Advertisement

Efes Pilsen: 75-77: Real Madrid ( Çeyrek Final Rüyası Bitti)


Euroleague defterini kapatmamak adına önemli bir viraj olan Real Madrid maçı Kasun'un Tomic'e derslik hareketi ile yaptığı smaçla başladı. Real Madrid Garbajosa-Kaya eşleşmesini iyi değerlendirerek sayılar buldu üst üste. Kaya'nın ayak yavaşlığı, Garbajosa'nın yüksek yüzdeli şutlarına yaptığımız basit top kayıpları da eklenince oyunun hakimi oluverdi İspanyollar. Bitimi 4,5 dakika kala 7-12 Real Madrid üstünlüğü göze çarpıyordu ki, Garbajosa 5 sayı atmış, "Kaya beni tutamaz" mesajını verdi Ergin Ataman'a. Garbajosa'dan istediği verimi fazlasıyla alan Messina bir başka yıldız Lavrinovic'i soktu onun yerine. Sloven oyuncu da dışardan gönderdi şutları, bir türlü o sorunu çözemedik. Skor 10-16 iken Real Madrid'in kaçan üçlüğüne Kerem'den 3 sayılık basket ile cevap geldi ki farkın açılmaması açısından önemli idi. Ergin Ataman Rakocevic - Nachbar ikilisini ilk kez oyuna sürdü çeyreğin sonlarına doğru. Çeyreğin son hücumunda kalitemize yakışmayacak bir şekilde 3 atış şansı verdik Bullock'a. Halbuki daha önce faul yapsaydık bedavadan sayı vermemiş olacaktık rakibe. Giren 3 atışın ardından 19-23'lük Real Madrid lehineydi skor.

İkinci çeyreğe man to man savunma ile başladık. İlk bir dakika Real Madrid'in hücumu ile geçti. Çektiğimiz ribaunddan sonra hakem triosunun fast break'imizi kesmesi ile başta Ataman olmak üzere salon gerilmeye başladı. Zaten arkasından da teknik faul yedik, ordan da bedavadan 2 sayı çıkardı Bullock. Siena ve Maccabi'ye bela olan Lull'u sürdü sahaya Messina bu bölümde. Ve genç oyuncu girer girmez attığı zor 3'lüklerle direncimizi kırmayı başardı. Hücumda zaten zorlanan Efes, giren bu zor şutların ardından travmaya girdi. Fark 8 sayıya kadar çıkınca Ergin Hoca molayı alıp kötü gidişata son vermek istedi doğal olarak. Ataman'dan aldığı süreleri kötü değerlendiren Rakocevic'in bire bir oyunda attığı el üstü basket ile başladık oyuna. Real Madrid'in önde yaptığı baskı nedeniyle 24 saniyenin maksimum 15 saniyesini şuursuzca top çevirerek bitirdik. Geriye kalan 9-10 saniyede ise Smith-Rakocevic ikilisinin bire birleriyle sayı üretmeye çalıştık. Potadan uzakta oynamamız, hem zor şutlar atmamıza hem de diğer oyuncularımızın soğumasına yol açtı. Hücum atamayan takımımız savunmada da düzelemeyince devreyi Real Madrid 29-44 önde bitirdi.

Üçüncü çeyrek Kaya ve Smith'in 3'lükleri ile başladı. Farkı tek haneli sayıya indirerek seyircinin de maça tekrar ortak olmasını sağladık. Tomic'in 4. faulünü almasından doğan Lavrinovic değişikliği fazla etkili olmadı. Hırsımız ve isteğimiz, savunmadaki dozajımızı da artırdı. İspanyol ekibini resmen sindirdik. Son dakikalarda Kaya'nın serbest atışlarda 4'te 0 ile oynaması herşeyin belli olacağı son periyota önde girmemize engel oldu. Halbuki onları sokabilseydik 10 dakika içinde 15 sayı geriden gelip öne geçmiş olacaktık.

Son çeyreğin ilk 4 dakikasında karşılıklı birer basket izleyebildik. Lavrinovic'in tek isabetli serbest atışından sonra Ergin Ataman'ın hiç düşünmediği ve mecburiyetten oyuna aldığı Santiago'nun 8 sayılık katkısını seyrettik. Yorumcu Nur Germen de Santiago'ya verilen süreden şikayetçiydi. Lull ve Jaric'in arka arkaya 3'lükleri ibreyi yine İspanyollar'a çevirdi son bölümlerde. Charles Smith ve Bostjan Nachbar'ın özverili oyunları sayesinde 73-75 yaptık skoru. Kalan saniyelerde taktik faul yapmaktan başka çaremiz yoktu ancak Prigioni, Jaric ikilisi kaçırmadılar.

Hakemler hakkında fazla birşey yazma taraftarı değilim ama, takdir haklarını genellikle Real Madrid yönünde kullandıklarını düşünüyorum. Tabii, içimde kalan keşkelerim de var. Mesela Kaya'nın üçüncü çeyrek sonunda serbest atışlardan hiç isabet alamaması. En az 2 tanesini atsa şuan umudumuzu koruyor olabilirdik. Real Madrid'de başta Jose Garbajosa olmak üzere dışardan iyi bir yüzde tutturmaları da sinirime dokundu açıkçası. Hüzünlü bir yenilgi oldu bizim için.

Maccabi'nin Siena'yı mağlup etmesiyle çeyrek finale çıkacak olan iki takım da belirlendi şimdiden. Son maçlarda Real Madrid ile Maccabi Electra grubun liderini belirleyecekler.

EFES PİLSEN (75): Mario Kasun 13 (11 ribaund-1 asist), Charles Smith 13 (1 ribaund-1 asist), Igor Rakocevic 4 (1 ribaund-1 asist), Preston Shumpert (1 ribaund), Kerem Tunçeri 7, Bootsy Thornton 6 (2 ribaund-2 asist), Kaya Peker 7 (1 ribaund), Bostjan Nachbar 12 (3 ribanud-1 asist), Bojan Popovic 2, Ermal Kurtoğlu 2 (1 ribaund), Daniel Santiago 9 (3 ribaund), Ender Aslan


REAL MADRİD (77): Ante Tomic 6 (1 ribaund), Pablo Prigioni 3 (1 ribaund- 10 asist), Travis Hansen (2 ribaund), Darjus Lavrinovic 11 (3 ribaund), Marko Jaric 10 (5 ribaund-3 asist), Felipe Reyes 12 (5 ribaund-1 asist), Rimantas Kaukenas, Jorge Garbajosa 16 (11 ribaund-1 asist), Luis Bullock 7 (1 ribaund), Sergio Llull 12 (1 ribaund-2 asist)


1.PERİYOT: 19-23
2.PERİYOT: 10-21
3.PERİYOT: 23-12
4.PERİYOT: 23-21
Efes Pilsen: 75-77: Real Madrid ( Çeyrek Final Rüyası Bitti) Efes Pilsen: 75-77: Real Madrid ( Çeyrek Final Rüyası Bitti) Reviewed by Adsız on 21:09 Rating: 5

3 yorum:

bahadır dedi ki...

maçla ilgili değil ama top 16da shumpert'e verilen süreler nachbar'a verilseydi çeyrek final olabilirdi.

Bapsteba dedi ki...

http://kimeanlatsam.blogspot.com/2010/03/efes-pilsenin-avrupaya-vedas.html

Ufuk Çağdaş Erdem dedi ki...

Karşılaşmanın hakemlerinin zaten İspanyol çetesinden dolayı ince ince Efes'i doğrayacağını tahmin ediyordum düşündüğüm gibi de oldu malesef..Kerem ile ilgili görüşlerine pek katılmadığımı kendi blogumda değerlendirdim..

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.