Bir Çöküş Hikayesi: Hakan Demirel

2006'da Japonya'da A Milli Takım kadrosunda yer almıştı.

Fenerbahçe Ülker'de 2 yıldır Solomon'un ve Mrsic'in arkasında kulübeye mahkum olmuştu.

İyi çocuktur aslında Hakan. Özellikle hırslıdır. Yolda yürürken bile hırsını görürsünüz. Sevecendir, sevimlidir, sempatiktir.

Henüz 22 yaşında Hakan. 20'sinde F.Bahçe ve Milli Takım'a alındı. Birçok madalyası var. Belki de Erzurum'un en önemli sporcusu. Onu Bursa Anadolu Lisesi'nde basketbolu ile keşfetmiş Tofaş yöneticileri. Devamında ise tabii ki, Tofaş'ın yolu tutulmuş. Genç yaşına rağmen aldığı süreleri iyi kullanan, çok iyi pasördür. Zaman zaman gerektiği yerlerde sayı da atmıştır.

03-04 sezonunun ardından F.Bahçe'ye gelmiştir ve 3 sezondur benchin en sağlam arkadaşı olmuştur.

Gelelim Fasulyenin Gazlarına!

Hakan, ilk Fenerbahçe sezonunda istediği süreleri aldı bana göre. Damir Mrsic ve ondan başka elle tutulur bir guard yoktu. Damir'in ilerleyen yaşı, Hakan'ın daha fazla şans bulmasına yol açıyordu bazen. Son iki sezondaysa Solomon-Damir ikilisinin gölgesinde kalıverdi. Tanjevic de pek şans vermez oldu. Tabii Willie Solomon gibi adam kesilmez takımdan ama, Hakan benchte oturmayı kabullenmiş gibiydi.

Neydi Hakan'ın Yanlışları?

Hakan'ın başlıca sorunu "kendinden emin olmaması"ydı. Her maça "Willie-Damir ikilisi banko oynar, ben yine benchte havlu sallarım." düşüncesiyle çıktı. Diğer sorunlara gelecek olursak; kendisini geliştirmek için pek çaba sarfetmiyordu. Yine önemli sorunlardan biri "devamlılığının olmaması"ydı. Sonracııma, ne şutunu geliştirebildi, ne oyunu okumayı.

Solomon ve Damir abilerinden elbette birşeyler öğrenmiştir. En azından sabretmeyi iyi öğrenmiştir.

Yeni sezonda Solomon-Kinsey takımdan ayrıldı, Marques Green geldi. Yani Green-Damir ve Hakan Demirel kaldı guard olarak. Bu sene daha fazla şans alabilir.

Son sözlerim Hakan'a; başını toparla, şutlarını geliştir, deli-dolu oynamayı bırak, devamlılığını artır. Ya da başka bir takıma git. Yoksa F.Bahçe Ülker'de sana forma yok.