakikalık maçın. Yine de galibiyet güzel şey tabii. Grupta da işler karıştı epey bir. Roma TAU'yu yenmişti iki gün önce, dün de Alba Joventut'u yenince; Roma maçı 2-3 maçlık bir değer kazandı birdenbire. Almak lazım o maçı. Geçen yıl her iki maçta da farkı yaslamıştık adamlara. İnşallah yine ters geliriz onlara.Takım için ekstra bir paragraf karalayalım. Tanjevic dün maça en konsantre adamdı. Smith'in son blok pozisyonu sırasında kenardan yaptığı savunma, Rasim'in karşısındaki adama yaptığı man-to-man'den çok daha etkiliydi. :) Emir dün kritik sayılar buldu amenna ama şu şutunu bir standarta oturtması lazım artık. Bomboş şutları kaçırıyor, olmayacak şutları sokuyor. Abidik gubidik bir stili var. İlk buluştuğumuzda yine söyleyeceğim, o şut stilini bir şekilde değiştirmesi gerektiğini. Güven vermiyor hiçbir şekilde. Diğer yönler efil efil gelişiyor, şut hala değişken. Mirsad maçın değerinin farkındaydı aslında ama çok yanlış şut tercihleri yaptı. Mrsic'in aklı yeni doğan kızındaydı heralde. Bir an önce maçı kopartayım da gidip onu seveyim der gibi salladı saçma sapan şutları. Oğuz'u çok kullanamadık, halbuki dün yine takımın en garantici adamıydı. Onun oyunda olduğu dakikalarda yine savunma en iyi dönemlerini yaşadı. Smith bir iyi bir kötü idi. Vidmar ise hala aynı. Bir an önce faul problemine girse de kenara gelse diye gözünün içine bakıyorum.Buyrun bu da maçın detaylı istatistikleri.
İnandık Bi Kere! İnandık Bi Kere! Reviewed by Adsız on 22:00 Rating: 5

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Forumu akparti forum da gördüm. Güzel bir blog olmuş

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.