Advertisement

Efes Kazandı, Ya Türk Basketbolu?


Gergin maç bitti sonunda. Oh dedim be. Uzatmadan maç ile ilgili görüşlere geçeceğim.

Fenerbahçe Ülker maça başladığı ilk beşte Green'in yerine Solomon, Mrsic'in yerine Ömer Onan ile başladı. Tanjevic'in böyle farklı bir iş yapması, kaybedilen maçlardan bir şeyler çıkardığını gösterdi bana. İlk çeyrekte Fenerbahçe Ülker yine basit top kayıpları yaptı. Solomon Charles Smith savunmasında rahat rahat içeri girince ve sayı asist dağılımlarını yapınca, Ataman Sinan Güler'i sürdü oyuna. Bugün hiç şüphe yok ki maçın adamı Sinan'dı. Oyuna girdiği andan itibaren Solomon'un ensesindeydi. Bu zaten bildiğimiz bir şeydi, ama Sinan şut da soktu bugün. 2'si ilk yarıda olmak üzere toplam 3/4 üçlüğü var. Ve bu atışlar maçın kritik anlarındaydı. Zaten seviyordum Sinan'ı, helal olsunu haketti. Gerçekten haketti. Kaya Peker de maçın başından itibaren hırsıyla, inancıyla güzel bir maç çıkardı. Unutmadan yazayım şunu da.. Nur Germen'in Ömer Onan hakkında hoş bir lafı vardı maç esnasında : "Ömer gibi 5 tane oyuncu ver harbe girerim." Neyse konuyu dağıtmayalım, Efes ilk periyodu 4. maçta olduğu gibi 24-12 üstün geçti. İkinci çeyrekte sarı lacivertli takım savunmada daha iyi oynamaya başladı. Set hücumlarında sıkıntı çekseler de Solomon ve Green iyi yönetti takımı. Yalnız Ömer Aşık'tan bahsetmeden olmayacak. Oyuna girdiğinden beri faulle durduruldu Ömer ama 2/7 serbest atış yüzdesi vardı. Düşünün, böyle bir maçta ne kadar önemli o atışlar. Çok da aradı Fenerbahçe Ülker. İlk yarının bitimine 2:42 kala Solomon serbest atışlarla farkı ikiye çekti (33-31). Devre de karşılıklı basketler ile 39-35 Efes lehine sonuçlandı.

3. periyotta Tanjevic Oğuz Savaş'ı koydu pota altına. Şu maça gelene dek varlığıyla yokluğu belli değildi Oğuz'un. Ama bu maçta özellikle bu periyotta iyi oynadı. 7:01 kala Oğuz'un serbest atışlarıyla skor 39-37'ye geldi. Fenerbahçe Ülker Oğuz'un da katkısıyla pota altında büyük üstünlük kurarken, Efes sayı bulmakta zorluk çekti. Nitekim, bu çeyrekteki ilk sayılarını da 5:45'te buldular. Herşey Fenerbahçe Ülker lehine gidiyordu, bunun üstüne Kasun da 4'ledi. Bir ara kenardan Vidmar'ın ismi duyuldu, ama ne olduysa Tanjevic vazgeçti. Finallerde Fenerbahçe Ülker'in en büyük sıkıntısı olan top kayıpları da yine can yaktı. Tam 13 top kaybı ile oynadı deplasman ekibi. Üçüncü çeyrek kafa kafaya giderken, son 1 dakika kala Efes birden canlandı ve farkı 5'e çıkararak final periyoduna 56-51 girdik.

Dananın kuyruğunun koptuğu bu bölümde aslında Fenerbahçe Ülker'in daha olumlu oynadığını düşünüyordum. Solomon doğru işler yapmaya başlamıştı. Aklımda kalan bir pozisyon var örneğin, penetre edip Sinan'a bir feyk çakıp harika bir turnike bıraktı. Hakikaten tecrübe kalite kokan bir basketti bu. Efes de Fenerbahçe Ülker de temkinli oynadılar, savunmaları sertleştirebildikleri kadar sertleştirdiler. Son hücumlarda artık heyecan, endişe, korku aklınıza gelecek her şey vardı. Skor dengede, herşey normal. 13 saniye kala top Efes'te ve Ömer Onan top oyuna girmeden Charles Smith'in şortundan formasından bariz çekiyor. Bilmiyorum, ben hakem değilim, faul doğru mudur değil midir, ama ben öyle gördüm televizyondan. Fatih Söylemezoğlu faul düdüğünü çaldı. Bu normal bir düdük olsa hiç kimse galeyana gelmeyecek, olaylar çıkmayacakken sportmenlik dışı faul kararı çıktı.Yeni kurallara göre sportmenlik dışı faul kararı doğruymuş. Buna lafımız yok. Ama Fatih Hoca, böyle bir maçta, 13 saniye kala, Ömer'e normal faul çalsaydın Efes teknik heyeti "Neden sportmenlik dışı faul çalmadın?" diyecek miydi? Sanmıyorum. Paşalar gibi Smith 2 atışını kullanırdı. Sonra da ne olursa olurdu. Bence böyle düşünmeliydi. Sportmenlik dışı çalması doğru bir karar ama benim düşündüğüm gibi davransaydı, ne Mirsad küfredecekti, ne Rasim masayı tekmeleyecekti, ne taraftar küfredecekti, ne de sahaya yabancı madde yağacaktı. İşin bir başka garipliği de, böyle bir kuralın olduğunu bilmeyen basketbolcular var. Türkiye 1.Basketbol Ligi'nin finalindeyiz, Ömer Onan'ın da "Ben top oyunda değilken böyle bir faul yaparsam, hakemler sportmenlik dışı faul çalabilirler." diye de düşünmesi lazım. Eğer Ömer kuralın değiştiğini veya böyle bir faulun olacağını bilmiyorsa bu da başta Tanjevic ve Fenerbahçe Teknik Ekibi'nin hatasıdır. Son olarak Mirsad ve Rasim'in de oyundan diskalifiye edilmemesi de oldukça şaşırtıcı ve düşündürücü. Hakemler neden çekiniyorlar bu kadar?

Neyse maçı öyle ya da böyle 74-68 Efes Pilsen kazandı ve şampiyonluk yolunda iyi bir moral aldı ve avantajı cebine koydu. 17 Haziran Çarşamba günü 20:00'de Abdi İpekçi'de Fenerbahçe Ülker için ya tamam ya devam maçı olacak. Efes Pilsen de özlediği kupaya kavuşma maçına çıkacak. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Efes Kazandı, Ya Türk Basketbolu? Efes Kazandı, Ya Türk Basketbolu? Reviewed by Adsız on 22:30 Rating: 5

4 yorum:

basketçi dedi ki...

lütfen taraftar kimliğiniz ile yorum yapmayın
kural ne ise o uygulanmalıdır.

Adsız dedi ki...

Zaten bence hata falan yok ama, ortamın bu kadar gerilmemesi için normal faul de çalabilirdi hakemler. Onu kastetmeye çalıştım. Yoksa sportmenlik dışı kararına saygılıyım ama keşke bu kadar büyümeseydi olaylar. Fenerbahçe Ülker'de Mirsad Rasim gibi saman alevi varken ve 13 saniye kalmışken :)

agopist dedi ki...

Eğer normal faul karar verilseydi ve efes kenar yönetimi karara itiraz etseydi Efeslilerin cahil olduğunu gösterirdi. Ama karar verildi ve Fenerbahçe Ülker itiraz etti. Ve bu itiraz cehaletlerinden kaynaklanıyordu.

berker dedi ki...

sizin kuralllarınız keyfinize göre sanırım.kimse bana kural falan savunmasın.bir oyuncunun üstüne yürüyüp alttan tekemler atmak oyun içinde olan birşey değil mi.
bu işin sonu kötü olacak.öyle yada böyle abdi ipekçiye geliyorsunuz çarşamba.karşınızda sponsorlardan bilet bekleyen şakşakcı bir taraftar yok..

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.