Erdem Türetken Röportajı (MixBasket Özel)
MixBasket özel röportajıdır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. - Kepez'in tecrübeli oyuncusu Erdem Türetken'le basketbol kariyerinden, Beko Basketbol Ligi'ne birçok konuda keyifli bir röportaj gerçekleştirdim. Keyifli okumalar.
MixBasket: Basketbol yaşantının nasıl başladığından bahseder misin?
Erdem Türetken: Gerçek anlamda Eskişehir'de liseye başladığım dönem annemin Anadolu Üniversitesi antrenörleriyle tanışmasıyla başladı. Üniversitenin yıldız takımında idmanlara çıkmaya başladım. Daha sonra ise 3.ligde yer alan Marmara Koleji'ne transfer oldum ve 2.lige çıktık. Sezon bitiminde Darüşşafaka'dan 3 yıllık sözleşme teklifini kabul ettim ve böylece TBL kariyerim başlamış oldu.
M: Küçüklüğünde basketbolcu olmayı düşünmüş müydün hiç?
E: Babam subaydı ve onun işi nedeniyle askeri lojmanlarda kalıyorduk, evimizin önünde basketbol sahası vardı. Gece geç saatlere kadar oynardım. Hatta biriktirdiğim harçlıklarla babama basketbol topu aldırmıştım. Tutku gibi birşeydi bu.
M: TBL kariyerine çok iyi bir başlangıç yaptın Daçka ile. Aldığın süreler çok iyiydi ve antrenörünün istediklerini sahaya yansıtıyordun. 3 senelik Daçka macerasının ardından Beşiktaş'a transfer oldun. Bu 3 yıllık dönemi ve Beşiktaş sürecini anlatır mısın?
E: Daçka'ya geldiğimde çok iyi oyuncular vardı takımda. O zamanlar gençtim ve ilk tecrübem olduğundan ilk dönemlerde biraz sıkıntı yaşadım. Kadroya girebilmenin tek yolu antremanlarda iyi çalışmaktı. Ben de bunu yaptım. Şansıma, kadroda sakatlıklar çok yaşandı o dönem. Elime geçen fırsatı iyi değerlendirdim. Bir Galatasaray maçıydı ve kendimi sahada buldum. Orada birşeylerin değiştiğini hissetmiştim. O günden sonra herşey benim için daha kolay oldu. İkinci yılımda performansımın üzerine koyarak iyi bir performans sergiledim. Son senemde ise tecrübe sahibi olmuştum ve transfer teklifleri de gelmeye başlamıştı, kontratım bitiyordu, milli takımda ismim geçmeye başlamıştı. Sezon sonu birçok teklif geldi. Menajerimle oturup konuştuk ve benim için en uygun olan takımı bulmaya çalıştık, en sonunda Beşiktaş'ta karar kıldık ve Beşiktaş ile 1 yıllık anlaşma yaptık. Burada da herşey istediğim gibi başlamıştı, taa ki sakatlanıncaya kadar. Sakatlığım 3 ay sürdü. Döndüğümde ise kadrodaki yerim sarsılmıştı, takım iyi gidiyordu, coach da mevcut düzeni değiştirmedi haliyle. Playofflarda oynamasam da sezonu yarı final oynayarak noktaladık. Kötü geçen sezon sonunda kendimi yeniden bulmam için oynayabileceğim bir kulübe gitmem gerektiğini düşündüm ve yuvaya geri döndüm.
M: Bu sene Kepez'desin ve ekonomik sıkıntılar, yönetimsel sıkıntılar, rotasyondaki sıkıntılar derken kalan 5 haftada küme düşmemeye oynuyorsunuz. Bu sezonu ve yaşanan sıkıntıları nasıl değerlendireceksin? Kötü giden neydi Kepez'de?
E: Sezon başında Kepez'deki oluşum, önümdeki kontrat ve Antalya şehri buraya gelmemdeki etkenlerdi. Sezon kötü başladı. Yaz aylarında hiç antreman yapamadık. Takım henüz bir coachla da anlaşmamıştı. Geç de olsa Tab Baldwin ile anlaşıldı. Tab tam bir basketbol adamıydı ve bir sistemi vardı. Bu sistemi takım üzerinde oturtmaya çalışıyordu, ben de sistemin önemli parçalarından biri olmuştum. Sıkıntı yapılan transferleri Tab'in yapmamış olmasıydı, takımdaki yabancılar Tab'in sistemine uyum sağlayamamıştı. Bunların üzerine ekonomik sıkıntılar da eklendi. Bazı oyuncular gitti, yeni oyuncular geldi. Ama adaptasyon sorunu devreye girdi bu kez de. Dolayısıyla istenen kimya oluşturulamadı ve mağlubiyetler arka arkaya geldi. Alınan kötü sonuçlardan sonra fatura Tab'e çıkarıldı ve onun yerine Aziz Bekir antrenörlüğe getirildi. Ben onun antrenörlük anlayışını biliyordum çünkü 2 yıl Galatasaray'da beraber çalışmıştık. Bu yüzden onun sistemine uyum sağlamak ve istediklerini vermek benim için zor olmadı. Son 6 haftada 4 galibiyet alarak moral bulduk ve oynadığımız basketboldan keyif almaya başladık açıkçası. Şimdi kalan 5 haftada çok kritik maçlar bizi bekliyor, çok zevkli ve çekişmeli maçlar olacağı ortada ve biz bu grafiğimizi sürdürürsek, kendi basketbolumuzu oynarsak ligde kalacağımızı düşünüyorum. Bunu başaracak güçteyiz.
M: Peki şampiyonluk adayın hangi takım?
E: Efes Pilsen.
M: Oynadığın takımlarda veya şuana kadar TBL'de beğendiğin oyuncular var mı?
E: Türkiye'ye gerçekten çok kaliteli yabancılar geliyor. Özellikle son yıllarda daha da artış var bu konuda bence. Ben de bu kaliteli oyuncuların çoğuyla oynama fırsatı yakaladım, bunun için de çok mutluyum. Geçen sene oynadığım Milan Gurovic ve Dejan Milojevic basketbolu bilerek oynamaları anlamında takdir edilecek ve onlardan çok şey öğrenilecek oyuncular. Ben de çok şey öğrendim onlardan. Bu seneki takım arkadaşım Jovo Stajonevic'i de atlamamak gerekir. Bir pivot oyuncusu nasıl olmalı sorusunun net bir cevabı bence.
M: Mesela Galatasaray'da oynadığın dönemde Dee Brown ile oynamak nasıl bir duyguydu? Yani sıradan bir guard ile oynamakla Dee ile oynamak arasında dağlar kadar fark olmalı bence.
E: Kesinlikle, onu nasıl unuttum. :) Dee süratli ve oyun görüşü iyi olan bir guarddı, onunla oynamak çok büyük bir keyifti benim için.
M: Kariyerinin genelinde şutunu fazla kullanmadığını görüyoruz. Bu durum senden mi kaynaklanıyor coachlardan mı? Ya da takımda senden başka skor gücü yüksek oyuncular olduğu için mi işin savunma kısmına ağırlık veriyorsun?
E: Ben işin mutfak kısmındayım açıkçası. Takımımın neye ihtiyacı varsa onu vermek her zaman en doğrusu olmuştur benim için. Bundan şikayet etmiyorum çünkü savunma yapmayı seviyorum. Takımın ihtiyacı olduğu yerlerde sahne almaktan çekinmem, bunu yapacak tecrübede ve potansiyeldeyim diye düşünüyorum.
M: Peki özel yaşamında neler yapar Erdem? Hobileri, vazgeçilmezleri nelerdir mesela?
E: DVD izlemek ve müzik dinlemekten keyif alıyorum. Hobi olarak da otomobiller ve teknoloji diyebilirim.
M: Son olarak MixBasket'i takip ediyor muydun, düşüncelerin neler?
E: Açıkçası senden öğrendim MixBasket'i. Öğrendiğim andan itibaren de takipteyim. Tıpkı Salsabasket gibi sen de bu işi severek yapıyorsun. İyi bir iş başardığını düşünüyorum ve başarılarının devamını diliyorum.
M: Bu samimi röportaj için teşekkür ediyor, basketbol yaşantında başarılar diliyorum.
E: Ben teşekkür ederim.
Erdem Türetken Röportajı (MixBasket Özel)
Reviewed by Adsız
on
10:11
Rating:
3 yorum:
benim sorumu sormamışsın :)
@basketçi
Senin sorun var mıydı, hatırlamıyorum, hatırlasam sorardım vallah.
soru nuz varsa ben sorayım bizim orda oturyo nede olsa:):):)
Yorum Gönder