Advertisement

"Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar"

“Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar”. Bu söz genelde NBA’de coaching anlamında ilk başta gelen teoremlerden biridir. Daha önce bu düşünce üzerine birçok örnek verildi olumlu veya olumsuz şekilde. Fakat geçtiğimiz günlerde yine bu fikri destekleyen güçlü bir örnek gördük. Avrupa şampiyonu olan Panathinaikos..

Sezon başında en önemli yıldızlarından birini ezeli rakibine kaptıran, transferde büyük sükse yaratamayan, ligde de Olympiakos’a iki maçta da yenilerek önemli bir darbe alan Panathinaikos taraftarı için umutsuzluğun zirve yaptığı bir dönemde, favori olmadıkları Regal Barcelona çeyrek final serisinden çıkan zafer ve ardından şampiyonluğa doğru yürüyüş, bu makine düzeni ile işleyen sistemin de bir sezonluk öyküsü oldu. Anahtar kelime ise; “savunma”. Rakibin pas trafiğini kesen, düzen bozacak savunmanın sadece baskılı pres veya sert oyunla değilde doğru pozisyon alma ile olduğunu gösteren bir savunma anlayışıydı bu.

Avrupa basketbolunun zirvesindeki “basketbol profesörü” coach Zeljko Obradovic’in savunma odaklı takımı, büyük bütçeli yıldızlar topluluğu takımları tek tek geride bırakarak, sezon başı hesaplara göre sürpriz sayılabilecek bir şekilde şampiyon olmayı başardı. Bu sezon Euro League’de 22 maça çıkan “Yeşiller” sadece uzatmaya giden iki Union Olimpija ve 1 sayı ile kaybedilen Regal Barcelona maçında 80 sayının üzerinde sayı gördüler potalarında. Panathinaikos’un bu sezon Turkish Airlines Euro League’de potasında gördüğü ortalama sayı ise 69,6 oldu. Üstelik büyük hücum potansiyeli olan; Regal Barcelona, Caja Laboral, Maccabi Tel-Aviv gibi takımları sistemleri dışına çıkartarak yürüdüler şampiyonluğa. Çünkü Drew Nicholas dışında istikrarlı ve keskin bir şutörü olmayan Pao’nun en büyük silahı olan ikili oyunlar ve post sayıları ile olası bir hücum düellosunda böyle şutör takımlara karşı koyamazlardı. Tek çıkış yolları ise; hücum sayısının az olduğu, düşük tempolu ve savunma odaklı bir maç çıkarmak oldu hep..

Boyalı alanda; atletizmi ve dengeli şutları ile Avrupa basketbolunun en önemli bitirici oyuncularından olan Batiste, bu sezon beklentilerin bir hayli üzerine çıkan Vougioukas, fundamental birikimi Tsartsaris, Diamantidis organizeli Panathinaikos ikili oyunlarının önemli parçaları oldular. Tabi sezonun büyük bir bölümünü sakatlığı nedeniyle kaçıran Maric ve boyalı alan dışında da etkili olabilen Fotsis’in de bu sistemde önemli rolleri vardı. Nicholas’ın can yakan şutları, Sato’nun atletizmi, Perperoglou’nun hırsı da coach Obradovic’in “sanatının” bir parçası olarak yer aldı bu sezon..

Takımın beyni ve lideri Dimitris Diamantidis’e değinmeden olmaz tabi. Yıldız oyuncu, geçtiğimiz sezonlarda Spanoulis-Jasikevicius gibi önemli oyun kurucuların yanında daha çok 2 numara oynarken, bu sezon takımın oyun kurucusu olarak farklı bir misyonda rol aldı. Genç Calathes’in tecrübesizliği, Tepic’in ise formsuzluğu ve takıma adaptasyon sorunu yaşaması ile çoğu maçta o bölgeyi tek başına idare etti. Tabi bu pozisyon ilk başlarda onu zorladı, rakiplerini savunmada bir şekilde yavaşlatan Panathinaikos, hücumda ise kontrolü sağlayamıyordu. Ama bu görevinde “Spider Man” için zaman gerektiği, bir süre sonra muazzam bir “şaheser” ortaya çıkacağı biraz beklentilerin üzerinde oldu. Artık sahnede; rakibin en önemli silahını durduran, pas bağlantılarını kesen, ceza şutlarıyla da bitirici darbeyi vuran bir görev adamı olan Diamantidis’in yerini, bu yeteneklerine “maestro” özelliklerini de ekleyen bir “MVP” yer alıyordu..

Kariyerinde; Panathinaikos ile beşinci, toplamda ise sekizinci Euro League şampiyonluğunu kazanan coach Zeljko Obradovic’in oluşturduğu bu kusursuz sistem, bize basketboldaki önemli bir şeyi yine hatırlattı. Yazının başında geçen cümlede olduğu gibi; “Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar”.
"Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar" "Hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar" Reviewed by Ferhat Yeşiltaş on 01:21 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.