30 Haziran 2011 Perşembe

Periler'den Müthiş Zafer (56-44)

Polonya'da devam eden Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası çeyrek final maçında, turnuvanın tek namağlup takımı olan Karadağ ile karşılaşan millilerimiz, rakibini 56-44 mağlup ederek yarı finale yükselmeyi başardı. Potanın perileri bu sonuçla, en kötü ihtimalle Olimpiyat elemeleri oynamaya da hak kazandı..

Mücadeleye rakibine oranla tutuk başlayan millilerimiz, ilk bölümde rakibine fiziksel anlamda karşılık veremeyince bu periyotta genelde skor üstünlüğü Karadağ lehineydi. Özellikle pota altını etkili kullanan Karadağ, ribaundlarda da ekibimize üstünlük kurarken, tempoyu yeterince ayarlayamayan millilerimiz rakibine hücumda yanıt veremedi. Orta mesafeli şutlar ve Şaziye-Birsel ikilisinin üçlükleri ile skor arayan ekibimiz, bu oyuncularla isabet bulsa da ilk periyot Karadağ'ın 16-12'lik üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci periyot karşılıklı basketlerle başlarken, Birsel'in sayıları ile kısa sürede skoru eşitlemeyi başardık. Bu periyottan itibaren tempoyu yükselten ve fast-break sayıları da bulmaya başlayan millilerimiz, Skerovic-Turcinovic ikilisinin sayılarına engel olamasa da Şaziye'nin üçlüğü ile soyunma odasına giderken skoru 27-24'e getirerek farkı 3 sayıya indirmeyi başardı..

Maçın üçüncü periyotu karşılıklı fauller ile gelen serbest atış sayıları ile başlarken, Nevriye ve Tuğba'nın sayıları ile öne geçmeyi başardık. Karadağ'ın alan savunmasına karşılık Nevriye-Nevlin ikilisi ile sayılar bulan millilerimiz, skor farkını lehine açmaya başlarken, son 4.23 dakikasında potasında sayı görmediği bu periyotta rakibine sadece 6 sayı imkanı vererek son periyota da 41-33 üstünlükle giren taraf oldu. Son periyota Skerovic'in üçlüğü ile giren Karadağ'a millilerimiz Nevriye'nin basketi ile yanıt verdi. Savunmaların daha da öne çıktığı bu periyotta ilk 3.30 dakika boyuna her iki takım da birer basket bulabildi. Ardından Şaziye'nin üçlüğü, Nevlin'in boyalı alan isabeti ile farkı 12 sayıya çıkaran millilerimiz, son 5 dakikaya 48-36 önde girdi. Birsel'in potaya yönelerek kaydettiği basketin ardından Şaziye'nin üçlüğü ile son 3 dakikaya 53-38 önde giren Potanın Perileri, karşılıklı sayılarla geçen son bölümde skor farkını korudu ve bu zorlu maçtan 56-44'lük galibiyetle ayrılarak yarı final vizesi almayı başardı..

Millilerimiz yarı finalde, Litvanya'yı 66-58 mağlup eden Fransa ile final için mücadele edecek..


KARADAĞ (44):Jelena Skerovic 6 (4 ribaund, 5 asist), Anna De Forge 6 (8 ribaund, 2 asist), Jelena Dublievic 6 (5 ribaund, 1 asist), Milka Bjelica 2, Iva Perovanovic 9 (12 ribaund, 3 asist), Ana Turcinovic 10 (6 ribaund), Natasa Popovic (1 ribaund)

TÜRKİYE (56): Tuğba Palazoğlu 6 (2 ribaund-1 asist), Seda Erdoğan (1 asist), Birsel Vardarlı 13 (4 ribaund, 5 asist), Nevin Nevlin 11 (7 ribaund-2 asist), Gülşah Akkaya, Işıl Alben 1 (5 ribaund, 3 asist), Nevriye Yılmaz 9 (9 ribaund, 3 asist), Yasemin Horasan, Şaziye İvegin 14 (3 ribaund, 1 asist), Bahar Çağlar 2

1.PERİYOT: 16-11
2.PERİYOT: 11-13
3.PERİYOT: 6-17
4.PERİYOT: 11-15

Rakocevic İle Yollar Ayrıldı

Yeni sezonda Anadolu Efes adıyla mücadele edecek olan Efes Pilsen, son iki sezondur formasını giyen Sırp yıldız Igor Rakocevic ile yollarını ayırma kararı aldı. Lacivert-Beyazlılar, Rako'nun sözleşmesinde opsiyonu kullanmayarak yeni sezon için sözleşme yenilemediler..

33 yaşındaki ve 1.91 boyundaki tecrübeli guard, geçtiğimiz sezon Turkish Airlines Euro League'de yakaladığı 17.2 sayı ortalamalası ile sayı kralı olarak Alphonso Ford ödülünü kariyerinde üçüncü kez kazanmayı başarmıştı. geçen sezon THY Euroleague’de 17.2 sayı- 2.3 ribaund- 1.7 asist ortalamaları tutturmuş, Beko Basketbol Ligi’nde ise 12.66 sayı- 2.3 ribaund- 1.9 asist ortalamalarıyla oynamıştı..

Efes Pilsen forması ile geçtiğimiz sezon Turkish Airlines Euro League'de 14, Beko Basketbol Ligi'nde ise 32 maça çıkan yıldız oyuncu, ligde oynadığı maçlarda ortalama 21.2 dakika sahada kalarak; 12.7 sayı, 2.3 ribaund ve 1.9 asist ortalamaları yakalarken, Euro League'de ise 29.4 dakika sahada kalarak; 17.2 sayı, 2.4 ribaund ve 1.7 asist ortalamaları ile oynamıştı..

Bu arada bazı dış kaynaklı basketbol sitelerinde, tecrübeli skorerin eski takımı Caja Laboral ile temasta olduğu da yazılmaya başladı..

A Lisansı Milano'ya Gitti

Lottomatica Roma'nın kendi liginde Play-Off'a kalamayarak hakkını kaybettiği Euro League A Lisansının yeni sahibi bugün belli oldu. Galatasaray'ın da talip olduğu bu lisans, yine bir İtalyan ekibi olan Armani Jeans Milano'ya verildi..

Euro League'den yapılan açıklamada; A lisansı alarak Turkish Airlines Euro League'e doğrudan katılan takımın, geçtiğimiz sezon İtalyan Ligi yarı finalisti Armani Jeans Milano olduğu duyuruldu. Galatasaray'ın hem idari kadrosu hem de basketbol sever taraftarları bir süredir ses getirecek çeşitli kampanyalar başlatmıştı ama Euro League yönetimi tercihini onlardan yana kullanmadı. Sarı-Kırmızılı temsilcimiz için bundan sonra önemli olan hamle ise Euro League ön elemesinin bir ayağının İstanbul'da oynanmasını sağlamak veya böyle bir karar çıkmasını beklemek olacak hiç kuşkusuz..

Ön eleme turu için Wild Card alan takımlar ise; Alman ekibi Alba Berlin ve Fransız ekibi Asvel olarak açıklandı. Bu arada yeni sezonda Turkish Airlines Euro League ön elemesine davet edilen fakat sonradan katılmaktan vazgeçen; Sloven ekibi Krka Novo Mesto, Hollanda ekibi Z&Z Leiden ve Ukrayna ekibi Budivelynk'in yerine; Hırvat ekibi Cibona Zagreb, Polonya ekibi PGE Turow ve Ukrayna ekibi BC Donetsk takımları eleme turuna dahil oldular..

Bu gelişmelerin ardından, temsilcilerimiz Galatasaray ve Banvit'in mücadele edeceği Turkish Airlines Euro League ön eleme turundaki takımlar ise şöyle; Alba Berlin, Asvel Basket, BC Donetsk, BC Khimki, BCM Gravelines, CEZ Nymburk, Cibona Zagreb, Cholet Basket, KK Buducnost, Lietuvos Rytas, PAOK BC, PGE Turow, Spirou Charleroi ve VEF Riga..

Artık Resmen "Anadolu Efes"

Türk Basketbolunun lokomotif kulüplerinden olan Efes Pilsen'in yeni sezondan itibaren Anadolu Efes adını alması, Kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama ile kesinleşti..

TAPDK’nın yeni yasası gereği Efes Pilsen ismini yeni sezonda kullanamayacak olan Efes Pilsen'in artık "Anadolu Efes Spor Kulübü" olarak mücadele edeceği, şu açıklama ile duyuruldu;

"Efes Pilsen Spor Kulübü, faaliyetlerine, 2011-12 sezonundan itibaren Anadolu Efes Spor Kulübü olarak devam edecektir.

Kurulduğu 1976 yılından bu yana Türk basketboluna sayısız oyuncu kazandıran, gerek Türkiye gerekse Avrupa’da unutulmaz başarılar elde eden, ilklere imza atan spor kulübümüzün; TAPDK’nın onay verdiği yeni kimliği; “Anadolu Efes Spor Kulübü” adı altında, aynı hedeflerle faaliyet göstermesine ve Türk basketboluna hizmet etmesine karar verilmiştir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Efes Pilsen Spor Kulübü"

Antalya, Caner ve Rasim'le Anlaştı

Genç coach Serdar Apaydın'ın göreve gelmesinin ardından, ilk olarak genç bir yerli rotasyonu oluşturma amacıyla yola çıkan Antalya Büyükşehir Belediyesi, Rasim Başak ve Caner Öner ile anlaşma sağladı..

Geçtiğimiz sezon Türk Telekom forması giyen 31 yaşındaki ve 2.02 boyundaki Rasim Başak, Ankara ekibi ile Beko Basketbol Ligi'nde 28, Euro Challenge Cup'ta ise 5 maça çıkmıştı. Ligde forma giydiği 28 maçta ortalama 20.8 dakika sahada kalan deneyimli forvet, bu maçlarda; 7.1 sayı, 3 ribaund ve 0.5 asist ortalamaları ile oynarken, Euro Challenge Cup'taki 5 maçta ise ortalama 21 dakika sahada kalarak; 6.4 sayı, 4 ribaund ve 1.6 asist ortalamaları yakalamıştı..

Geçtiğimiz sezonu Medical Park Trabzonspor'da geçiren Caner Öner ise 24 yaşında ve 2.00 boyunda. Bordo-Mavili forma ile geçtiğimiz sezon ligde 16 maçta forma giyen Caner, bu maçlarda ortalama 8.4 dakika sahada kalarak; 1.3 sayı ve 0.8 ribaund ortalamaları yakalamıştı..

Galatasaray'dan Jamon Lucas Atağı

Coach Oktay Mahmuti'nin raporu doğrultusunda yeni sezon için transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray'ın büyük bir maddi kriz yaşayan Olympiakos'tan ayrılan ABD'li guard Jamon Lucas Gordon ile anlaşmak üzere olduğu iddia edildi..

İç transferde Joshua Shipp'i kadroda tutmaya karar veren ve yerli oyun kurucu olarak da Ender Arslan'ı renklerine bağlayan Sarı-Kırmızılılar, bir combo-guard takviyesi için de çalışmalarını sürdürüyordu. Fransız guard Nando De Colo'nun ismi de bir süredir transferde anılıyordu fakat oyuncunun menajeri bu transfer olasılığının mümkün olmadığını önceki gün açıklamıştı. Ve çok geçmeden beklenen isim ortaya çıktı TalkBasket'in haberiyle.

Haberde, geçtiğimiz sezon Olympiakos'ta 250 Bin Euro yıllık ücretle oynayan Lucas'ın yeni sezon için 750 Bin Euro civarı bir kontrat düşündüğü detayı da yer alıyor. Galatasaray'dan bu kadar alır mı bilinmez ama mevcut teklifler arasında oyuncunun en yakın olduğu takımın Galatasaray olduğu da iddialar arasında yer alıyor..

Profesyonel kariyerine Antalya Büyükşehir Belediyesi takımında başlayan 26 yaşındaki ve 1.91 boyundaki başarılı oyuncu, geçtiğimiz sezon Olympiakos forması ile Euro League'de 19, Yunan Ligi'nde ise 28 maçta forma giymişti. Euro League'de oynadığı 19 maçta 19.1 dakika ortalama ile sahada kalan başarılı guard, bu maçlarda; 4.5 sayı, 2.6 ribaund ve 1.5 asist ortalamaları yakalarken, Yunan Ligi'ndeki 28 maçta ise 18.6 dakika ortalamayla sahada kalarak; 5.8 sayı, 2.9 ribaund ve 2.5 asist ortalamaları ile forma giymişti..

29 Haziran 2011 Çarşamba

Kaf Kaf Euro Cup'ta

Geçtiğimiz sezon katıldığı FIBA Euro Challenge Cup'ta çeyrek finale kadar yükselen, Beko Basketbol Ligi'ni ise beşinci sırada tamamlama başarısı gösteren Pınar Karşıyaka, ULEB Euro Cup'ta eleme turu oynamaya hak kazandı..

Konuyla ilgili açıklama, Pınar Karşıyaka'nın resmi sitesinden yapıldı. Açıklamada, İzmir ekibinin 2011-2012 sezonunda Euro Cup ön elemesinde mücadele etmesi için ULEB tarafından kulübe davet yazısı ulaştığı bilgisi yer alıyor..

Şu an için, önümüzdeki sezon Euro Cup'ta mücadele etmesi kesin olan tek takımımız Pınar Karşıyaka. Tabi ULEB'den Euro Cup için Wild Card bekleyen Beşiktaş ve Turkish Airlines Euro League ön elemesi oynayacak olan Galatasaray ve Banvit'in de önümüzdeki sezon Euro Cup'ta yer alma olasılığı da bulunuyor..

Buckman Tofaş'ta

Yeni sezon için transfer çalışmalarını sürdüren Tofaş, ligimizin deneyimli yabancılarından olan Bradley Buckman ile anlaşma sağladı. ABD'li power forvet, geçtiğimiz sezonu Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde tamamlamıştı..

Daha önce ülkemizde Kepez Belediyesi forması da giyen Buckman, geçen sezona Alman ekibi Deutsche Bank Skyliners'da başlamış, daha sonra da Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne imza atmıştı. Antalya ekibi ile geçen sezon ligde 13 maça çıkan 27 yaşındaki ve 2.03 boyundaki Bradley Bond Buckman, bu maçlarda ortalama 30.8 dakika sahada kalarak; 19.6 sayı, 9 ribaund ve 0.8 asist ortalamaları ile mücadele etmişti..

Bu arada, Bursa ekibinin bir diğer yabancı uzunu Tomislav Ruzic'in ise yeni sezonda Türk statüsünde oynaması bekleniyor..

28 Haziran 2011 Salı

Galatasaray, Furkan'ı Açıkladı

Yeni sezona daha iddialı bir kadro ile girmeyi Galatasaray, uzun süredir gündeminde olan genç yıldız Furkan Aldemir ile 4 yıllık anlaşma sağlandığını resmi sitesinden duyurdu..

Açıklamada anlaşmanın detayları yer almıyor fakat, Pınar Karşıyaka'nın resmi web sitesinde birkaç gün önce yer alan haberde, Furkan'ın Sarı-Kırmızılı takıma "bir miktar para ve İlkan Karaman'ın bir yıllık kiralanması (yıllık ücreti yine Galatasaray tarafından ödenecek)" şeklinde açıklanmıştı bu anlaşmanın detayları..

Geçtiğimiz sezonki uzun rotasyonundan Ermal Kurtoğlu ve Radoslav Rancik'in ayrılmasından sonra Cevher Özer ve Furkan Aldemir'i kattı kadrosuna böylelikle Galatasaray. Ayrıca sözleşmesi devam eden Sertaç Şanlı ile birlikte diğer uzunu Luksa Andric'le de sözleşme yenilenmişti birkaç gün önce Sarı-Kırmızılılar..

Bir yabancı pivot daha transfer etmesi beklenen Galatasaray'da öne çıkan isimler; NBA'deki durumuna göre Nikola Pekovic ve geçtiğimiz sezon Beşiktaş Cola Turka'da forma giyen Fedor Likholitov şu aşamada..

Simmons Banvit'le Uzattı

Yeni sezonda Turkish Airlines Euro League ön elemesinde de mücadele edecek olan Banvit, ABD'li forveti Keith Simmons'ın sözleşmesini bir sezon daha uzattı. Tecrübeli oyuncunun önümüzdeki sezon Türk statüsünde oynama hakkı da bulunuyor..

Banvit'in son dönemdeki çıkışında önemli pay sahibi olan oyunculardan biri olan 26 yaşındaki ve 1.96 yaşındaki Simmons, geçtiğimiz sezon Beko Basketbol Ligi'nde 38, Euro Cup'ta ise 5 maçta forma giymişti. Ligde oynadığı 38 maçta ortalama olarak 26.1 dakika sahada kalan yetenekli oyuncu, bu maçlarda; 10.4 sayı, 5.1 ribaund ve 1.8 asist ortalaması yakalarken, Euro Cup'ta oynadığı 5 maçta ise ortalama 27.6 dakika sahada kalarak; 10 sayı, 3.4 ribaund ve 0.8 asist ortalamaları ile mücadele etmişti..

Hatırlanacağı gibi Bandırma ekibi daha önce; Serkan Erdoğan ve Erkan Veyseloğlu ile prensip anlaşmasına varmıştı..

27 Haziran 2011 Pazartesi

Potanın Perileri Çeyrek Finalde (65-56)

Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası'nda çeyrek final bileti alabilmek için "ya tamam,ya devam" maçına çıkan periler, maç boyu kontrolü elinde tutarak galibiyete uzandı. 2009'da yine çeyrek finale çıkabilmek için oynadığımız ve o zaman yenildiğimiz Belarus'u bu kez dize getirdik, hem intikamımızı hem de çeyrek final biletini almış olduk.

İnişli çıkışlı ve biraz da şanssız geçirdiğimiz turnuvada son maçlarda yüzümüz güldü. Bugün önceki maçlara nazaran hücumda çok daha iyi bir milli takım vardı. En basiti, sadece Nevriye'ye bağlı değildi hücumumuz. Önce Şaziye ilk çeyrekteki arka arkaya üçlükleriyle takımımızı önde tuttu, ardından Nevriye devreye girdi, kapanışı ise Birsel yaptı. Genel olarak bu üçlünün yönetimiyle 40 dakika geçse de takım olarak daha iyiydik.

Birsel maçın yıldızı oldu şüphesiz. Dört çeyrek boyunca aktifti sahada, hücumu yönlendiren başlıca oyuncumuzdu. Son çeyrekte ise el yakan toplarda hep isabeti buldu, güzel asistler verdi. 10 üzerinden 10 puan Birsel'e, aslan payı onundu. Ayrı bir parantez açmak istedim.

Maçı 13 sayı - 7 asist - 6 ribaundla tamamlayan ve galibiyeti getiren oyuncu olan Birsel Vardarlı'ya şapkamı çıkarttım, koydum masanın üzerine. Dişi Kobe gibiydi adeta sahada. 4/6 üçlük, 2/3 ikilik isabetleriyle 17 sayı atan Şaziye de günün kahramanlarındandı. Yüksek skorlarına alıştığımız Nevriye Yılmaz da 13 sayı - 11 ribaundla double double yaptı ve yine yanıltmadı bizleri.

65-56'lık galibiyetle en iyi 8 takım arasına kaldık şimdilik. 30 Haziran'da rakip Karadağ. Hiç maç kaybetmeden geldiler onlar da. Zor maç. Umarım bugünkü performansımızın üzerine koyarak, şansımızın da yardımıyla kazanıp yarı finale yükseliriz. Teşekkürler, tebrikler Potanın Perileri!

Maçın ayrıntılı istatistiklerini buradan görebilirsiniz.

Fenerbahçe Curtis Jerrells'ı Açıkladı

Dün öğle saatlerinde MixBasket'te okuduğunuz "Fenerbahçe'ye Curtis Jerrells İddiaları" iddiadan öte gerçeğe dönüştü. Az önce Fenerbahçe resmi sitesi açıkladı transferi. Anlaşma iki yıllık.

Ukic ile beraber rahatlıkla oynayabilecek bir oyuncu Jerrells. Delici, cross- over'ı kuvvetli. Bir de solak olması onu çok avantajlı kılıyor tabii. Şutunun pek olmadığını söylemiştik. Jerrells ile ilgili istatistikleri, düşüncelerimi ve Jerrells'ın videolarını seyretmek için sizi dünkü yazımıza alalım.

Olin Edirne Avrupa Kupalarına Katılıyor

Bir kaç gün önce "Olin Edirne Eurochallange Cup'ta Yok" başlıklı yazıyla duyurduğumuz haber ile Olin'in Avrupa'da olamayacağını duyurmuştuk. Bugün menajer Serdar Yiğitsoy mutlu haberi twitter hesabı üzerinen verdi bize ve Olin Edirne Eurochallange'da mücadele edecek. Ne diyeyim, Avrupa'da oynamayı hak etmiş bir takımın hangi nedenle olursa olsun çekilmesi saçma geliyordu bana, doğrusu bu oldu.

Öte yandan dün yazdığımız gibi Polat Kocaoğlu'nu renklerine bağlamak niyetinde Olin. Yine Serdar Yiğitsoy doğruları twitter hesabı üzerinden. Doğru haber için MixBasket'i izlemeye devam edin. :)

Gürol Karamahmut Gaziantep BŞB'de

Tecrübeli oyuncuları bir bir kadrosuna dahil eden Gaziantep BŞB, geçtiğimiz sezonu Kepez Belediye'de tamamlayan Gürol Karamahmut'a da imza attırdı. 1980 doğumlu oyuncu Kepez'de 6,9 sayı - 1,2 asist ortalamalarıyla sezonu kapatmıştı. Efes Pilen alt yapısından yetişen Gürol, 1.ligde Galatasaray, Tekel ve Mersin BŞB formaları da giymişti.

Efes'in Listesindeki İsimler: Barac, Spanoulis, Gordon ve Sato

Önümüzdeki sezon F4'ün İstanbul'da yapılacak olmasıyla daha da hedef büyülten Efes Pilsen transfer çalışmalarına hız verdi. Dusko Savanovic ve Ermal Kuqo transferlerini açıklayan lacivert beyazlıların yabancı listesindeki isimleri sıkı bir Efes taraftarı olan Burhan (Burnovic) blogunda özel haber olarak yazdı.

Barac'tan başlayalım. 2,17'lik pivot İspanya'da, Caja Laboral'de forma giyiyor ve 2015'e kadar sözleşmesi var. Bu da demek oluyor ki Efes Pilsen onu transfer etmek için bonservisine de para ödemek zorunda. Prensip anlaşmasına varıldığı belirtiliyor şimdilik. Barac ligde 36 maça çıkıp 11,9 sayı - 7 ribaund - 1,3 asist ortalamalarıyla oynadı. Euroleague'de ise 11 maçta 11,4 sayı - 5,3 ribaund - 0,8 asist ortalamalarına sahip. Boyu 2.17 olmasına rağmen tüm sezon boyunca toplamda 17 üçlük göndermiş potaya, 9 isabeti var. O boya göre süper bir yüzde şüphesiz. Önemli bir detay.

Diğer yandan guard bölgesine düşündükleri McCalebb'in yüksek fiyat talep etmesi ve Siena'da kalmasının ardından arayışlarını devam ettiren Efes, Yunan guard Vassilis Spanoulis transferi için epey bir yol katetti Burhan'ın haberine göre. Spanoulis'i bilmeyen yoktur herhalde artık, efsanevi oyuncuları arasına girdi Yunanistan'ın. Romain Sato da Pana da geçirdi sezonu ancak inişli çıkışlı bir grafik çizdi, Efes'in ilacı olur mu derseniz ben şüpheciyim biraz.

26 Haziran 2011 Pazar

Hakan Demirel ve Polat Kocaoğlu Olin'in Gündeminde

Transferin en sessiz takımı Olin Edirne'de nihayet oyuncu isimleri netlik kazanıyor gibi. Gerçi her ne kadar birinci ağızdan alamasak da bilgileri takımı baştan aşağıya yenileyecek olan Olin Edirne için kalan oyuncular arasından iyi denebilecek iki oyuncu.. Hakan Demirel ve Polat Kocaoğlu.. Twitter'da konuşuluyor bu dedikodular.

Daha önce TED Kolejliler ile temasta olduğunu yazdığımız Polat yaşı ilerlemesine rağmen kısa sürelerde iyi randıman verebilir transfer gerçekleşirse. Hakan Demirel için Tofaş ile anlaşamadı haberleri geldi kulağıma önce. Olin Can ve Seibutis'i kadroda tutamayınca mecburen oyun kurucu bölgesine takviye yapmak zorunda. Ve piyasada hala bir takımla anlaşmamış yerli oyun kurucular arasında en iyisi diyebiliriz Hakan Demirel için. Bir de Hakan Köseoğlu geliverdi aklıma o kategoride.

Fenerbahçe'ye Curtis Jerrells İddiaları

İki gündür sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan bu dedikodu, bugün Sportando'daki haber ile iyi kötü doğrulanmış oldu. Fenerbahçe Ülker, Sarunas Jasikevicius'un sözleşmesini uzatmayarak yeni oyun kurucu arayışına girmişti. İbrahim Jaaber iddiasından sonra şimdi de geçen sezonu Partizan'da geçiren Curtis Jerrells ile ilgilenildiği haberleri var.

1987 doğumlu Jerrells, Baylor Üniversitesi'nden mezun. Üniversitedeki sezon verileri:
(2005-2006) 13,5 sayı - 3,3 asist - 1,4 top çalma.
(2008-2009): 16,3 sayı - 4,9 asist - 1,5 top çalma.

Austin'deki verileri: 20,7 sayı - 5,7 asist - 1,9 top çalma.

Jerrells geçen sezona San Antonio Spurs'de başladıktan sonra Partizan'a transfer oldu. Siyah beyazlı formayla ligde 12,1 sayı - 4,1 asist ortalamalarıyla oynadı. Euroleague'de 9,7 sayı - 3,8 asist ortalamalarına sahip.

Aşağıda seyredeceğiniz videolardan da anlayacağınız gibi iyi bir delici, solak ve cross-over'ı çok kuvvetli. Penetresiyle savunmayı dağıtıyor resmen Jerrells. Ancak şutunun istikrarlı olduğu söylenemez sanırım. Zira geçen sezon Euroleague'de kullandığı 38 şuttan sadece 5'inde isabet bulabilmiş.


Turgut Atakol'da İkinci Olduk

Bu yıl 16.sı gerçekleştirilen Turgut Atakol Turnuvası'nı Ümit Milli Takımımız'ı 54-58 yenen Fransa kazanırken turnuvanın ikincisi 3 galibiyet 2 mağlubiyetlik performansla Ümit Milliler'imiz oldu. Turnuvanın sayı kralı Fenerbahçe Ülker'de forma giyen Can Maxim Mutaf oldu. Genç oyuncu 4 maçta 18,5 sayı ortalamalasına ulaştı.

Can Maxim için 1.ligden bir çok takımın nabız yokladığını da söyleyelim. Fenerbahçe Ülker de kendisini kiraya vererek geliştirmesi taraftarı. Seneye başka bir takımda ciddi süreler alırken seyredebiliriz Maxim'i.

Öte yandan ribaund kralı da milli takımımızdan. Galatasaray'ın yeni transferi Furkan Aldemir 5 maçta 11 ribaund ortalamasıyla bu istatistikteki birinciliği elde etti. Göksenin Köksel da asist krallığında üçüncü oldu 3,7 asist ortalamasıyla.

25 Haziran 2011 Cumartesi

Umutlar Bitmedi (64-57)

A Milli Kadın Basketbol ekibimiz, 2011 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası 2. Tur E Grubu'ndaki ikinci maçında Büyük Britanya'yı 64-57 mağlup ederek çeyrek final şansını devam ettirdi. Maç boyunca özellikle hücumda yeterli organizasyonu sağlayamayan ekibimiz, Nevriye'nin etkinliği ile sonuca giderek iyi oynamadığı bir maçta galibiyete uzanmayı başardı..

Mücadeleye ekibimiz sürpriz bir şekilde Nevriye ve Işıl'ın kenarda olması nedeniyle biraz tutuk başladı ve bu bölümde potaya yönelerek sayılar bulan Büyük Britanya skor üstünlüğünü eline aldı. Ardından Nevriye'nin oyuna girmesi ile birlikte pota altında etkili olmaya başlayan millilerimiz, hücumda etkili olsa da rakibinin yüksek yüzdeli hücumlarına karşı koyamadı ve ilk periyot Büyük Britanya'nın 17-15'lik üstünlüğü ile kapandı. Karşılıklı sayılarla başlayan ikinci çeyrekte her iki takım da yine alçak post sayıları ile skor üretmeye devam etti. Rakibinin boyalı alan sayılarına Şaziye ve Birsel'in üçlükleri ile yanıt veren millilerimiz, maçın ilk yarısını 33-27'lik üstünlükle geçen taraf oldu..

Üçüncü periyota Nevriye'nin iki basketi ile giren ekibimiz, farkı çift haneli sayılara taşırken, karşılıklı sayılarla geçen bölümde ise yine Nevriye ve Birsel ile etkili olarak skor farkını korumaya devam etti. Her iki takımın da şut yüzdelerinin düştüğü bu periyotta pota altından gelen karşılıklı sayılarla birlikte millilerimiz son periyota 45-40 üstün girmeyi başardı. Son çeyreğe Şaziye'nin sayıları ile giren A Millilerimiz, hücumda oldukça zorlansa da rakibine savunmada üstünlük sağlayınca sayı farkını korumayı başardı. Bu bölümün ardından hücumda Nevriye'yi kullanmaya başlayan ekibimiz, bu oyuncumuzun yarattığı eşleşme sorunu nedeniyle bulduğu sayılarla farkı açmaya devam etti. Britanya ekibi; Page, Collins ve Stafford ile üst üste sayılar bulup farkı 2 sayıya kadar indirse de, serbest atış çizgisinden ve boyalı alandan sayılar bulan millilerimiz skor üstünlüğünü rakibine bırakmadı. Son bölümde de serbest atışlardan sayılar bulan ekibimiz, pek iyi oynamadığı bu önemli maçtan galibiyet çıkartarak gruptan çıkma şansını sürdürdü..

A Millilerimiz, gruptaki son maçını 27 Haziran Pazartesi günü, saat 21.30’da Belarus ile oynayacak ve diğer maçların da sonuçlarına göre tur şansı arayacak..


BÜYÜK BRİTANYA (57): Natalie Stafford 18 (5 ribaund, 2 asist), Stefanie Collins 1 (1 ribaund, 1 asist), Rachael Vanderwal 2, Chantelle Handy 2 (1 ribaund), Julie Page 12 (13 ribaund, 3 asist), Kimberly Butler 4 (8 ribaund, 1 asist), Johannah Leedham 11 (3 ribaund), Azania Stewart 7 (3 ribaund, 2 asist), Rose Anderson (1 ribaund, 1 asist)

TÜRKİYE (64): Tuğba Palazoğlu 2 (2 ribaund), Seda Erdoğan 4 (1 ribaund), Birsel Vardarlı 7 (5 ribaund, 1 asist), Nilay Kartaltepe (3 asist), Nevin Nevlin 13 (9 ribaund, 1 asist), Gülşah Akkaya, Işıl Alben 2 (2 ribaund), Nevriye Yılmaz 18 (7 ribaund, 1 asist), Naile İvegin (2 ribaund), Yasemin Horasan 2 (6 ribaund-1 asist), Şaziye İvegin 14 (3 ribaund, 3 asist), Bahar Çağar 2 (1 ribaund, 2 asist)

1.PERİYOT: 15-17
2.PERİYOT: 12-16
3.PERİYOT: 13-12
4.PERİYOT: 17-19

Tufan Ersöz de Aliağa'da

Yeni sezon öncesi transfer çalışmalarının en hareketli takımı olan Aliağa Petkim, geçtiğimiz sezonu Olin Edirne'de geçiren Tufan Ersöz'le de anlaşma sağladı..

Haberi ilk olarak Basketfaul sitesi paylaştı. Kariyeri, şanssız sakatlıklar yüzünden beklentilerin altında olan 31 yaşındaki ve 1.97 boyundaki Tufan, geçtiğimiz sezonda ise sadece 11 maçta forma giyebilmişti. Ligde oynadığı bu maçlarda 5.5 dakika ortalama ile sahada kalan Tufan Ersöz, sezonu; 0.8 sayı, 0.8 ribaund ve 0.2 asist ortalamaları ile tamamladı. Tufan, geçtiğimiz sezon boyunca ligde sadece 2 tane saha içi isabeti bularak sezonu toplam 9 sayıda tamamlamıştı..

Bu arada Aliağa Petkim'de başkanlık seçimi de yapıldı. Aliağa ekibinin yeni başkanı, kariyerinde futbol teknik direktörlüğü de bulunan Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Eren oldu..

24 Haziran 2011 Cuma

Bostjan Nachbar Efes Pilsen'den Ayrıldı

Son iki sezondur Efes Pilsen formasını terleten Nachbar bu gün twitter hesabı üzerinden Efes Pilsen'den ayrıldığını duyurdu, Efes Pilsen'e teşekkür etti. Yeni takımı kim olacak bilinmez ama Lavrinovic ve May'i seneye kadroda tutmayacak olan Fenerbahçe Ülker kendisi için bir hamle yapar mı diye düşünmüyor değilim. Sizce?

Vestel Azizcan'ı da Transfer Etti

Yaptığı transferlerle 1.lig yarışında yarışmak isteyen Vestel, TB2L'nin gözde oyuncularından Azizcan Özdemir'i de transfer etti. 1988 doğumlu oyuncu geçen sezonu Konya'da geçirmişti. Selçuk Üniversitesi'nde 9,3 sayı - 4,6 ribaund ortalamalar elde ederek...

Doğan Hakyemez Beşiktaş'ın Genel Menajeri mi Oluyor?

Geçen sezon Medical Park Trabzonspor'un genel menajerlik görevini üstlenen Doğan Hakyemez, Trabzonspor'un kapatılması gündeme geldiğinde takımdan ayrılmıştı. İsmi Beşiktaş genel menajerliğinde geçiyor. Biri bunun şaka olduğunu söylesin bana. Doğan Hakyemez hangi takımda istikrarlı bir biçimde yer almış? Antalya BŞB'de iken finansal sorunlar doğmuştu, Dodo ayrılmıştı hatırlarsanız. Yıl oldu 2011, yine aynı şeyler.. Bu kez takım Trabzonspor. Her şeyi iyiye yormak istiyorum yine de...

Nusret Yıldırım Erdemir'de

Kadrosuna Soner Şentürk ile Mutlu Akpınar'ı dahil eden Erdemir üçüncü yerli transferini de gerçekleştirdi. Karadeniz ekibi geçen sezonu İstanbulspor'da geçiren Nusret Yıldırım'ı transfer etti. 2.ligde İstanbulspor forması ile 25 maçta 13 sayı - 7,8 asist - 1 top çalma ortalaması istatistikleri yaptı 1989 doğumlu oyuncu. Gelecek için umut vaadediyor. Gençlere çok önem veren Ahmet Çakı'nın rotasyonunda süre bulacağını umuyorum.

Nusret'in Galatasaray alt yapısından yetiştiğini ve daha önce Beykoz'da oynadığını da belirtelim.

Oh Beee! Mahmudi Takımın Başında!

Enes Kanter'in NBA'e adım atarak bizleri gururlandırdığı bu güzel günde bir güzel haber de Galatasaray cephesinden geldi. Bir kaç gün öncesine kadar takımın CEO'su olacağına dair söylentiler çıkan, hatta başa getirilmesi hedeflenen koç ile İstanbul'da görüşülen ancak koçun (Zdovc) Galatasaray ile anlaşamaması üzerine belirsiz kalan konu bu gün Hakan Üstünberk'in şu açıklamalarıyla son buldu:

"Daha önce de ifade ettiğim üzere amacımız, Galatasaray Basketbol Şubesi’nde istikrarın kalıcı olmasını sağlamaktır. Bu doğrultuda kalıcı istikrarın saha içi ve dışında sağlıklı bir yapılanmadan geçtiğine yürekten inanıyorum.

Geçtiğimiz sezon bu yeni yapılanmanın temellerini attık. Bu yolda erkek takımı başantrenörlüğüne Oktay Mahmuti’yi getirdik. Sağlıklı bir antrenör – yönetici ilişkisi çerçevesinde başarılı bir sezon geçirdik. Daha kalıcı bir yapı kurabilmek adına kendisiyle uzun bir süredir fikir alışverişi yapmaktayız. Bu alışveriş sonucunda Oktay Mahmuti’nin 2011-2012 basketbol sezonunda da Galatasaray Erkek Basketbol Takımı Başantrenörlüğü görevine devam etmesi kararını beraberce aldık. Oktay Mahmuti, yeni yapılanmamızın temel taşlarından biri olup, bu sürecin tamamında etkin olarak sorumluluk almıştır.

Playoff sürecinde kendisine ve kulübümüze çok cazip bir teklifle gelen Avrupa’nın en köklü kulüplerinden birini reddedip, Galatasaray’a ve yeni yapılanmaya olan güvenini ortaya koymuştur. Mahmuti, unvan ve konumunda bağımsız bir şekilde Galatasaray Erkek Basketbol Şubesi’nin içinde bulunduğu atılımın önemli ve kalıcı bir parçasıdır."

Saygılarımla,

Hakan Üstünberk
Galatasaray Basketbol Şubesi Sorumlusu

Bu da demek oluyor ki Oktay Mahmudi en az bir sezon daha parkelerde kalmaya devam edecek. Oktay Hoca'nın CEO'luk için genç olduğunu düşünüyordum ben de. Zamanı değildi, daha Türk Basketbolu'na katacağı çok şeyler vardı. Zdovc'un anlaşamaması bu düşüncemizin tuzu biberi oldu. Sosyal paylaşım sitelerinde de Mahmudi için parkelerde kalmasına yönelik destek sonuç vermiş oldu. Bu haberle beraber sitenin sol üst kısmında bulunan anket de değerini yitirdi o halde. Zaten kullanılan 127 oyun 98'i de Mahmudi'nin bu kararını doğru bulmayarak hayır seçeneği işaretli. Eminim ki herkes sevindi bu karara. :)

Trabzonspor Satılmak Üzere

Beko Basketbol Ligi'ndeki ilk sezonunu orta sıralarda tamamlayan Trabzonspor, basketbol şubesini kapatmak üzere. Dün Trabzonbasket.com sitesinde çıkan habere göre kulübün kapatılması için tüm işlemler başlatılmış, hatta bitirilmek üzereymiş. Sadri Şener son kararı verecekmiş. Borçlar 3 trilyona vurunca işin kolayına kaçılıyor tabii.

Sene başında sık sık vurgulamıştım Doğan Hakyemez'in olduğu yerde huzur yoktur diye. Antalya BŞB'yi de böyle yarı yolda bırakıp gitmişti Hakyemez. Bu işin yükünü tamamen ona yüklemek doğru olmayacaktır fakat kesinlikle parmağı var. Doğru planlama, doğru transfer politikası olmayınca takımlarda maalesef böyle sorunlarla karşılaşılıyor. Önümüzdeki günlerde ne olup biteceği merak konusu.

19 Yaşında Basketbolun Zirvesinde (Enes Kanter Yazısı)

Enes Kanter... Bu gün tüm dünya onun ismini duydu.. 2011 Draft'lerinde 3. sıradan Utah Jazz tarafından seçildi...

Garip bir öyküsü var Enes'in.. Öğretmen olan babasının mastırı dolayısıyla İsviçre'ye gitmesiyle burada dünyaya geldi. 3 sene orada kaldıktan sonra babasının tayini nedeniyle Van'a gitti. Bu esnada Ankara'daki Samanyolu Koleji'ne geçti. Basketbolunu geliştirmek isteyen Enes 2003 yılında Mersin'de düzenlenen şampiyonada dikkatleri üzerine çekti, o zamanlar Ülker'de antrenörlük yapan Alaeddin Yakan aracılığıyla Ülker'e geçti. Ülkerspor bu transfer için Enes'in takımına 7 bin dolar + belli miktarda basketbol topu ve forma verdi.

Ülker'in Fenerbahçe ile birleşmesiyle Fenerbahçe Ülker'in oyuncusu olan Enes, fiziğinin yaşına göre çok iyi olması nedeniyle maçlarda büyük farklar yarattı.

2008'deki U16 Avrupa Şampiyonası'nda 8 maçta 22,9 sayı - 16,5 ribaund ortalamaları yakaladı ve o turnuvanın en değerli oyuncusu oldu. Turnuvadan sonra Fenerbahçe Ülker A Takımı'na alındı ve ilk lig maçını Kepez Belediye'ye karşı oynadı ve 8 sayı kaydetti. Euroleague'de ise ALBA Berlin'e karşı oynadı.

2009'daki U18 Avrupa Şampiyonası'nda ise 19,6 sayı - 14,6 sayı ortalamaları yakalayan Enes turnuvanın en değerli oyuncusu oldu.

Fenerbahçe Ülker kendisine 5 yıllık kontrat önerdi ancak Enes kabul etmedi bu kontratı. Hatta Olympiakos 2 sene garanti kontrat olmak üzere seneliği 2 milyon dolar ile Enes'in kapısını çaldı. Ama Enes'in Amerika'da basketbolunu ve eğitimini geliştirmek düşüncesi daha ağır bastı ve Enes eğitimini Las Vegas'ta bulunan "The Henderson International" lisesinde, kariyerini "Findlay College Prep" adı altında sürdürdü daha sonra da Kentucky'e gitti. Fakat Fenerbahçe Ülker formasıyla oynadığı lig ve Euroleague maçları nedeniyle kendisine profesyonel oyuncu gözüyle bakıldı. Bu nedenle Enes Kanter NCAA'de forma giyemedi.

Enes, Nike Hope Summit organizasyonunda ABD Karması ile Dünya Karması maçında benchten oyuna girip 24 dakika sahada kaldı ve bu 24 dakika içine 34 sayı - 13 ribaund sığdırarak 1998'de Nowitzki'nin 33 sayılık rekorunu da kırdı.

Ve 24 Haziran 2011 tarihi Enes için yeni bir sayfanın başlangıcı oldu hepinizin bildiği üzere... Mehmet Okur, Hidayet Türkoğlu, İbrahim Kutluay, Ömer Aşık, Semih Erden derken NBA'e bir Türk daha gönderdik. Enes ile Mehmet Okur bir NBA takımında aynı anda iki Türk oyuncu olarak oynayacaklar bu da bir ilk oldu.

Enes Kanter 3.Sıradan Utah Jazz'da!

NBA 2011 Draft'i benim için şuanda bitti. Gururumuz Enes Kanter beklendiği gibi 3.sıradan, Utah Jazz tarafından draft edildi. Yolun açık olsun Enes. Türk Basketbol tarihinde en yüksek sırada NBA'e adım atan oyuncu oldu böylelikle 19 yaşındaki koca yürek.

Jefferson, Millsap, Mehmet Okur ve Kirilenko'nun ardından forma şansı arayacak Enes. Utah'ın uzun rotasyonunun fazla oluşu onun adına talihsizlik oldu. Bu bağlamda sıkıntı yaşayacaktır süre bakımından. Alışma dönemini de katarsak işin içine, her şeyin ilacı zaman onun için. Hiç bir talihsizlik, sakatlık, olumsuz bir şey yaşamayacağı, upuzun seneler diliyoruz MixBasket olarak Enes'e. Bir kez daha yolun açık olsun Enes!

Enes Kanter'in David Stern tarafından anons edildiği videoyu seyretmek için tıklayınız.

Draftlarda ilk beş sırayı da yazalım:

1) Kyrie Irving - Cleveland Cavaliers
2) Derrick Williams - Minnesota Timberwolwes
3) Enes Kanter - Utah Jazz
4) Tristan Thompson - Cleveland Cavaliers
5) Jonas Valancinuas - Toronto Raptors
6) Jan Vesely - Washington Wizards
7) Bismack Biyombo - Sacramento Kings
8) Brandon Knight - Detroit Pistons
9) Kemba Walker - Charlotte Bobcast
10) Jimmer Fredette - Milwaukee Bucks

Buğra Gacamer ve Can Terzioğlu Akhisar Belediye'de

2.lig ekibi Akhisar Belediyesi, Karşıyaka alt yapısından yetişen Buğra Gacamer ve Tuborg alt yapısından yetişen Can Terzioğlu ile anlaştı. Can geçen sezonu Gelişim Koleji'nde 10,6 sayı - 3,9 ribaund; Buğra ise Vestel'de 4,7 sayı - 3,4 asist ortalamalarıyla tamamlamıştı.

23 Haziran 2011 Perşembe

Türkiye 51 Çek Cumhuriyeti 56 (Sadece Mücadele Etmek Yetmiyor Bazen)

Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası ikinci turunda ilk maçını Çek Cumhuriyeti ile oynayan Potanın Perileri maç boyunca iyi mücadele etmesine rağmen atışlardaki yüzdesizliği ile kaybetti.

Maçı genel olarak ele alacak olursak; Nevriye Yılmaz'ın boyalı alanda post up'ları etkili oldu. Tabii rakip de armut değil, double team (ikili sıkıştırma) ile belirli bir zamandan sonra yorulan Nevriye'yi etkisiz hale getirdi. Bu noktada Nevriye'nin dışarı verdiği topların üçlük isabeti olarak hanemizde yazmasını bekledik, olmadı.

Işıl Alben ile Tuğba Palazoğlu gerçekten çok kötü bir turnuva geçiriyorlar. Bu gün de etkisizlerdi. Işıl'ı neden eleştirdiğim konusuna gelince gereğinden fazla abartıldığını düşünüyorum. Evet, ağır bir sakatlık ve ameliyat geçirdiğini biliyorum, çok etkilemiştir bu da kabulüm. Fakat bu durumda dahi Kobe Bryant misali Işıl Alben'e bel bağlamak yanlış. Neyse maçla devam edeyim. Birsel Vardarlı oyuna girdiğinde hücumumuz her zaman tempo kazandı. O içeri penetre ettiğinde boyalı alan hareketlendi, oyuncularımız boşa çıktı vs. Ama Tuğba veya Işıl oyundayken durağan bir basketbol oynadık. Farkettiyseniz bir ara forvet ve pivot oyuncularımız da dahil tüm oyuncularımız üçlük çizgisi civarlarında dolaşıyordu. Bu halde nasıl mantıklı bir hücum gerçekleştirebiliriz? Üstelik dış şut yüzdemizin de diplerde olduğu bir günde...

İyi ve doğru hücum edemediğimiz halde savunmayı iyi yaptık. Zaten maçın içinde bu kadar kalabildiysek bu da iyi yaptığımız savunmadandır. Bir ara 10 sayı geriye düştük ancak geri gelmesini başardık, kopabilirdi de maç. Tıpkı Rusya maçında olduğu gibi. Toplamda 18 sayının atıldığı, kısır geçen ikinci çeyreğin ardından üçüncü çeyrekte işler istediğimiz gibi gitti. Yine çok sayı atamadık belki ama savunmada da yemedik. Ve üçüncü çeyreğin son hücumunda Birsel'in leziz asisti sonrası Nevlin'in basketiyle final periyoduna 37-36 önde girdik ki maçta ilk defa skorda öne geçmiştik.

Artık daha moralli, daha kendinden emin ve kazanmaya yaklaşmış bir milli takım vardı son çeyrekte. Ancak Çekler son çeyreğe üst üste iki üçlükle başladılar. Çok can yaktı bu şutlar. Yine de maçın içinde olmayı başardık. Hücumda verimsiz oynayan Tuğba'nın son çeyreğin ilk 3 hücumunu kullanmasına anlam veremedim bir de, biri açıklasın bana. Neden Tuğba? 4/13 attı bu gün. Bortelova ve Elhotova'nın üçlüklerini durduramadık ya da öyle demeyelim biz iyiye yakın savunma yaptık ama onlar çok iyi günündeydi. Bu üçlükler son çeyreğin bitimine 2 dakika kala farkın 10 sayı Çek Cumhuriyeti lehine çıkmasını sağladı. Son dakikalarda ön alanda yaptığımız presler sonuç verdi, yanılmıyorsam 3 defa sekiz saniye ihlali yaptırdık rakibe. 1 dakika kala mola sonrası Nevlin ve Işıl kaynaklı 5 sayı bulsak da süre çok azdı, 56-51 kaybettik.

Bu maçla bir kez daha anlaşıldı ki, sadece iyi mücadele etmek, iyi savunma yapmak yetmiyor kazanmak için. Hücumda bir şekilde sayı üretebilmek gerekiyor istikrarlı bir şekilde. Biz bunu yapamadık. Nevriye'ye çok bel bağladık, Birsel'in birebirlerine kaldık. Takım olarak iyi oynayamadık bu yüzden de. Özellikle forvet oyuncularımızdan hiç verim alamadık desek yeridir herhalde. Bir de, bolca hücum ribaundu aldığımız bir maçı kaybetmek çok koyuyor insana. Cidden böyle düşündüğümüzde kaybetmenin acısı iki kat daha etki ediyor bünyeyi. Sağlık olsun derler klasik olarak, biz de onu diyeceğiz.

Maç istatistiklerini detaylı bir biçimde görmek isterseniz, sizi şöyle alalım.

NBA'e Bir Yıldız Gidiyor.. (02:30 - NTVSpor)

NBA Draft'ları bu gece 02:30'da yapılacak. Yayın NTVSpor'da. İsmail Şenol ve Kaan Kural'ın anlatımıyla. Enes Kanter muhtemelen 3.sıradan drafta seçilecek. Bir kez daha gurur duyma zamanı şimdi. Enes NBA'de oynayan Türk oyuncularımız arasında en umut verici potansiyele sahip olanı. Ne Mehmet Okur, ne Hidayet Türkoğlu. Enes, Enes...

TED Ankara Kolejliler'den Üç Transfer Birden

Antrenörlüğe Murat Özyer'i getirerek zaten hedefini açıkça gösteren TED Ankara Kolejliler, tecrübeli Orçun Göllü transferinin ardından bu gün de Cihan Amasyalı, Cihad Şahin ve İlker Türel ile anlaştı. TED Ankara Kolejliler'in İlker ile ilgilendiğini ilk olarak MixBasket yazmıştı, hatırlarsanız.

Bana göre dümene Murat Özyer'i getirerek çok doğru bir hamleyle başladı çalışmalarına TED Ankara. Orçun Göllü yıllarca mücadele etmişti TED Kolej forması altında, tecrübeli bir oyuncu dolayısıyla yerinde bir transfer. E Cihad zaten yıllardır 1.ligde tecrübe kazandı, skorer de bir oyuncu, keza İlker'in de tecrübesi var. Murat Özyer boş adam transfer etmez zaten. :) Bütçeyi de doğru kullanarak, kenetlenerek Beko Basketbol Ligi biletini alacağını düşünüyorum ben Ankara ekibinin. Yeter ki talihsiz sakatlıklar bulmasın onları.

Dipnot: TED Ankara Kolejliler, geçtiğimiz günlerde Berent Kavaklıoğlu ve Hakan Yapar ile de sözleşme imzaladı. Yoğunluktan yazmayı unutmuşuz. Affola herkesten.

Kadın Milliler Çek Cumhuriyeti Karşısında (21:30 - NTVSpor)

A Milli Kadın Basketbol Takım'ımız Slovakya galibiyeti ile çıktığı ikinci tur ilk maçında bu gün saat 21:30'da Çek Cumhuriyeti ile karşı karşıya gelecek. Maç NTVSpor'dan yayınlanacak.

E Grubu'nda takımımız ikinci maçında 25 Haziran'da saat 16:30'da Büyük Britanya ile; 27 Haziran'da saat 21:30'da Beyaz Rusya ile mücadele edecek.

Bugünkü rakibi yenebileceğimizi düşünüyorum. İyi başlamak her zaman iyidir ve her zaman olumlu motivasyon yapar. Haydi Potanın Perileri. Kalbimiz sizinle bu akşam.

Türkiye 96 Rusya 89 (Can Maxim Galibiyeti Getirdi)

Turgut Atakol Turnuvası'nın ikinci gününde Rusya ile karşılaşan Ümit Milli Takım'ımız ilk yarıda 17 sayı fark yarattığı maçtı 7 sayıyla kazanmayı bildi.

Fenerbahçe Ülker'in genç oyuncusu Can Maxim Mutaf 21'i ilk yarıda olmak üzere 32 sayıyla galibiyetin mimarı oldu. 5/9 ikilik, 6/8 üçlük, 4 de serbest atış isabetinin yanına 1 asist - 1 top çalmayı da ekleyen Maxim maçın adamı oldu. Son dakikalarda da maçı sürüklemesi onun adına müthiş bir gelişme.

Can Maxim'in dışında Galatasaray Café Crown'ın çiçeği burnunda transferi Furkan Aldemir 10 sayı - 14 ribaundla double double yaparken; Banvit'in genç oyun kurucusu Şafak Edge 4/5 üçlük isabetiyle, yüksek yüzdeyle oynayarak 17 sayı kaydetti ve Maxim'den sonra takımımızın en skorer ikinci oyuncusu oldu.

Takım halinde 12/18 ile üçlük attığımız günde serbest atış yüzdemizin 22/31 olmasını garipsesek de basketbolumuzun her kademesinde aynı sıkıntıyı yaşadığımız aşikar. Bir türlü geliştiremiyoruz o sıkıntıyı.


Rusya (87): Maxim Tkachenko 3 (2 ribaund), Ivan Strebkov 12 (1 ribaund, 1 asist), Nikita Balashov 11 (2 ribaund, 1 asist), Arten Gorlanov 4 (2 ribaund, 1 asist), Dmirty Korshakov 11 (2 ribaund, 1 asist), Bendzhamin Pavel Dudu (1 ribaund), Nikita Barinov 4 (3 ribaund), Ruslan Tumanov 9 (5 ribaund, 2 asist), Andrey Zubkov 24 (9 ribaund, 4 asist)

Türkiye (96): Fırat Töz 2 (4 ribund, 1 asist), Mustafa Baygül 3, Cenk Şekeroğlu 7 (3 ribaund, 2 asist), Göksenin Köksal 4 (3 ribaund, 2 asist), Pertev Öngüner 6 (2 ribaund), Şafak Edge 17 (1 ribaund, 2 asist), Uğurcan Aksoy 4 (1 ribaund), Can Mutaf 32 (8 ribaund, 1 asist), Furkan Aldemir 14 (10 ribaund, 1 asist), Sertaç Şanlı 7 (3 ribaund)

1.PERİYOT:20-25
2.PERİYOT:17-24
3.PERİYOT:28-22
4.PERİYOT:22-25

Euroleague Sezonun En İyilerini Seçiyor


Euroleague.net her sezon sonunda yaptığı gibi video ve resimleri oyluyor. Gerçi video oylaması henüz başlamamış.

Ben 3 resimde kararsız kaldım. Biri Ukic - Savanovic pozisyonu, ikincisi Doron Perkins - Fran Vasquez pozisyonu, üçüncüsü de Milan Macvan'ın pozisyonu. Ben oyumu Ukic'e verdim tabii.

Banvit ve Galatasaray Fedor Likholitov'un Peşinde

İki sezondur Beşiktaş formasını terleten 2.10'luk pivot Fedor Likholitov'a Banvit ve Galatasaray Café Crown'ın talip olduğunu yazdı sabah Sportando. 9,7 sayı - 5,6 ribaund ortalamalarıyla geçen sezonu tamamlayan Rus oyuncuya ayrıca Spartak SPB ve Lokomotif Krasnodar da hevesli görünüyor.

Serhan ve Serhat Oyak Renault'da

Bursa basketbolunu yakından tanıyan iki oyuncu Serhat Büker ve Serhan Kavut Oyak Renault ile anlaştı. 2 sezondur Trabzonspor kadrosunda yer alan Serhat evine dönmüş oldu böylelikle. Serhan ise TED Ankara'da forma giydi geçen sezon.

Tolga Öngören yönetiminde değişime hazırlanan Oyak Renault, transfer çalışmalarına hız verecektir, merakkla bekliyorum. Tufan Önen ve Umut Yenice'nin bir yıl daha sözleşmeleri vardı, kalacaklar mı acaba takımda?

22 Haziran 2011 Çarşamba

Karşıyaka'dan Furkan Aldemir Açıklaması

Dün Galatasaray Café Crown ile anlaştığınız duyurduğumuz Furkan Aldemir için iki kulüpten de resmi bir açıklama gelmemişti diyorduk ki az önce Karşıyaka Basketbol Şubesi'nden beklenen açıklama geldi. Açıklamada Furkan'ın Galatasaray'da oynamak istediği ve transferin 21 Haziran'da gerçekleştiği, anlaşmada İlkan Karaman'ın Pınar Karşıyaka'da kiralık olarak forma giyeceği belirtiliyor. Tüm metni okumak için tıklayınız.

2010-2011 Sezonunun "En"lerini Seçiyoruz

Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluğuyla tamamlanan 2010-2011 sezonunun "en"lerini seçiyoruz. Çok düşündüm aslında nasıl yapsam diye. Anketle mi yapsam yoksa böyle bir yazı altında yorum kısmından mı görüşleri alsam diye. Sonunda yazıda karar kıldım. MixBasket'te ilk defa yapacağız bu uygulamayı, güzel olacak diye düşünüyorum.

Sezonun en iyi yerli oyun kurucusu:
Sezonun en iyi yabancı oyun kurucusu:
Sezonun en iyi yerli 2 numarası:
Sezonun en iyi yabancı 2 numarası:
Sezonun en iyi yerli forveti:
Sezonun en iyi yabancı forveti:
Sezonun en iyi yerli power forveti (4 numara):
Sezonun en iyi yabancı power forveti (4 numara):
Sezonun en iyi yerli pivotu:
Sezonun en iyi yabancı pivotu:
Sezonun en iyi koçu:
Sezonun en iyi takımı:
Sezonun hayal kırıklığı yaratan takımı:
Sezonun en çok gelişim göstereni:

Olin Edirne Eurochallange Cup'ta Yok? (!)

Beko Basketbol Ligi'ne yükseldiği ilk sezonunda 17 galibiyet alan ve ligi 7.sırada tamamlayarak Eurochallange'a katılmaya hak kazanan Olin Edirne, sponsorun bulunamamasından doğan ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu kupaya katılamayacak.

Benim konuyla ilgili naçizane yorumum şöyle: Bir basketbol sever olarak üzüldüm bu duruma. İlk senesinde takım bu kadar başarılı olmuşken önce başkanın başkanlığı bırakması, bırakırken de mantıklı bir bırakma sebebinin olmayışı, "Her şeyi tadında bırakmalı" diyerek olayı geçiştirmesi üzerine takımlar gün geçtikçe transferlerini çoğaltırken Edirne ekibinin sadece Ogün Sevinç'i kadroya katması Olin Edirne'de bir şeylerin ters gittiğini gözler önüne seriyordu. Sponsor işleri kolay işler değil eyvallah ama bu takım öyle ya da böyle Avrupa Kupası'nda oynamaya hak kazanmış. Bu durumda nasıl tüm şartlar zorlanmaz? Harıl harıl, "Ne yapıp edip Eurochallange'a katılmalıyız." mantığı aranmaz? İşte ben bunu anlamıyorum. Ligde orta halli takımların hepsi Avrupa Kupaları'nda oynamayı bırakın play-off'a girmek için varını yoğunu ortaya koyarken Olin Edirne'nin bu şekilde kendini kilitlemesine anlam veremiyorum. Koskoca bir sezon heba olmuş olur böyle.

Antrenör Gökhan Taştimur'un konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:

“Yoğun ve yorucu bir sezonun bitiminden hemen sonra yaşadığımız bazı aksiliklerden dolayı çalışmalarımıza hemen başlayamadık. Bunlar öyle çok özel aksilikler olmayıp her kulübün karşılaştığı veya karşılaşacağı düzeyde aksilikler olsa da mesaimizin önemli bir bölümünü bu sorunların giderilmesine ayırmak zorunda kaldık.

Bu aksiliklerin en büyüğü şüphesiz ana sponsorumuzun bütçe konusunda tek kalmasıydı. Ana sponsorumuzdan başka kayda değer başka bir katkı sağlayanımız yok ne yazık ki. Ana sponsorumuz dışındaki en büyük katkı sağlayıcımız kombine bilet, taraftar ürünü alarak, basketbol okulumuza çocuklarını kayıt yaptırarak kulübümüze 700-750 bin TL civarında bir para girişi sağlayan Olin Edirne taraftarları olmuştur.

Sezon başında hedeflediğimiz reklam gelirleri ve Edirne’nin önde gelen iş sahiplerinin ve şehrin mülki erkanının katkısının istenilen seviyenin çok altında kalması bir süredir yaşadığımız belirsizliğe neden olmuştur.

Geçen sezon kombine bilet satışlarımız Ağustos ayında başlamış olsa bile ancak 100 dolayında kombine bilet alan olmuş ve ancak takımımızın sezona iyi bir başlangıç yapması sonucu sahamızda oynadığımız ilk 2 maçta 500 dolayında kombine bilet satışı gerçekleşebilmişti.

Bugün itibarıyla bunları geride bıraktık. Ama maalesef daha önce açıkladığım Bölgesel Lig’e katılma ve alt yapı organizasyonumuza bu yıl da başlayamayacağız.

Ve maalesef çok üzülerek EuroChallange hakkımızı da değerlendiremeyeceğiz ve Avrupa Kupalarında olamayacağız.

Avrupa Kupalarına katılmama kararının altında ana sponsorumuzun ilimize vermek istediği bir mesajın yattığını tahmin ediyorum. Öyle ki EuroChallange dışında, şayet Galatasaray ve Banvit kulüpleri Euroleague ön elemelerini geçip gruplara kalma hakkını elde ederlerse Avrupa kupalarının ikinci büyük organizasyonu Eurocup’a katılma daveti alma imkanımız olacaktı. Ama dediğim gibi maalesef bunları bu yıl değerlendiremeyeceğiz.

Ana sponsorumuzun tek kalması transfer politikamızı da etkilemiş bulunuyor. Bu durum transfer politikamızı çok aşağılara çekiyor. Arzu ettiğimiz bir transfer politikası izleyemeyeceğiz. Açıkçası geçen sezon transfer bütçemiz (yerli-yabancı) 2 Milyon TL idi. Maalesef bu yıl transfer bütçemiz bunun altına inmiş bulunuyor.

Fakat tüm bunlar standartlarımızda düşüş olacağı anlamına gelmiyor. Kamp çalışmalarımızı ve hazırlık maçlarımızı tıpkı geçen sezon olduğu gibi en iyi şartlarda yerine getireceğiz.

Görevde olduğum 19 ay boyunca, önce 2.Lig’den Beko Basketbol Ligi’ne çıktık. İlk senemizde çok zorlu ve kaliteli bir ligi 7. sırada bitirdik ve hatta ve hatta Lig şampiyonluğunu kıl payı kaçıran Galatasaray Cafe Crown’un Beko Basketbol Ligi’nde yenemediği tek takım olduk. Bu, Beko Basketbol Ligi’nde ne kadar başarılı olduğumuzun bir göstergesidir.

Yerli-yabancı tüm basketbolcularımızın maddi kazançları önümüzdeki yıl için 2-3 katına çıkmış olması benim için mutluluk verici bir tablodur. Gönül isterdi ki bir çoğu ile devam edebilecek bir ekonomik gücümüz olsaydı. Benim onlara ekonomik anlamda yaptığım katkı basketbol kamuoyunda konuşuluyor. Ama aslında bu katkı karşılıklı. Özellikle Erdal Bibo, Can Akın, reha Öz ve kaptan Ege Taşpınar’ın önce şahsıma sonra takıma katkıları asla göz ardı edilmemelidir. Özellikle bu dört oyuncum bana 1. Lig’de nasıl bir basketbol yapısı kurulması gerektiğini gösterdiler, bana yo açtılar. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bu sezon için takımımızın yaş ortalamasını 8-9 yaş düşürme planımız vardı ve bunu gerçekleştireceğiz. İlk yılımızda ki yerli transferlerimiz olmazsa olmaz idi. Şu andan itibaren de çok yoğun bir biçimde, bütçemiz daha da küçülse de transfer çalışmalarımıza başlayacağız. Ligdeki hedefimiz de artık en azından geçen seneki seviyede kalmak zorundadır. Artık “Gidebildiğimiz yere kadar gidebilmek” hedefimiz mazide kalan bir slogandır. Kendi basketbolumuzu oynayarak ligi ilk 7 içinde bitirmek zorundayız. Bunun için de önümüzde çok uzun bir yol var.

2010-11 sezonunda malzeme sorumlumuzdan en fanatik taraftarımıza kadar Olin Edirne Basketbol ailesinden hiç kimseyi mahcup etmedim. Şimdi ben de Olin Edirne taraftar ailesinden herkesin beni önümüzdeki sezon mahcup etmemesini istiyorum. Ve onlara öylesine güveniyorum ki! Şimdi sıra onlarda.

Türkiye basketbol kamuoyuna, basketbol camiasına, herkese geçtiğimiz sezon ki başarımızın tesadüfi olmadığını kanıtlamak zorundayız. Ve bunu başardığımızda inanın bunun tadı bambaşka olacak.

Şimdi taraftarlarımızdan, bugün, 22 Haziran itibarıyla, 5 Temmuz Salı gününe kadar 500 kombine bilet almalarını bekliyorum. Önümüzdeki sezon için bir kombine bilet fiyatımız 500 TL’dir. Bu kombine biletimizle birlikte oyuncularımızın sahada giydiği orijinal takım forması da hediye edilecektir. Taraftarlarımız bu kombine bilet alımıyla bir anlamda da takımlarına sahip çıkmış olacaklardır.

Ben Olin Edirne Baş antrenörü olarak eminim ki; siz ne kadar taraftar ürünü, kombine bilet, alırsanız, çocuklarınızı basketbol okullarımıza kayıt ettirirseniz, kulüp organizasyonlarına ne kadar çok aktif katılırsanız, yani takımınıza ne kadar sahip çıkarsanız, katkıyı sağlarsanız ana sponsorumuz da en az bunun iki katı sahiplenecektir.

Bunu gerçekleştirdiğiniz takdirde emin olun ki, ülke basketbolu, tüm basketbol camiası tüm sezon boyunca A’dan Z’ye yine bizden bahsedecektir.”

Saras, Lavrinovic ve Sean May Seneye Fenerbahçe'de Olmayacak

Son şampiyon Fenerbahçe Ülker'de sözleşmeleri sona eren Sarunas Jasikevicius, Darius Lavrinovic ve Sean May ile yollar ayrılıyor. Dün Pota programına konuk olan Aydın Örs açıkladı durumu. Kinsey ile Tomas takımda kalacaklar. Vidmar da düzelir düzelmez takıma katılacak. Sarı lacivertli ekip oyun kurucu bölgesine bir yabancı oyuncu almayı düşünüyor. Omar Cook ismi medyada geçiyor Fenerbahçe Ülker için. Ben Cook'un Fenerbahçe Ülker'in aradığı adam olmadığını düşünüyorum ya bakalım.

Bu arada uzun süredir sakat olan ve geçen sezon hiç forma giyemeyen Engin Atsür de Ekim-Kasım gibi parkelere dönebilecek.

21 Haziran 2011 Salı

Ender Arslan: "Mutlu ve Heyecanlıyım"

Transferin en hızlı takımı olan Galatasaray Café Crown'da yeni transfer Ender Arslan, Galatasaray Televizyonu'nda "İnfo Sonaslan" programına katıldı. İşte Ender'in Galatasaray ile ilgili düşünceleri:


Öncelikle Galatasaray ailesine hoşgeldin diyoruz. Neler hissediyorsun; ilk duyguların ve düşüncelerin nelerdir?
Galatasaray camiasına adım attığım için çok mutlu, heyecanlı ve sabırsızım. Yeniden basketbola başlıyormuşum gibi hissediyorum. Bir an evvel sezonun başlamasını bekleyeceğim.

Birçok arkadaşın tatildeyken, sen yeni sezon için çalışmalara erken başladın...
Milli Takım kampı 10 Temmuz’da başlıyor. Onun için yavaş yavaş hazırlıklara başladık. Çok ara vermek iyi olmuyor.

Geride bıraktığımız sezonun devre arasında Galatasaray’a transferin söz konusuydu. Galatasaray taraftarı internet ortamında bu konudan sıklıkla bahsetmiş ve heyecanlarını paylaşmıştı. Kısmet bu zamanaymış. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersin? O zamanlar sen düşünüyordun aynı zamanda?
Galatasaray iki senedir çıkışta olan, planlı programlı ilerleyen ve hedeflerini büyüten bir takımdı. Galatasaray’da oynamak Efes Pilsen’deyken de aklımın bir köşesinde vardı. Çünkü hedefleri sürekli büyüyen bir takım ve son yılın yükselen yıldızıydı Galatasaray. Kısmet de bugüneymiş. Bu sebeple dediğim gibi çok mutluyum.

Transfer süreci nasıl gelişti, karar vermende önemli etkenler ne oldu?
Aklımda Türkiye’de Galatasaray’da oynamak vardı. Oktay Mahmuti’nin takımın başında olması benim için çok önemli bir etkendi. Çünkü kendisiyle de konuştuk, onun olduğu her yerde hedef vardır ve bu hedefler yüksektir. Her zaman başarı vardır. Zaten takım bu seneki performansıyla bunu göstermiş oldu. Çok uzun zaman sonra ligde final oynadı. En büyük etken Oktay Mahmuti’nin burada olmasıydı.

Final serisini izledin. Galatasaray takımının playofflarda sürekli yükselen bir performansı vardı. Galatasaray bu senenin yükselen yıldızı tabii ki ama sarı kırmızılı taraftarlara da ayrı parantez açmak istiyorum. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oluşturdukları atmosfer inanılmazdı. Senin hem final serisi hem de Galatasaray taraftarıyla ilgili düşüncelerini sormak istiyorum...
Galatasaray taraftarı kesinlikle muhteşemdi. Final serisi bu sene muhteşemdi. 2 büyük takımın karşı karşıya gelmesi, seyirci sayısında patlama olması; bunlar hep Türk basketbolu için müthiş artılar. Galatasaray seyircisi takımını çok iyi destekledi. Galatasaray takımı çok iyi bir mücadele gösterdi. Favori gösterilen Fenerbahçe önünde biraz şanslı olsalardı seriyi döndürüyorlardı. Galatasaray bu sene bütün basketbol kamuoyunun takdirini kazandı.

Efes Pilsen ile Galatasaray arasında oynamak farklı olmalı. Şimdi 20 milyon taraftarı olan bir kulüp takımında mücadele edeceksin. Neler hissettiriyor bu sana?
Ben Türkiye’de hep Efes Pilsen’de oynadım. Bu sebeple dediğiniz zevki bir gün yaşamak istediğimi hep söylerdim. Kısmet de bugüne oldu. Türk sporcusu seyirciyle çok daha motive olur, çok daha coşkulu oynar. Ben de öyle bir sporcuyum. Açıkçası Galatasaray taraftarıyla buluşmak için sabırsızlanıyorum. Benim için de çok güzel bir tecrübe olacak.

Haluk Yıldırım, Tutku Açık, Cevher gibi senin yakın arkadaşların olan, abilerin olan kişilerle birlikte oynayacaksın yeni sezonda. Aynı zamanda Oktay Mahmuti’nin koçluğunda Euroleague'e adım atmış olan Galatasaray takımından bahsediyoruz. Bu oyuncularla birlikte olmak uzun bir aradan sonra senin için özel bir heyecan yaratıyor olmalı...
Dediğim gibi benim için çok güzel bir tecrübe ve değişiklik olacak. Buna da çok ihtiyacım vardı. Haluk Abi’yle, Tutku’yla, Cevher’le zaten daha önce Milli Takımlar’da oynadım. Cevher’le Ümit Milli Takım’dan beri beraberiz. Kulüp takımında ilk kez buluşacağız. Çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Çünkü saydığımız oyuncular çok kaliteli oyuncular. Bunu da final oynayarak gösterdiler. Ben de umarım bugüne kadar biriktirdiğim tecrübemle, 5 lig şampiyonluğu yaşadım, umarım bunların da üzerine koyarak, bu oyuncularla Galatasaray’da bir şampiyonluk daha yaşamak istiyorum.

Milli Takım’da çok iyi bir performans gösteren Kerem Tunçeri, Ender Arslan ve Sinan Güler izledik. Ancak sezon başında Efes Pilsen antrenörü Perasoviç Sinan Güler ve Ender Arslan’a pek fazla süre vermedi. Bir sıkıntı vardı. Bu sıkıntılı dönemde neler yaşadın? Basketbol kamuoyunun sana destek verdiğini gördük...
Basketbol camiası aynı zamanda aslında kulübüm de bana çok büyük destek oldular. Ailem başta zaten; eşim, ailem herkes bana destek oluyordu ama açıkçası ben de çok büyük bir sürpriz yaşadım sezon başında. Ben de ciddi süreler almayı bekliyordum. Çok iyi bir Dünya Şampiyonası’ndan çıkmıştık. Ama bir anda kendimi bench'te buldum. Ve daha sonra oynamak ve süre almak için açıkçası elimden gelen her şeyi yaptım. Hatta gidip Perasoviç’le konuştum. Kendisi hiçbir şekilde beni düşünmedi. Visniyevski’yi oynatmak istiyordu. Sonuçta bu da bir tercihtir, buna da çok fazla ses çıkaramadım zaten. Yapacak da fazla bir şeyi yoktu. Bize burada düşen çok zor da olsa oturup çalışmak ve hazır şekilde beklemekti. Zordu çünkü kariyer olarak da oyuncu olarak da aslında böyle bir muameleyi hak etmiyordum. Ama elimden çok da bir şey gelmiyordu açıkçası yapmam gereken tek şey çalışıp beklemekti. Ben de onu yaptım. Nitekim Perasoviç gittikten sonra Ufuk Abi ile beraber daha çok şans almaya başladım, daha iyi bir performans ortaya koydum. Ama Perasoviç dönemi benim için çok sıkıntılıydı. Ve Perasoviç açıkçası bana hiç iyi davranmadı. Bunu da çok rahatlıkla söyleyebilirim.

Kişisel olarak hiçbir sıkıntı yoktu değil mi?
Hayır, kesinlikle yoktu. Beni zaten bilenler zaten biliyor, problemli bir oyuncu tipi de değilimdir hiçbir zaman. Ama dediği gibi, o bir tercih yaptı. Benim de buna saygı duymaktan başka herhangi yapabileceğim bir şey yoktu. Sonuçta geçmişte kaldı. Şimdi inşallah önümde yeni bir yol var.

Peki hemen son bir soru daha sormak istiyorum o konu ile ilgili. O süreçte hiç ayrılmayı aklının ucundan geçirdin mi?
Evet. Yani kendisiyle konuştum. Daha sonra kulübümle de konuştum. Ayrılmak istediğimi, bu şekilde dayanamadığımı söyledim. Ama o dönem başka bir sonuç çıktı. Ve sonunda da kendisi gitti, ben en azından sezonu sonunu oynayarak bitirdim. Oynamak çok önemliydi benim için geçen sene; çünkü Milli Takım açısından da önemliydi. Ben bir sene oturup gitmek istemiyordum açıkçası Milli Takım’a. Neyse ki o dönemde şans yüzüme güldü. Ve kendisi gitti, en azından sezon sonunu oynayarak bitirdim.

Şimdi bu sezon Galatasaray için bir Euroleague gerçeği var. Euroleague’de mücadele edecek Galatasaray. En azından ön eleme oynayacak. Belki wild-card’ı da alma şansına sahip. Hatta bunun için şu anda yüzde ellilik bir ihtimal bile söz konusu olabilir. Galatasaray, Hakan Üstünberk ve Oktay Mahmuti önderliğinde basketbol yapılanmasında ciddi ilerlemeler kaydetti. Galatasaray Spor Kulübü inanılmaz şekilde bu sezon basketbola sarıldı. Nasıl değerlendiriyorsun Euroleague’de defalarca kez mücadele etmiş bir oyuncu olarak, bir kulüp takımında mücadele etmenin heyecanı herhalde fazla olsa gerek?
Fazlasıyla isterim. Ve Galatasaray son iki senede yaptıklarıyla bunu fazlasıyla hak ediyor. Geçen seneki seyirci potansiyeli ile bunu fazlası ile hak eden bir kulüp şu an. Organizasyonu ile fazlası ile hak eden bir kulüp. Umuyorum wild-card’ı alabiliriz. Ama alamasak bile ben elemelerden çıkabilecek bir takım olacağımızı düşünüyorum. Sanıyorum İstanbul’a alınma durumu da varmış maçın. Zaten İstanbul’a alındığı takdirde de buradan kolay kolay kimsenin çıkacağını düşünmüyorum.

Efes Pilsen’le birlikte, aynı zamanda Milli Takım’da iken de birçok ülkede birçok atmosferde de mücadele verdin. Herhalde aklımıza ilk gelenler bizim, Sırbistan ve Yunanistan’daki ateşli basketbol atmosferidir. Bu sezon Abdi İpekçi’de de buna yakın atmosfer ortaya çıkmaya başladı. Ve Hakan Üstünberk de en son Galatasaray Adası’nda sezon bitiminden sonra yaptığımız röportajda şunu söyledi bize; "Basketbol futbolu yakın zamanda geçecek" diye bir ifadesi var. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Çünkü basketbol izleme olarak da futboldan daha zevkli bir spor aslında. Çünkü çok daha fazla kısa zamanda, çok daha fazla aksiyon var oyunun içinde. Gerçi ben de futbol izliyorum ama, futbolda bazen 90 dakika gol izleyemiyorsunuz. Basketbolda sürekli bir hareket var. İzlemesi daha zevkli bir spor. Son Dünya Şampiyonası ile beraber çıkışta olan bir spor. Ben de katılıyorum, umuyorum da öyle olur.

Şimdi anlaşma 3 yıllık. Bu da hem kulübün hem de senin uzun vadeli planlar ortaya koyduğunuzu gösteriyor. Ne hedefliyorsun Galatasaray Kulübü’nde, bu üç yıllık vadede baktığımız zaman? Hatta daha uzun vadede de diliyoruz...
Büyük başarı hedefliyorum tabii ki. Ve her şeyimle bu kulübün başarısı için mücadele etmeyi hedefliyorum. Kısa vadede Türkiye Ligi şampiyonluğu tabii ki ve Euroleague’e katılma hakkını elde etmek; eğer wild-card’ı alamazsak, elemelerden Euroleague’e katılma hakkını elde etmek. Ve Euroleague’de de başarılı bir takım olmak. Ve bunlar çok da uzak hedefler değil dediğim gibi, çünkü çok iyi bir takım kuruluyor ve müthiş bir taraftar var. Çok zor hedefler değil bunlar. Bunlar doğru yapılanma ile olan şeyler. Benim de kısa vadede ve uzun vadede de tek hedefim başarı Galatasaray’da.

Az önce senin de belirttiğin gibi mutlaka ki her yeni dönem her basketbolcu için bir heyecandır. Ve den Efes Pilsen’den başka bir kulüp takımında forma giymedin. Galatasaray Forması giyeceksin artık bundan sonra. Belki yalnız kaldığın bir anda, belki de koltuğuna oturup gözlerini kapattığın anda mutlaka ki insanın içinden bazı hayaller, bazı güzelliler geçer. Herhalde Abdi İpekçi’de o güzel atmosferde kendini hayal etmişsindir?
Kesinlikle ettim. Anlaşma olduğu günden beri, içimde bir sabırsızlık da var. İşte en büyük hayalim de bu final serisindeki o taraftarın önünde o şampiyonluk kupasını bu kez bizim kaldırmamız.

Şimdi Cevher Özer’i biraz da senden dinlemek istiyoruz biz. Cevher Özer’le birlikte aynı takımda forma giyeceksiniz. 18 yaşından beri milli takımlarda hep birlikte forma giydiniz. Ama ilk kez bir kulüp takımında bir araya geliyorsunuz. Kuşkusuz hepimiz biliyoruz Cevher’in kendisini kanıtlamış bir oyuncu olduğunu ama en yakın isim olarak senden dinlemek istiyoruz onu.
Cevher’le dediğim gibi Ümit Milli, hatta Yıldız Milli Takım’dan beri beraber oynuyoruz. Kendisinin yeteneklerini benim burada anlatmama zaten gerek yok, çok çok yetenekli bir oyuncu. Ama çok da iyi bir karakter Cevher. Çok eğlenceli zamanlarımız oldu Cevher’le, özelikle Ümit Milli Takım’da çok iyi bir turnuva geçirmiştik ikimiz beraber. Son derece önemli ve iyi bir transfer. Son beş sezondur istikrarlı bir performansı var Beşiktaş’ta. İstikrar çok önemli sonuçta Türkiye Ligi’nde. Dediğim gibi çok önemli ve iyi bir transfer yaptık.

Biraz da kişisel olarak Ender Arslan’ı daha yakından tanımak istiyoruz. Ender Arslan kimdir, günlük hayatta neler yapar?
7 senelik evliyim. İdmandan vakit buldukça dinlenmeye çalışırım. Eşimle beraber alışveriş yaparız, gezeriz. Özellikle hobim yok çünkü vaktim yok.

Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki basketbol salonunda efsane şampiyonlukların flamaları vardır ve o flamalarda isimler yazar. Uzun zamandır oraya yeni bir flama eklenmedi. Galatasaray yeni bir flama daha eklemek istiyor. Bu flamaya da isimler eklenecek. Bu isimlerden biri de sen olursun diye umut ediyoruz...
İsmimin olmasını çok istiyorum. Galatasaray Basketbol Takımı şampiyonluğu hak eden seviyede bir takım. Umarım o flamayı o duvara yakın zamanda astıracağız.

Milli Takım’da ortaya koyduğun performansı zaman zaman kulübünde yansıtamadığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsun?
Açıkçası nedenini tam olarak bilmiyorum. Sonuçta aynı basketbolu oynuyorum. Milli Takım’da Tanjevic’le güzel bir sistem oturdu. Son 3-4 sene gerçekten hep istikrarlı kadro ile aynı sistemle oynamaya alıştık ve iyi gitti herşey. İyi sonuçlar aldık. Benim gibi diğer arkadaşlarım da iyi performans sergiledi. Kulüp takımında zaman zaman inişli çıkışlı performansım oldu ama istikrarlı bir şekilde süre alamadım. Buna da bağlıyorum. İstikrarlı bir şekilde süre aldığım sürece nasıl bir oyuncu olduğumu göstereceğimi biliyorum.

Aynı bölgede oynadığınız Tutku Açık’la bir rekabet içinde olacaksınız. Ne söylemek istersin Tutku’yla ilgili?
Tutku çok beğendiğim bir oyuncu. Hem kişilik hem de basketbol olarak kendisini çok beğeniyorum. Çok da iyi bir ikili olacağımızı düşünüyorum. Zaten saha dışında iyi bir ikiliyizdir. Beraber önemli başarılara imza atacağız.

Sana bir özel ismi sormak istiyorum. Haluk Yıldırım. 39 yaşında ama bu sezona baktığımızda Galatasaray’da bir tek maç dahi kaçırmayan tek oyuncu. 60 maçın üzerinde forma giyen tek oyuncu ve şu ana kadar sadece bir tek antrenmana çıkamama durumu oldu. O da Fenerbahçe final serisi sırasında, oynama durumu imkansızdı ama çıktı oynadı. Nasıl değerlendiriyorsun Haluk Yıldırım’ı?
Her şeyden önce kişilik olarak çok çok iyi bir insan. Basketbol camiasında kendisini sevmeyeni bilmem. Çok önemli bir karakter ve müthiş bir profesyonel. Umarım ben de onun yaşında onun gösterdiği performansı gösterebilirim. Hepimize örnek olarak, çok değerli bir sporcu. Her zaman kendisine kaptan diye hitap ederim.

Galatasaray taraftarına ne söylemek istersin?
İlk maçın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Taraftarımızla buluşmak için sabırsızlanıyorum. Müthiş bir destek veriyorlar. Euroleague’i çok istiyoruz. Umarım onlarla beraber güzel bir sinerji oluşturarak Euroleague’i de başarıcağız ve ligde çok başarılı sonuçlara imza atacağız. Bunların hepsi taraftarımızın desteği olmadan imkansız duruma geliyor. O yüzden onların desteğine çok ihtiyacımız var. Bu sene sahada onları gururlandıran bir basketbol takımı izlettireceğiz.

Fotoğraf ve röportaj: Galatasaray.org

Erman Kunter Yarın A Haber'in Konuğu Olacak

Fransa'da ülkemizi gururla temsil eden ve finalde Nancy'e kaybeden Erman Kunter, yarın saat A Haber'in konuğu olacak. Kızı Roksan Kunter'in sunduğu program 18:35'te başlayacak.

Fransa'daki geçen sezonu değerlendireceğinden izlenesi bir program. Tavsiye herkese.

Türk Basketbol Tarihinde Bir İlk!

Furkan Aldemir Galatasaray ile anlaştı. Resmi olmayan rakamlara göre 3 yıllığına 2 milyon euro. Bunun haricine İlkan Karaman kiralık gitti. Ama bu haberi ilgilendiren konu ise 3 futbolcunun Karşıyaka'ya gitme ihtimalinin olması. Serdar Eylik, Erhan Şentürk ve Semih Kaya eğer Fatih Terim de onay verirse Karşıyaka'ya gidecek. Orası henüz kesin değil fakat böyle bir ihtimalin olması bile Türk Basketbol tarihinde bir basketbolcu transferi için üç futbolcu takası olarak tarihe geçecek.

Şimdi düşünüyorum da bir yandan mantıklı. Neden diyecek olursanız, Karşıyaka'nın o bölgelere futbolcu gereksinim varsa alabilir yani. Ve kaliteli oyuncular şüphesiz. İlginç bir hamle. :)

Furkan Aldemir Galatasaray'da, İlkan Kiralık Olarak Karşıyaka'da

Haberi DHA ve Sporx geçti. Yani oldukça sağlam kaynaklar. Bir seneden beri peşinde olduğu Furkan Aldemir'i nihayet transfer etti Galatasaray. Furkan'a 3 yıllık 2 milyon euro verileceği söyleniyor. Furkan transferi karşılığında İlkan Karaman Pınar Karşıyaka'ya kiralık verildi, bir de üzerine bir miktar para.

1991 doğumlu Furkan'ın geleceğinin parlak olduğu şüphesiz. Tamamen değişen Galatasaray'da büyük bir koz olacak.

Epiphanny Prince Galatasaray'da

Galatasaray Medical Park, bir dönem Botaş'ta 19 sayı ortalamayla mücadele eden skorer guard Epiphanny Prince ile anlaştı. 1988 doğumlu oyuncu Murry Lady Blazzers forması giydiği dönemde 137-32 kazandıkları maçta 113 sayı üreterek tarihe adını yazdırmıştı.

Spartak Moskova'da Galatasaray'a karşı da forma giyen Prince oldukça skorer bir kimliğe bürünmüş iki maçta 18 sayı - 3,5 ribaundluk performans göstermişti. Yıldız oyuncu Spartak'ın Fenerbahçe serisinde de ilk maçta 19 sayı, ikinci maçta 22 sayı - 4 asist - 2 top çalma ile oynamıştı.

Ender Arslan Galatasaray'da, Sözleşme 3 Yıllık

Haberini 9 Haziran'da duyurduğumuz Ender Arslan & Galatasaray Café Crown transferi de nihayetlendi. Galatasaray resmi sitesi Ender Arslan ile 3 yıllığına kesin olarak anlaşıldığını duyurdu.

Ermal Kuqo'yu Efes Pilsen'e kaptırdıktan sonra Beşiktaş'tan Cevher Özer'i kadroya katan sarı kırmızılılar, bugün de Kazakistan'a giden Johnson'ın yerini Ender Arslan ile doldurmuş oldu. Senelerdir Efes Pilsen'de yabancıların arkasında kalan Ender, Galatasaray'da ciddi süreler bulacaktır diye düşünüyorum. Sözleşmenin 3 senelik olması önemli bir detay. Hayırlısı olsun iki taraf için de.

Dipnot: Ender Arslan bu gün saat 17:00'de Galatasaray TV'de olacak.

Jerry Johnson BC Astana'da

Başarılı bir sezonu geride bırakan Galatasaray Café Crown'da oyun kurucu Jerry Johnson ilginç bir hamleyle Kazakistan'ın yolunu tuttu. Play-offta iyi bir oyun sergileyen ve 11,5 sayı - 3,1 asist ortalamaları yakalayan Johnson'a Astana iyi bir para teklif etmiş olmalı. Kazakistan'da oynamak ne bileyim garip çünkü. Önümüzdeki sezon Baltık Ligi'nde mücadele edecekler.

Türk Telekom'un Olası Guardı: Willie Solomon

Türk Basketbolu'na gelen en iyi oyun kuruculardan biri Solomon. Kendisiyle ilgili bir çok haber ve görüş yazmıştım. Okumak isterseniz: "Akıllanmayan Adam Willie Solomon" ve "Willie Solomon mı Dediniz?"

Her neyse... Bu deli adam son olarak İsrail'de Hapoel Jerusalem'de oynadı geçen sezon. İstatistikleri de fena değil. Ligde 29 maçta 14,3 sayı - 2,7 asist; Eurocup'ta 8 maçta 18 sayı - 4,5 ribaund - 1,5 asist ortalamalarına sahip. Yukarıdaki birinci linkte de yazdığım gibi kafasını basketbola verdiğinde Türkiye'de durdurulması en zor oyuncu Solomon. Aslına bakarsanız Türk Telekom için de bayağı uygun bir oyun kurucu. Solomon kendi kafasına göre oynamayı seven, sistemi, oyun planını pek tınlamayan bir pg. Türk Telekom'da da yıllardır bir ciddiyetsizlik hakim genel olarak. Haksız mıyım? Ne savunmada ne hücumda bir ritmi yoktu Telekom'un. Dolayısıyla Solomon'a sonuna kadar serbestlik verilirse eski skorer kimliğine bürünebilir yıldız oyuncu. Maç da kazandırır maç da kaybettirir orası da ayrı konu tabii. Ama kazandıracağı sayı kaybettireceğinden fazla olur.

2009'da Türkiye'den ayrılan Solomon Telekom'a gelirse kariyerine üçüncü kez Beko Basketbol Ligi'nde devam edecek. 33 yaşındaki oyuncu daha önce Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker formalarını terletmişti.

Trabzonspor'un Sponsor Adayları: TOKİ ve Ağaoğlu

Medical Park ile sponsorluk sözleşmesini yenilemeyen Trabzonspor yeni sponsor arayışlarında. Haber1967 sitesinin haberine göre bordo mavililerin sponsorluk adayları TOKİ ve Ağaoğlu. Bildiğiniz üzere Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun sahibi Ali Ağaoğlu Trabzon doğumlu. Bana en yakın Ağaoğlu geliyor dolayısıyla.