Advertisement

Basketbol Felsefem ve Ben

Önce geçmişten günümüze gelen basketbola bakalım. Hayat değişti, yaşam koşulları değişti, ekonomik dengeler değişti... Değişti babam değişti...

Şimdi nerde o eski şortlar, nerde o forma dizaynları? Michael Jordanlar, Magic Johnsonlar, Spudd Webb'ler... Bilmiyoruz, belki de o yıllar basketbol daha zevkliydi.

Şimdilerde kulüpte antreman yapıyoruz da ne kadar aptalca şu coach. Maç esnasındasın. Ne yapman gerek?

HÜCUMA OTUR, BOŞLUĞU BUL, İŞTE BASKETBOL BUDUR!

Hücumdasın, bırak fast-break'ı. Ver topu pivota, zorlasın. Olmadı mı, hemen ver 2'ye şut atsın. Girmedi mi,hiç üzülme çünkü sen doğru hücum yapıyorsun!

24 saniye de neymiş? Maçın son 40 saniyesinde maç berabere mi? 24 saniyeyle ne uğraşıyorsun? Boş şutu buldum mu atacaksın arkadaş! 24. saniyede topu potaya sallayıp ne oluyormuş? Korkak basketbol budur, cesur olmak için Aydın Örs'ü iyice bir araştırın siz. İstersen 2 pasta boşluğu buldun, at,at,at. O topu o potaya atacaksın!!! Maçı kaybedip kazanmak önemli de olsa, maçı kaybetme sebebin o şutun girmemesiyse hiç üzülme, o topa küfret, potaya da küfret girmedi diye. Ama hiç bir zaman bu huyundan şaşma. Doğrular her zaman iyiye yol açmaz!

Savunmadayken adam hızlı hücuma çıkıyorsa ve takımın hantalsa, bırak en arkada cüsseli bir eleman, 4 kişi hücum yap. Başka yolu mu var?

Man to man ve zonal marking... Ne bunlar abi? Şimdiye kadar ne kadar faydasını gördük? Sen man to man'ın Allah'ını yap istersen, adam her attığını sokuyorsa? Bir yerlerini parçala. Zonal marking denilen savunmanın mantalitesini çözmem ölümüme yakın olacak gibi görünüyor. Biz alanla değil, oyuncularla maç yapıyoruz hocam:

-O zaman man to man'a dön!

Mirsad Türkcan gibi bir yapın varsa, ne mutlu sana. Keşke ben de öyle olabilsem maç içersinde. Sinirimi boşaltabilsem, gerektiğinde yumruk yumruğa kavga edebilsem (Haislip-Mirsad). 1 yıl men edilsem ama o tadı yaşasam. Bunlar da gerek hocam:

- O zaman saldırgan ol! Rakibin formasından hafifçe çek. Ama abartma!


BEN DOĞUŞTAN BİR LİDERİM!

MJ,Lebron,Kobe,Willie Solomon!

Ve Ben!

Evet ben de kendimi öyle hissediyorum. Top bana geldiğinde, seyircilerin ellerimin içine, ayaklarıma, gözlerime bakmasını, beni seyretmelerini istiyorum.

3'e 1 hücumda boş adama top vermem, giderim fantastik bir hareketle sayıyı yaparım, seyirciyi yerinden kaldırırım, takımı havaya sokarım. Kendime de güven gelir! (Willie James Solomon, Ermal'in üzerinden smaç- All Star 08 Maçı)

Eğer doğuştan bir lidersem, coachumun dediklerine uyarım. Ama her zaman kalbimin dediğini yaparım. Coach , "Sete oyna" dediyse gider, fast break atabilirim. Ha bu yaptığıma kızdı beni benche mi aldı?

- Takımın beyniysem, beni mutlaka oyuna alacaktır. :)

Takımın lideriysem, maçı rakibe veririm, son saniyede geri almasını bilirim! Bunu yapamazsam bırak basketbolu yeridir.
Basketbol Felsefem ve Ben Basketbol Felsefem ve Ben Reviewed by Adsız on 14:47 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Soru-Cevap-Bilgi

Blogger tarafından desteklenmektedir.