Tanjevic: "Eğer Allah'ın adaleti varsa, 2020 İstanbul'un olmalı."

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda milli takımımıza gümüş madalya kazandıran baş antrenör Bogdan Tanjevic, 4 Eylül'de başlayacak Avrupa Şampiyonası öncesi SABAH'a iddialı açıklamalarda bulundu. Galip Öztürk'ün gerçekleştirdiği röportaj şu şekilde:

63 yaşındaki koç, şampiyona öncesi durumumuzu şöyle anlattı: "Kolay değil ama Avrupa Şampiyonluğu imkansız da değil. 2010'daki seviyemizden yüzde 15 aşağıdayız, ama bunu şampiyonada kapatacağımıza inanıyorum. ABD'den gelen Ersan İlyasova ve Ömer Aşık henüz fizik olarak hazır değil. Bu sorunları giderip şampiyonaya fırtına gibi gireceğiz."

Tanjevic, kadroya aldığı genç Kenan Sipahi ile ilgili ise yorumlarda bulundu: "Kenan, büyük bir potansiyel, genç takımımızın lideri. Bu takıma yakıştığını gösteriyor. İddiaya giriyorum Kenan gibi mesela Ökben Ulubay başta olmak üzere 2020'de Türkiye'nin muhteşem kadrosunda yer alacak dokuz oyuncuyu şimdiden söyleyebilirim. Federasyonun 2020 Olimpiyatları için koyduğu hedefte ilerliyoruz. Yardımcım Nihat İziç ve genç takım koçumuz Taner Günay bu yıldızları bizlere kazandırdıkları için en büyük övgüyü hak ediyor."

Deneyimli koç konuyu bu arada Tokyo ve Madrid'le çekişen İstanbul'un 2020 Olimpiyat adaylığına getiriyor. İki elini gökyüzüne kaldırarak, "Eğer Allah'ın adaleti varsa, 2020 İstanbul'un olmalı. Bu ülkede hükümetin spora yaptığı yatırımlar inanılmaz. İlk 1966'da İstanbul'a geldim. Sonra koç olarak geldiğimde bir tek 17 takımın birlikte paylaştığı Spor Sergi Sarayı vardı. Şimdi Ankara, İzmir, Mersin'de yapılan tesisler, antrenman yerleri inanın Avrupa'da hiçbir yerde yok. Çok sevdiğim İstanbul, her anlamda Avrupa'nın ilerisinde" ifadesini kullandı.

Baş antrenör, Kerem ve İbrahim'e gün gelip de, artık kadroda olmayacağını söylemesinin neden gerekli olduğunu anlatmayı sürdürüyor: "Basketbolda bir evrim gerekiyor. 2010'da uygulamaya konulan program doğrultusunda kuşağı yavaş yavaş değiştirmek gerekiyor. Bizim işimiz D-Day (Normandiya Çıkarması) gibi. Sahaya sürdüğümüz oyuncuların kaybetme benim kaybetme şansım yok. O yüzden çok acı da olsa Kerem'e de İbrahim'e de 'Tamam' demek durumundaydım."

Tanjevic ile yemek ve aileyi konuşuyoruz. Türkiye'de zorluk yaşamamış: "Saraybosna ile yemekler neredeyse aynı. Ne de olsa 500 yıl birlikte yaşamışız. İstanbul'da sokağa çıktığımda gelen koku bana Saraybosna'yı hatırlatıyor. Favorilerim dolma ve fasulyenin her türlüsü. İstanbul'da balığa asla hayır demem." Deneyimli koç konuyu bir şekilde eşine getiriyor: "Biliyor musun ömrümde hiç anahtar taşımadım. Çocuklar da öyle. Ne zaman eve gitsem kapıyı çaldığımda o hep evdeydi. Yani eşim. Ona tapıyorum."

Tanjevic'e kadroda yer almayan Kerem Tunçeri'yi sorduğumuzda adeta gözleri doluyor ve kendi kendine sinirleniyor: "Bu işin en zor tarafı bu işte. Basketbol sinirleri çok yıpratıyor, oyuncunun kariyer süresini kısaltıyor. Kerem olmasa Sırbistan'ı yenemezdik." Ardından ise konuyu İbrahim Kutluay'a getiriyor: "Mesela İbrahim. Benim kardeşim gibiydi. Ona bile bir gün 'Tamam buraya kadar' demek zorunda kaldım. Kalbimi acıtıyor, ömrümü yiyor bir oyuncuya bunları söylemek zorunda olmak.”

Muhabirimiz Galip Öztürk'ün, "Hocam şampiyonayı kazanırsanız, anneme çok sevdiğiniz dolmadan bir tencere yaptıracağım" sözünün ardından Tanjevic, "Ver numaranı şampiyonadan sonra sana hatırlatacağım" diye takıldı.