30 Aralık 2008 Salı

TBL 13.Hafta Tahminlerim

Öncelikle hepinize merhaba… Sizlerle Beko Basketbol Ligi hakkında konuşacağız. İlk yazımda Beko Basketbol Ligi’nin 13.Hafta Tahminleri ile karşınızdayım.

  ERDEMİR-BEŞİKTAŞ COLA TURKA

  Son haftalarda seri galibiyetler alan Başiktaş, Erdemirspor’a konuk olacak. Karadeniz ekibi ligde zor günler geçiriyor ve ABD’li guard Sean Colson ile yolları ayırdılar. Takımda skor yükünü çeken Nate Funk’un yanına bir transfer yapılmış ama maça yetişecek mi bilemiyorum. Konuk takımda ise keyifler yerinde. Maçın favorisi Beşiktaş Cola Turka maçı kazanacaktır.

  EFES PİLSEN- KEPEZ BELEDİYE

  Avrupa’da ve TBL’de yoluna iyi bir şekilde devam eden Efes Pilsen’i bu hafta kolay bir maç bekliyor. Ligin dibine demir atan Kepez Belediye ile evinde karşılaşacak olan biracılar maçı rahat kazanır. Maçın en güzel tarafı da Robert Traylor-Kaya Peker çekişmesi olacak.

 CASA TED KOLEJLİLER- MERSİN BŞB.

  Ligde zor günler geçiren bir diğer takım da Casa Ted Kolejliler. Bu haftanın onlar için çok kritik olduğunun farkındalar ve maça kazanmak için çıkacaklar. Galatasaray Cafe Crown’dan Marshall Strickland’ı kadroya dahil ettiler. Skor yükünü Prowell’den sonra Marshall da çekecek böylece. Mersin ise son hafta Pınar Karşıyaka’ya son saniyede mağlup oldu. Oynadıkları basketbol ve oyuncular CASA’ya göre daha iyi olsa da içimden bir ses bu maçı CASA Ted’in kazanmasının daha muhtemel olduğunu söylüyor.

  BANVİT-TÜRK TELEKOM

 Haftanın en zevkli maçı bu maç olacak kanımca. Son haftada kaybeden iki takım Bandırma’da kapışacaklar. Ligde bir maçta en çok asist yapan oyuncu sıralamasında Turku ve Crispin geliyor. Dolayısıyla maçın sonucu bu iki oyuncunun performansına aşırı derecede bağlı. Ayrıca pivot mevkilerinde Türk Telekom’un bariz üstünlüğünü görüyoruz. Gerek Dudley olsun gerek Wright olsun, Williams ve Johnson’a göre daha skorer ve daha hızlı oyuncular. Özellikle Lance Williams’ın bu oyunculara göre çok ağır kalacağını düşünüyorum (Bu yüzden dolayı Fenerbahçe maçında başları çok ağırmıştı). Son olarak hakemlerin çalacağı düdükler ve muntazam Banvit seyircisi de maça ufak da olsa etki edecektir. O kadar şey yazdım, peki ulaştığımız sonuç nedir? Hiçbirşey değil.. Bu maçın favorisi yok, kim kazanırsa sürpriz olmaz.

 PINAR KARŞIYAKA- OYAK RENAULT

  Ligimize renk katan iki takım İzmir’de kozlarını paylaşacaklar. Kaf-Kaf Mersin’i, Oyak da Erdemirspor’u devirdiler geçen hafta. Bu maçı değerlendirirken, Oyak cephesinden bakmak istiyorum olaya. Bu sene Oyak iyi basketbol oynuyor fakat son saniyelerde maç kaybetme hastalığını bir türlü çözemediler, bu sorun çözülse 10 numara takım olacaklar. İzmir’de Oyak’ın kazanma ihtimali var, ancak Pınar Karşıyaka maça daha yakın. Ayrıca takımın kilit isimleri Alex Gordon-Evren Büker-Jones-Hakan Köseoğlu-Benton-Mims ‘in performansları da etkileyecek sonucu.

 

MUTLU AKÜ SEKÇUK ÜNV.- PETKİM ALİAĞA

  Son 3 maçını da kaybeden Selçuk Üniversitesi kötü gidişe son vermek istiyor. Ancak karşılarında ligin flaş takımı Pektim Aliağa var. Selçuk Ünv.’de Ibekwe,Mack gibi oyunculardaki düşüş gözlerden kaçmadı muhakkak. Bu da takımın performansını düşürdü ve yenilgiler meydana geldi. Aliağa’da ise işler yolunda gidiyor. Her maç en az 15-20 ve üstü atan Aubrey Reese, çember altında istikrarını sürdüren Chuck Davis ve yıllardır benche mahkum olan ve bu sene kendini bulan Fatih Solak.. Saydığımız isimlerin hepsi formda. Bunlara Reha Öz, Barış Güney gibi isimleri de ekleyecek olursak Aliağa açık ara favori görünüyor. Maçları savunmadan çok hücum ile kazanan Petkim Aliağa, zor sayı bulan Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi karşısında favori.

  GALATASARAY CAFE CROWN- FENERBAHÇE ÜLKER

  Haftanın maçında ezeli ekipler Galatasaray ile Fenerbahçe 2009’un ilk derbisinde karşılaşacaklar. Ayhan Şahenk’te oynanacak maç. Maç öncesinde Galatasaray cephesinde gelişmeler oldu. Coach Murat Özyer takımdan ayrıldı. Son haftalarda oynanan kötü basketbola geçen hafta Beşiktaş yenilgisi de eklenmişti. Fenerbahçe ,se son haftalarda farklı galibiyetler aldı. Bu maçta da favorim konuk ekip olacak.. Oyuncu kaliteleri olarak bakarsak bana göre, Galatasaray’ın oyuncuları Fenerbahçe’nin oyuncularıyla arasında pek bir fark yok. Fakat iki takımın oyun şablonları bir hayli değişik. Tanjevic sistemini takım üzerinde oturttu, ancak Özyer bunda başarılı olamadı, belki de bu yüzden gönderildi. Galatasaray’ın avantajlarından biri seyircisinin ateşli olması. Belki bu ateş oyuncuları gaza getirir. Ama dediğim gibi yukarı anlatılanlar ibreyi Fenerbahçe Ülker’, gösteriyor.

 

 ANTALYA BŞB.- DARÜŞŞAFAKA COOPER TİRES

  13. haftanın kapanış mücadelesinde Antalya BŞB.ile Daçka kapışacak. Altar Tunçkol yönetiminde 2/3 yaptı ev sahibi takım. Rakip Daçka ise kısıtlı ve genç kadrosuyla rakiplerine kafa tutuyor. Antalya’da kan değişimi işe yaramış.  Oyuncuların istekleri, arzuları daha belirginleşmiş. Daçka’da Bora Hun Paçun’un Efes’e geri gönderilmesi onları çok sıkıntıya soktu ama Ekrem Hocam bu kadroyla elinden gelenin en iyisini yapıyor. Ben Daçka’nın bu maçta da direneceğini düşünüyorum fakat skoru kestirmek zor.

 

17 Aralık 2008 Çarşamba

Abdi İpekçi'de Kritik Saatler!


Fenerbahçe Ülker bugün grubun en önemli maçına çıkacak İpekçi'de. Grubunda son maçlarda mağlubiyet almıştık hatırlarsanız. Eğer bu maçı kazanırsak şansımız sürecek.


17 Aralık 2008 Çarşamba

Euroleague 8. Maçı

Fenerbahçe Ülker - DKV Joventut

Abdi İpekçi S.S / 20.45

Yayın: Spormax

Telekom Galip, Kartal Havlu Attı


Eurocup'taki temsilcilerimizden Türk Telekom, deplasmanda 4 sayıyla yenildiği Aris'i Ankara'da 78-65 yenerek grup liderliği yolunda büyük avantaj yakaladı.


Beşiktaş Cola Turka ise İstanbul'da hafiften salladığı ama yıkamadığı Khimki'ye Rusya'da diş geçiremedi ve 91-65 mağlup oldu.

Beko TBL 11.Hafta Programı


20 Aralık Cumartesi

15:00 Casa TED Kolejliler – Efes Pilsen (Spormax)
16:00 Antalya BŞB – Aliağa Petkim
17:00 Pınar Karşıyaka – Kepez Belediyesi
17:00 M.A. Selçuk Üniversitesi – Beşiktaş Cola Turka
17:00 Darüşşafaka Cooper Tires – Türk Telekom (SkyTürk)
18:00 Erdemir – Mersin BŞB

21 Aralık Pazar

15:00 Banvit – F.Bahçe Ülker (Spormax)

22 Aralık Pazartesi

20:00 G.Saray Cafe Crown – Oyak Renault (Spormax)

Hakan Demirel Erdemir'de


Tanjevic ile yıldızı bir türlü barışmayan Solomon ve Mrsic'in arkasında kaldıktan sonra bu sene de Green- Preldzic ikilisinden şans bulamayan Hakan Demiel Erdemir'e kiralanmış. Bilginize.

14 Aralık 2008 Pazar

Kim Bu?


Blogun başlarında böyle bir uygulama yapıyordum, baştan beri takip edenler bilir. Resimdeki oyuncu kimdir nedir? Her hafta bu uygulama devam edecek ve böylece bahsi geçen oyuncunun anıları, unutulmazları, önemli anları hakkında birbirimizi bilgilendireceğiz. Biraz eskilere gideceksiniz ama şu aralar Avrupa'da da önemli bir takımda boy gösteriyor bu şahsiyet...

Nereden Nereye: Trevor Harvey





Yıl
04-05 Fenerbahçe (TBL)
03-04 Fenerbahçe (TBL)




Yıl

08-09 Uşak Belediyesi (TB2L)

Oradaydım: OYAK RENAULT- MUTLU AKÜ SELÇUK ÜNV.

Artık abone olmaya başladık Oyak maçlarına. Dün yağmura rağmen salon baya doluydu. Gayet güzel ve çekişmeli bir maç izledik.




Yazının başında bir konuya değinmek istiyorum. SalsaBasket'te de belirttim cevap gelirse edit olarak buraya da koyacağım. Oyak Renault'un head coachu Yücel Platin yoktu maçta. Takımı Sabri Can yönetti. Yücel Hoca'nın neden çıkmadığı konusunda bilgisi olan varsa yorum kısmına yazsın bir zahmet.

Edit: Yücel Hoca Banvit maçında 2 teknik faul aldığı için bu maça çıkamamış. Bilgi için SalsaBasket'e teşekkürler.




Maça Alper Saruhan'ın iki 3'lüğü ile başladı Oyak Renault. Selçuk Üniversitesi ise Ekene,Saunders ikilisini pota altında kullanarak başladı. Evren Büker'in bu hafta takımdaki rolünü alması Oyak'ı bir seviye üste atlattı bunu gördük. Pota altından hiç faydalanamayan Oyak Renault (bunda Ekene Ibekve'nin de büyük rolü var) Alex Gordon'un içeri penetreleri ve Evren'in bireebirleriyle rakibine kafa tuttu. Selçuk'ta İlker Türel çok iyi bir maç çıkarttı. Ekene ve Edmund Saunders bu maçta pek ortalarda olmasalar da bu ikili kaşla göz arasında 20 sayıya ulaştı. Konuk ekipte sürpriz bir isim İsmail Çevik'ti. 26 dakika dolaylarında süre aldı ve 10 sayı kaydetti. Takımının en iyilerinden biriydi. Ufuk Kaçar'ın bileğinden sakatlığı varmış bu arada, pek süre alamadı. Oyak Renault'ta Joseph Jones dahil tüm sayılar iki sayılık veya üç sayılık şut olarak geldi. Hatırladığıma göre Oyak'ta 2 kez birebirde tam bir pivot sayısı diye tabir ettiğimiz sayı geldi. Biri Joseph Jones, diğeri Nedim Dal. Nedim Dal demişken, nefesi yetmemeye başlamış artık. Geriye zor koşan ve tribünleri çileden çıkaran (iyice!) bir oyuncu olmuş. Dün müthiş bir asisti vardı yalnız Alex Gordon'a.. Buram buram kalite koktu o pasında.





Maç son periyoda kadar kafa kafaya gitti. Son periyotta Alex Gordon iyice gaza geldi, Evren Büker gaza geldi, seyirci zaten gaz; maç Oyak'a geldi. Halbuki hakemler 2. periyotta Oyak aleyhine o kadar bariz fauller çaldılar ki umutsuzdum. Selçuk coachu Cengiz Karadağ ne denediyse olmadı, devamlı aradı o kurtarıcı oyuncuyu.. Bu takımın kurtarıcı oyuncusu her zaman Monty Mack olmuştur.. Ondan sonra da Ekene Ibekve.. Monty 6 sayıda kaldı ki neredeyse imkansız çift haneli sayılara erişememesi.. Bence bir sakatlığı veya hastalığı vardı Monty'nin.. Bu da Oyak'a yaradı. Maçın son 2-3 dakikasında İlker Türel turnikeye gitti, hücum faul kararı çıktı, ortalık karıştı. Zaten hakemlerin Oyak aleyhine olan kararları tribünleri çıldırtmıştı, üstüne İlker hakemlere itirazlarını sürdürünce ortalık karıştı. Cengiz Hoca da çığrından çıkınca bir de teknik faul çaldılar ve maç orada bitti. Alex Gordon'un çok iyi bir atıcı olduğunu biliyoruz zaten. Onun için de ayrı bir şeyler karalayacağım. Şimdilik Fenerbahçe Ülker'deki Marques Green'den daha iyi olduğunu söylesem çoğunuz bana hak vereceksiniz..





Karman çorman bir yazı oldu ancak; nette veya gazetelerde Oyak Renault maçlarını yorumlayan yazılar bulmanız haylı güç.. Bursalılar ve meraklı basketbolseverler için yazmaya devam edeceğim Oyak Renault'u.





Ben bu takımdan zevk almaya başladım. Gün geçtikçe salonun dolduğunu da görüyorum. Bursa'da oynanacak her Oyak maçına gitmeye çalışacağım.. Özellikle Bursa'da yaşayan basketbolseverlere sesleniyorum; bu takıma destek verin, en azından Alex Gordon, Evren Büker gibi 2 ateşli oyuncu bunları hak ediyor. Okuduğunuz için teşekkürler.

Takımı Sırtlamak


SalsaBasket'te dolanırken güzel bir haber gördüm. İbrahim Kutluay bu haftaki Beykoz maçında 51 sayı atarak TB2L'de rekor kırmış... 2/6 ikilik, 8/11 üçlük ve 23/24 serbest atış istatistikleriyle. Daha önce de yazdığım gibi. Sayı krallığı yolunda en kuvvetli aday olmayı sürdürüyor İbo.
Edit: İTÜ 88-84 almış maçı.

Beko TBL 10.Hafta Cumartesi Maçları Sonuçlar


Efes Pilsen - T.Telekom
80 - 76
Beşiktaş Cola Turka - Banvit
86 - 85
F.Bahçe Ülker - Antalya B. Bel.
100 - 62
CASA TED - Pınar Karşıyaka
-
Kepez Belediye - Erdemir
77 - 56
Aliağa Belediye - Darüşşafaka
-
Oyak Renault - Mutlu Akü Selçuk Üni.
80 - 69
Mersin B. Bel. - G.Saray Cafe Crown
70 - 75

12 Aralık 2008 Cuma

Oyak'a Neler Oluyor?


Ligimizin renkli takımlarından biridir Oyak Renault. 3 sezondur ortalarda yer buldular kendilerine.. Bana göre; başlarında bulunan koç o bütçeye göre bir cevher. Yapılan transferler, harcanan paralar da boşuna değil. Ama sanki birşeyler eksik Oyak'ta.


Geçen sezon Türkiye Kupası Finali'ne kadar yükselen ve büyük takımlara kök söktüren Oyak Renault, bu sene de aynı takım kimyasında. Lige galibiyetle başladılar, inişli çıkışlı performans sürdürüyorlar.. Beşiktaş ve Petkim Aliağa gibi önemli takımları deplasmanda yendiler ki, bu sezon sonunda çok işlerine yarayacak. Canlı izlediğim Oyak Renault-Fenerbahçe Ülker maçında ise tecrübesizlikleri yüzünden maçı verdiler. Son 4 maçtır galibiyet yüzü görmeseler de kadro bakımından oynadıkları basketbolu takdir etmek lazım.


Andre Woolridge'nin yerine transfer edilen Alex Gordon'dan tutun da Stiemsma'ya kadar yabancı oyunculardaki hırs bu sene daha fazla. Kısaca değinecek olursak; Alex çok iyi bir delici, Oyak'ın ve Yücel Hoca'nın istediği tipte bir oyuncu. Stiemsma üst düzey oyuncu değil, iyi bir hücumcu da değil fakat savunmada ayakları müthiş çabuk. Yani en azından Nedim Dal'ın olduğu bir yerde her zaman Stiemsma tercih edilir. Gelelim Joseph Jones'a... Bu sezonun en iyi pivot transferlerinden biri kanımca. İzlediğim kadarıyla yapmadığı şey yok. Pivot hareketleri ile içeri devrilmesi, dışarı çıkıp şut atması, maçın sıkıştığı anlarda sürpriz 3'lükler sokması, bir guard gibi oyunu okuması ve pasörlüğü gibi... Ayrıca boyuna ve enine göre sıçraması da hayli kuvvetli.


Oyak'ın bu seneki şablonunda şüphesiz Evren Büker çok önemli rol alıyordu ancak Antalya maçındaki sakatlığından sonra sarı siyahlı ekip düşüşe geçti. Yücel Platin'in Evren'e güvendiğini biliyoruz, ancak onun da alternatifinin olması gerek. Ne hikmetse bu sakatlıktan sonra Alper Saruhan'da da bir düşüş oldu; bu da en çok Ahmet Erdoğan'a yaradı.


Oyak Renault'un en büyük sıkıntısına gelelim. Son hücumlarda maç kaybetmek o kadar acıdır ki... 39-40 dakika boyunca köpek gibi savaş,diren, son saniyelerde maçı rakibe ver. Kabul edilecek gibi değil. Ben Yücel Platin olsam, çıldırırım orada.. Yücel Hoca iyi dayanıyor yine.. Fenerbahçe Ülker, Antalya BŞB. ve Türk Telekom maçlarını bu şekilde kaybetti Oyak... Bazen şanssızlık, bazen tecrübe eksikliği.. Ama basketbolda tüm olumsuzlukları kaldırmalısınız maçı kazanmak için. Bence Yücel Hoca oyuncularını maç sonlarına çok iyi konsantre etmeli. Eğer böyle maç kaybetmeye devam ederlerse işler içinden çıkılamaz hale gelecek.

Kepez'de Halil Üner Dönemi


Daha önce haberini verdiğimiz Hadzic haberinin arkasından, Halil Üner ile anlaşmış Kepez.. Hayırlısı olsun.

11 Aralık 2008 Perşembe

Harun-İbo ve Diğerleri

İTÜ, TB2L'de yoluna dolu dizgin devam ederken, yeni bir haber öğrendim.. Pegasus da tekrar sahalara geri dönmüş. Bu haftaki Uşak Belediyesi maçında son 40 saniyeye 88-82 geride giren İTÜ, maçı almış.. 40 saniyeye 3 tane 3'lük sığdırarak... Önce Harun ilk 3'lüğü göndermiş potaya, sonrasında Uşak Belediye'nin guardına faul yapılmış, bu atışlar kaçınca Tolga Tekinalp 3'lüğü göndermiş. Maç kafa kafaya gelince son hücum Uşak'ta, fakat top kaybı sonrası son saniyelerde Pegasus konuşturmuş marifetini ve orta sahadan çakmış şutu. Böylece maçı 91-88 İTÜ kazanmış...

Ne diyelim, Pegasus bu, birşey diyemezsin.

Beko TBL 10.Hafta Programı


12 Aralık Cuma


20:00 Beşiktaş Cola Turka – Banvit (Spormax)


13 Aralık Cumartesi


15:00 F.Bahçe Ülker – Antalya BŞB (SkyTürk)


16:00 Kepez Belediyesi – Erdemir


17:00 Oyak Renault – M.A. Selçuk Üniversitesi


17:00 Efes Pilsen – Türk Telekom (Spormax)


18:00 Mersin BŞB – G.Saray Cafe Crown


14 Aralık Pazar


13:30 Casa TED Kolejliler – Pınar Karşıyaka (Spormax)

16:00 Aliağa Petkim – Darüşşafaka Cooper Tires

Hadzic Evine!


Ve beklenen son... 9 maçtan da mağlubiyetle ayrılan Kepez'de coach Sabit Hadzic eve gönderilmiş...

30 Kasım 2008 Pazar

Haftanın Maçı: Fenerbahçe Ülker- Türk Telekom


8. haftanın son maçı Abdi İpekçi'de saat 16:00'da oynanacak.. İki takıma bir göz gezdirdiğimizde, Türk Telekom şuan ligin yenilgisiz tek takımı, Fenerbahçe Ülker ise son 2 maçından mağlubiyetle ayrıldı..


Bu maçta moralsiz Fenerbahçe Ülker, kendi seyircisi önünde Telekom'a da yenilirse kötü gidişat devam edecek.. O yüzden bu maça çok ciddi bir anlamda asılacaklardır. Türk Telekom ise namağlup yoluna devam etmek ve olası bir play-off eşleşmesinde önde olmak isteyecektir.


Fenerbahçe Ülker'de sakatlıkları geçen Ömer Onan ve Semih Erden oynayacaklar. Bu rotasyon için iyi bir gelişme. Gordan Giricek'in oynaması maç saatinde netlik kazanacakmış.. Telekom cephesinde ise bir sakatlık yok sanırım, ya da ben bilmiyorum.


Bilgileri verelim, sonra izninizi isteyelim.. :)


8. Hafta
Abdi İpekçi, İstanbul
30.11.200816:00
Fenerbahçe Ülker Türk Telekom

SKYTÜRK

29 Kasım 2008 Cumartesi

Oradaydım: Oyak Renault-Antalya BŞB.

YA HAKEMLER OLMASAYDI?

Dün yine aldık başımızı maça gittik arkadaşla.. Oyak- Antalya maçı..

Direkt konuya girmek istiyorum.. Maç hep dengeli gitti.. Uzun süredir bu kadar kötü Antalya BŞB. görüyorum. Orhun Ene'nin öğrencileri dün beklediğimden çok çok kötüydüler.. Oyak adına ise söyleyeceklerim maalesef vahim..

Maç dengeli başladı.. Oyak özellikle Joseph Jones ve Stiemsma'yı pota altında buluşturmak için çaba sarfetti; Antalya ise post-up lar ile etkili olmaya çalıştı.

2. çeyrekte maçın ilerleyen dakikalarına kuşkusuz büyük bir etki yaptı Evren Büker'in sakatlığı.. Bir fast break sonucu bileği burkuldu veya döndü; acılar içinde yerde kaldı ve bir daha dönemedi. Bu sakatlığın Oyak'a iş açacağını biliyordum. Onun yerine oyuna dahil edilen Alper olsun, Tufan olsun pek varlık gösteremediler.. Kısa bir not; bıgün Ahmet Ali Erdoğan, Evren'in sakatlanmasından sonra çok iyi oynadı. Maçın son bölümlerinde 2 kritik üçlük soktu.

3. çeyreğin sonlarına doğru Oyak farkı 5'e kadar yükseltti ki (bu maçın en farklı skoru) biz dahilt tribünleri de havaya soktu ancak; Nedim Yücel'in ve Ersin Görkem'in kritik sayıları ile fark yeniden tükendi.

Son periyotta ve uzatmalarda söylenecek o kadar şey var kii... Hakem üçlüsünün Antalya lehine verdiği kritik toplar, seyircinin çıldırması, hele hele Yücel Hoca'nın hareketleri.. Bir insanda bu kadar kazanma hırsı olamaz.. Parkelerden çıkardı sinirini.. Neyseki teknik faul falan yemedi.. Ufak dokunuşlara bile Antalya lehine faul çalan hakem üçlüsü, Alex'e tekme tokat gelişen pozisyonları es geçince maçın son dakikaları hayli ateşli geçti.. Yanımızdaki basketbolseverler "Doğan Hakyemez burda diye mi aslan kesildiniz?" diye bağırırken hak verdim.. Öyle böyle maç uzadı, 5 dakika daha bu heyecanın tadına vardık.

Son 5 dakikada Evren'in yoksunluğu, Joseph'in yoruluşu, diğer taraftan dinlenmiş bir biçimde gelen Bernard King'in sayıları, Can Akın ve Ersin Görkem'in güzel servisleri.. Maçı biraz Antalya'ya çevirmiş olsa da; unutulan tek adam vardı: Alex Gordon.. Küçük ama büyük yürekli bu adam; içeri drive edip faul aldı; 3lük attı, asist yaptı.. Herşeyi yaptı inanın.. Maçın son saniyelerinde o inanılmaz üçlüğü, Antalya BŞB. benchinin önünden.. Bana kalırsa 3'lüktü; 2'lik saydılar.. Alın size bir hata daha.. Bariz.. Son 11 saniyede 1 sayı Oyak önde, Orhun Hoca "Mola" yı aldı; ah Yücel Hoca keşke faul yaptırsaydın diyeceğim şimdi.. Son 1 saniye ve top King'in elinde.. Saç modeli ve tarzıyla tam bir Iverson olmuş; top sürüşünden belli ki birebir oynayacak içeri daldı; uzun adamların arasından topu kaçırdı ve o anda tüm tribünler yıkıldı..

Eh be Yücel Hocam; 11 saniyen var. Yap faul adam 2 serbest atış atsın. Kaldı ki King'in o kadar iyi serbest atıcı olduğuna da inanmıyorum, maç esnasında da kaçırmıştı.. Diyelim 2'sini de soktu.. Daha sana 9-10 saniye kalacak hocam.. E bi de mola alsan; orta sahadasın. Elinde Alex Gordon gibi müthiş bir delici, üstüne kaliteli bir şutör Alper.. Pota altında babalar gibi Joseph Jones.. Niye böyle oldu baba niye? Biz bıktık son saniyelerde kaybetmekten; böylesine savaşan bir takım bunu haketmiyor, Alex bunu haketmiyor, daha niceleri bunu haketmiyor.. TBL'de en beğendiğim hocaların başında geliyorsun, yine de her yaptığın benim için müthiş bir sanat.. Belki de takımına çok güvendin; faul yapmadan iyi savunma yapmayı düşündün.. Tabii ki bu da var basketbolumuzun içinde.. Sonuçta her hata senin değildir hoca, bizlerin bile vardır belki bu maçın kaybedilmesinde hatamız...

29 Kasım TV'de Basketbol

29 Kasım Cumartesi
15:00 Beşiktaş Cola Turka – Darüşşafaka Cooper Tires (Spormax)
16:00 Casa TED Kolejliler – Galatasaray Cafe Crown
16:00 Kepez Belediyesi – M.A. Selçuk Üniversitesi
16:30 Mersin BŞB – Banvit
17:00 Efes Pilsen – Aliağa Petkim (SkyTürk)

Bir Efes Pilsen Yazısı: SYSTEM A DOWN


SYSTEM OF A DOWN

Aslında hikayeye baştan başlamak gerekiyor. 1976 yılında kuruluyor Efes Pilsen. Yani bu sene 33.senelerini yaşıyorlar. Eczacıbaşı’ndan sonra bu ülkede basketbolu devam ettirme görevi ona verildi o da en iyi şekilde bu görevi yerine getirdi. Sanırım kimsenin buna itirazı olabileceğini sanmıyorum. Bu ülkeye basketbolu hatırlatan, sevdiren, basketbolda kazanmayı öğreten, altyapısıyla bir ekol olan, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın en iyi en prestijli basketbol kulübüdür Efes Pilsen.
1990’a kadar 3 lig şampiyonluğu var Efes Pilsen’in ama bir ekol olduğunu henüz söyleyemeyiz bu yıllar için. Daha sonra 1990lar ve Aydın Örs dönemi başlıyor Efes Pilsen’de. Ve yardımcıları ise Ergin Ataman ve Oktay Mahmuti’dir. İlginç di mi?Bu iki isim daha sonra sırayla görevi Aydın Örs’ten devralacaklardır. Efes ekolünün o günlerden tohumları atılmaya başlanmıştır anlayacağınız.
Geliyoruz sene 1993’e…Efes Pilsen Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda sahne alıyor. Bu sezon hem Türkiye hem Efes için bi milat. Efes Pilsen daha doğrusu ilk kez bir Türk basketbol takımı Avrupa kupalarında finale kalıyor. Ve finale gelene kadar sadece 1 mağlubiyet alıyorlar yedikleri sayı ortalaması 65 civarında… Finalde rakip Aris.. Efes Aris’e değil de hakemlere yeniliyor. Skor 50-48…Maçtan sonra bir de fanatik Yunanlılar Efes benchine saldırıyorlar. Ama Efes ogün bir mesaj veriyor..Artık biz varız!!! Kadrodan birkaç oyuncu: Peter Naumoski, Volkan Aydın, Tamer Oyguç, Ufuk Sarıca…
Sene 1996 hedef Koraç Kupası. Adı değişik olabilir ama oynayan takımlar Real Madrid, Panathinaikos, CSKA…Efes yine finalde. Bu kez rakip Dejan Bodirogalı, Gregor Fuckalı ve coach olarak da Bogdan Tanjevicli Stefanel Milano idi.. İlk maçı Abdi İpekçi’de 76-68 kazandı Efes… İkinci maçın devre arasında Tanjevic Aydın Örs’e söylediği cümle “Yeter artık neden böyle savunma yapıyorsunuz siz basketbolu katlediyorsunuz sayı atamıyoruz!!!” idi… Efes maçı 77-70 kaybetti ve Koraç Kupasının sahibi oldu. Türkiye’den ilk kez bi takım evet basketbol takımı değil bir takım Avrupa’da şampiyon oluyordu…Kadro ise şöyleydi: Petar Naumoski, Conrad McRae, Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Tamer Oyguç, Mirsad Türkcan, Murat Evliyaoğlu, Mustafa Kemal Bitim, Hüseyin Beşok, Bora Sancar, Alpay Öztaş, Erdal Bibo…
1999-2000 sezonuna gelmeden önce bu sezona kadarki kadroları da görün bence…
1996-97 Petar Naumoski, Vasili Karasev, Derrick Alston, Mark Pope, Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Tamer Oyguç, Mirsad Türkcan, Murat Evliyaoğlu, Hüseyin Beşok, Hidayet Türkoğlu, Alpay Öztaş, Erdal Bibo, Ömer Onan (Antrenör: Aydın Örs)
1997-98 Petar Naumoski, Brian Howard, Rod Sellers, Mirsad Türkcan, Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Hüseyin Beşok, Tamer Oyguç, Murat Evliyaoğlu, Hidayet Türkoğlu, Alpay Öztaş, Erdal Bibo, Ömer Onan (Antrenör: Aydın Örs)
1998-99 Petar Naumoski, Zoran Savic, Predrag Drobnjak, Ufuk Sarıca, Hüseyin Beşok, Mirsad Türkcan, Volkan Aydın, Murat Evliyaoğlu, Hidayet Türkoğlu, Nedim Dal, Ömer Onan, Mehmet Mumcuoğulları (Antrenör: Aydın Örs)
Tamam 99-00 sezonuna gelelim. Avrupa’nın en büyük basketbol organizasyonunda Efes Final Four’a kalıyordu. Ertesi sezon bir kere daha yaptı aynısını. İkisinde de yarı finalde yenildiği takım gitti şampiyon oldu. Efes ise 3 oldu. Bu iki sezonun kadrolarına bakalım…
1999-00 Damir Mulaomerovic, Predrag Drobnjak, Rickie Winslow, Marc Jackson, Kareem Reid, İbrahim Kutluay, Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Beşok, Ömer Onan, Nedim Dal, Arda Vekiloğlu, Bora Sancar, Tufan Ersöz (Antrenör: Aydın Örs / Oktay Mahmuti / Ergin Ataman)
2000-01 Damir Mulaomerovic, Predrag Drobnjak, Vlado Scepanovic, Mehmet Okur, Hüseyin Beşok, Kaya Peker, Kerem Tunçeri, Alper Yılmaz, Ömer Onan, Erdal Bibo, Arda Vekiloğlu, Ender Arslan, Mirsad Türkcan, Engin Atsür (Antrenör: Ergin Ataman / Oktay Mahmuti)

Bundan sonraki seneler Efes asla Final-Four göremedi ama hep ucundan döndü, hep Avrupanın en büyük 5 takımdan biri oldu. Euroleague’in dile kolay kurucu üyesi oldu…Şimdi size bu yıla kadarki kadroları yazıyorum…
2001-02 Marcus Brown, Kaspars Kambala, Saulius Stombergas, Mehmet Okur, Kaya Peker, Kerem Tunçeri, Alper Yılmaz, Ömer Onan, Arda Vekiloğlu, Ender Arslan, Enver Ekmen (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2002-03 Marcus Brown, Kaspars Kambala, Antonio Granger, Jurica Golemac, Ira Clark, Kaya Peker, Kerem Tunçeri, Alper Yılmaz, Ömer Onan, Asım Pars, Ender Arslan, Enver Ekmen, Valentin Pastal, Nikolay Pastal (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2003-04 Trajan Langdon, Antonio Granger, Goran Nikolic, Nikola Prkacin, Kaya Peker, Ermal Kuqo, Kerem Tunçeri, Alper Yılmaz, Ender Arslan, Ömer Onan, Valentin Pastal, Selim Saygın, Cenk Akyol (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2004-05 Willie Solomon, Henry Domercant, Goran Nikolic, Nikola Prkacin, Dusan Kecman, Ermal Kuqo, Kaya Peker, Alper Yılmaz, Ender Arslan, Mustafa Abi, Cenk Akyol, Barış Ermiş, Valentin Pastal (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2005-06 Antonio Granger, Marko Popovic, Henry Domercant, Nikola Prkacin, Charles Smith, Kerem Gönlüm, Ermal Kuqo, Kaya Peker, Ender Arslan, Mustafa Abi, Alper Yılmaz, Barış Ermiş, Cenk Akyol, Mutlu Demir (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2006-07 Drew Nicholas, Marcus Haislip, Antonio Granger, Nikola Prkacin, Horace Jenkins, LaRon Profit, Aleksandar Rasic, Ermal Kuqo, Kerem Gönlüm, Cüneyt Erden, Mustafa Abi, Cenk Akyol, Barış Ermiş, Can Akın, Barış Hersek, Bora Hun Pacun, Emre Bayav (Antrenör: Oktay Mahmuti)
2007-08 Scoonie Penn, Drew Nicholas, Andre Hutson, Loren Woods, Kenny Gregory, Rashad Wright, Serkan Erdoğan, Kerem Gönlüm, Ermal Kurtoğlu, Ender Arslan, Mustafa Abi, Cenk Akyol(ayrıldı), Barış Hersek, Bora Hun Paçun, Emre Bayav (Antrenör: David Blatt)

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Efese gelen her yabancı kendisine bir şeyler kattı hepsi Avrupanın sayılı kulüplerine gitti. Bu takımda ne kadrolar varmış diyor insan. Ne yetenekler yetişmiş altyapıdan. Hidayet Türkoğlu’nun 18lik yaşına bakmadan oynatmış final fourda diyor insan. Efes hep savunma yaptı hep az yedi ve kazandı. Hep yaptı bunu Efes..
Artık Efese gelen yabancılar ne kendine bir şey katıyor. Ne de Efesin altyapısından bir Hidayet bir Mirsad çıkıyor. Çıkanlar da süre bulamıyor. Artık Efes savunma da yapmıyor. Attığı birkaç maçı kazanıyor olmadığında kaybediyor. Artık Efesin bir sistemi de yok Ergin Atamandan sonra kim coach olur Efese bi fikriniz var mı hayır kimsenin yok.
Efes ihanet ediyor bizlere ihanet ediyor en kötüsü kendisine ihanet ediyor. Tuncay Özilhan kadar basketbolu seven bir işadamı görmedim ben ama Real Madrid maçında ilk kez salonu maç bitmeden terk ettiğini gördüm. Efes kendi sahasında 81 attığı maçı kaybetti…
Açık açık söylüyorum Efes kapanırsa ağlayabilirim o derece bir durum ama sanırım ölmek her gün bi kere daha vurulmaktan çok daha iyidir…
Tuncay Özilhan’ın Beşiktaşlı olduğunu biliyorum. Ama Ülkere bel bağlamış bir Beşiktaşa sponsor olmayacağını da biliyorum. Ve ona seslenmek istiyorum beni okumayacağını bilsem deJ…
Lütfen başkan bu kulübü kapatmayacaksan Efes Pilsen sistemini geri getir. Kapatacaksan hazır fabrikan da İzmirdeyken bir Efes Pilsen Karşıyaka nasıl olur.. O bütçeyle hiçbir deplasman takımı hatta NBA takımı, o taraftarın arasından İzmir’den çıkabilir mi? Lütfen başkan kapatma bu kulübü ama ihanet etme sen iş adamısın seni de anlayabiliriz kapatmak isteyebilirsin ama ozaman da dediğim gibi madem fabrikan İzmirde gel şu işi Efes Pilsen Karşıyaka’ya bağlayalım ne dersin???

CAN ÖCAL

Oku Baban Gibi... :)

Derslerim ve sınavlarım nedeniyle yazmakta gecikiyorum kusura bakmayın artık. :)

21 Kasım 2008 Cuma

22 Kasım TV'de Basketbol

7. Hafta
Ayhan Şahenk, İstanbul
22.11.2008 14:00
Galatasaray Cafe Crown -Pınar Karşıyaka SKYTÜRK


7. Hafta
Ayhan Şahenk, İstanbul
22.11.2008 17:00
Darüşşafaka Cooper -Tires Oyak Renault SKYTÜRK

NBA San Antonio Spurs - Utah Jazz 03.30 NTV


Yok Artık Ersin Görkem!

Yazmak biraz gecikti ama.. Yazmaya değer sonuçta. Eleman sakatlıktan kurtuldu, 27 sayısının 24'ü üçlüklerden.. Üstelik 8/8 üçlük isabeti ile...


Karşısında saygıyla eğilmekten başka yapılacak ne vardır ki?

20 Kasım 2008 Perşembe

"Daha Bi Karizma Dimi?"

Artık inandım.. Hani derlerdi ya Damir'in koca koca adamları bile kendine hayran bıraktığına..

3-4 yıldır sıkı bir TBL takipçisiyim.. Her maçı izlerim TV'de. Zaman buldukça salonda canlı da izlerim maçları.. E hal böyle olunca annemi de alıştırdım artık.. En çok da "SENİN ADAM"a...


Senin Adam= Damir MRSİC


FB maçlarını izlerken "Senin adam oynuyor mu?" der, kaç sayı attı ne yaptı?


Dün sevgili Anıl'ın Salsabasket'teki "Sene 95- Yer Netaş" başlıklı yazısınu gösterdim anneme. İnanır mısınız kim bu demeden tanıdı, biraz dikkatli bakınca.. "O zamanlar çok toymuş." kelimeleri döküldü ağzından.. Bir de 95 senesindeki resimleri ile şuanki resimlerini kıyasladım, onları da gösterdim.. Gelen cevap "Daha bi karizma dimi?" oldu..


İşte o zaman, mutluluk mavi çocuk oynadı bahçemizde.. Volim te dedim içimden Damir'e...

Euroleague Yeni Başlıyor- Can ÖCAL


EUROLEAGUE YENİ BAŞLIYOR

Euroleague’in 4. haftası sona erdi. Biz de yavaş yavaş artık takımların nesi var nesi yok anlamaya başladık. Tek tek grupları analiz etmeden önce öne çıkan takımlardan bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki kesinlikle Cibona Zagreb…Çok iyi takım kurdular ve Olympiakos’u yenerek de bunu kanıtladılar. Bu hafta Unicaja’ya yenilseler de biz çeyrek final yaparızın sinyallerini verdiler. Diğer öne çıkan takım ise Lottomatica Roma… Bu hafta deplasmanda TAU Ceramica’yı yenerek nasıl bir takım olduklarını kanıtladılar. Sani Becirovic’i bir türlü göremeyen ve Lottomatica Roma’ya kaptıran Efes Pilsen’e de saygılar ayrıca… Neyse gruplara ve takımlara geçelim. Gruplardaki sıralamayı genel averaja göre değil ikili averaja göre yansıtıcam arkadaşlar şimdiden söyliyim.

A GRUBU
1) Cibona Zagreb 3-1
2) Olympiakos 3-1
3) Maccabi Elite Tel Aviv 2-2
4) Air Avellino 2-2
5) Unicaja Malaga 2-2
6) Le Mans 0-4

A grubunda mutlak favori Olympiakos Cibona’dan ağır bir darbe aldı. Açıkçası toplama bir takım olmanın zorluklarını yaşıyorlar. Mesela Lynn Greer gibi bir guard Papaloukas yüzünden yedekte. Nikola Vujcic hiçbir şey yapmıyor. Josh Childiress işine gelirse oynuyor. Bunun gibi. Grubu birinci bitireceklerini düşünsem de Olympiakos için her şey okadar da toz pembe görünmüyor. Cibona Zagreb ise Davor Kus, Nikola Prkacin ve Rawla Marshall önderliğinde iyi bir takım olduklarını ve çeyrek finali zorlayacaklarını gösterdiler. Kimse bizi hafife almasın kısmı da cabası. Maccabi eski maccabi değil çeyrek final onlar için sürpriz olur bu hafta Unicaja Malaga ile oynayacaklar ve bu maç biraz grubu şekillendirecek diye düşünüyorum . Air Avellino ise geçen haftaki sürptiz Unicaja galibiyetiyle yarışa ortak oldu ama hayalleri okadar uzun sürmeyebilir.

B GRUBU
1) Regal FC Barcelona 3-1
2) Montepaschi Siena 3-1
3) Panathinaikos 3-1
4) Aseco Prokom 2-2
5) Sluc Nancy 1-3
6) Zalgiris Kaunas 0-4

B grubu açıkçası üst düzey üç takımıyla inanılmaz keyifli ve alt düzey üç takımıyla bir okadar sıkıcı bir grup. Mesela bu hafta üstteki üçlü alttaki üçlüyle oynayacaklar ve sürpriz çıkma ihtimali yok gibi bir şey. Bunun dışında Barca, Siena ve Panat birbirleriyle birer kez oynadılar ve Barca Panat’ı, Siena Barca’yı ve Panat ise Siena’yı devirdi. Şimdi bu üçlüye bakıcak olursak. Siena kimsenin eline bakmıyorlar bu ligin CSKA ile birlikte en takım gibi takımı. Baarcelona ve Panathinaikos’ta ise işler biraz farklı. Barcelona’da Ersan ve Navarro sahneye çıktığında işler iyi gidiyor. Panathinaikos ise Diamantidis’siz bir hiçten farksız. Bir sürpriz olmazsa Siena lider olur, Barcelona ikinci, Panathinaikos üçüncü ve Prokom dördüncü olur. Ama bu üç takımı eğer Final-Four’da görürseniz asla şaşırmayın derim.

C GRUBU
1) Lottomatica Roma 3-1
2) TAU Ceramica Vitoria 3-1
3) Fenerbahçe Ülker 3-1
4) Alba Berlin 2-2
5) Joventut Badalona 1-3
6) Union Olimpija 0-4

C grubunda TAU Ceramica’nın eski TAU Ceramica olmadığı konusnda herkes hem fikir artık. Bunun dışında Lottomatica Roma çok iyi bir takım olduğunu gösterdi. Sani Becirovic’in önderliğinde çok iyi maçlar çıkarıyorlar. Fenerbahçe Ülker ise son iki maçını kılpayı da olsa kazanarak kazanma alışkanlığı edindiğini bizlere kanıtları. Gordan Giricek, Semih Erden, Ömer Aşık ve Ömer Onan olmadan bu periyodu mükemmel atlattılar. Şimdi haftaya Lottomatica Roma’yı yenerlerde TAU ile zirvede baş başa kalacaklar. Açıkçası pek de zor olmadığını düşünüyorum. Joventut ise Ricky Rubio ve özellikli de Rudy Fernandez’i çok atıyorlar bu belli. Bu gruptan hiçbir takımın Final-Four’a kalabileceğini sanmıyorum. Ama Fenerbahçe Ülker artık eski Efes Pilsen gibi olmaya başladı sanırım.

D GRUBU
1) CSKA Moskova 4-0
2) Real Madrid 2-2
3) Partizan Igokea 2-2
4) Efes Pilsen 2-2
5) Panionios On Telecoms 2-2
6) Armani Jeans Milano 0-4

Görünen köy klavuz istemez. CSKA bu gruba extra large. Diğer taraftan diğer takımlar ise hemen hemen aynı ayarda. Efes Pilsen Panionios’a yenilerek hem kendini tehlikeye attı hem de rakibini havaya soktu bu hafta da Partizan’ı yendiler. Muhtemelen haftaya da AJ Milano’yu yenip ilk yarıyı şaka maka 3. sırada tamamlayacaklar. Yani bu ne demek Partizan, Efes Pilsen ve Real Madrid üçlüsünden ikisi Panionios’un gerisinde tamamlayacak ilk yarıyı. CSKA bu sene geçen seneki takım değil herkes bunun farkında. Matjaz Simodis de henüz iyileşmedi sakat fakat yine de CSKA Moskova bu ligin Siena ile birlikte en güçlü ekibi. Bu ikili adeta savunma nasıl yapılır gözümüze sokuyorlar. Açıkçası Efes Pilsen artık gerçekten iyi bir menajer’e ihtiyaç duyuyor çünkü işlerin kötü gittiğini söylemek için süper zeki olmaya gerek yok. Engin Atsür ve Sinan Güler benche yapışmış durumdalar gerçekten yazık oluyor. Böyle gidecekse Efes kapansın çok ciddi söylüyorum kapansın her şeyden önce kendilerine ihanet ediyorlar çünkü…

Neyse Efes konusuna girersek bu yazı bitmez. Şimdilik durumlar böyle kendinize iyi bakın


CAN ÖCAL

Bu Kez Efes! Buz Gibi Olsun!


Evet 40 dakikanın son saniyesine baktığımızda 69-63'ü gösteriyordu tabela.

Beko TBL 6.Hafta Görünümü

Salsabasket'ten alıntıdır bu haftalığına..

Sevmiyorum ligi hafta içi oynattıklarında. Bütün maçları aynı gün aynı saate koyuyorlar, ne adam gibi takip edebiliyoruz, ne adam gibi vakit ayırabiliyoruz işten güçten ne de keyifle arkamıza yaslanıp izleyemiyoruz maçları. Hafta sonu bile taraftar gelmiyor maça, sen bir de hafta içi yapıyorsun. Bugün oynanan 7 maçtaki toplam seyirci bir Abdi İpekçi'yi doldurur mu sizce? Naklen yayınlanan iki maç da bomboş tribünlereydi vallahi. Neyse, işten biraz erken çıktık, koşturduk, neymiş efendim Beşiktaş Cola Turka - Aliağa Petkim maçına yetişecekmişim. Gören duyan deli der. :)Geldik oturduk ekran başına, nasıl bir maç oldu anlayamadım. Her iki takım da bir ara kontrolü kaybettiler ilk yarıda, şuursuzca basket oynadılar. Bir oraya fast-break bir buraya fast-break, bir oraya panyalı üçlük, bir buraya. Başım döndü. Beşiktaş Cola Turka'da Chatman sakat diye oynamadı. Yesinler onun sakatlığını, para alamadım oynamam demiyor da sakatım diyor. Butler desen 3-4 dakika ya oynadı ya oynamadı. Faison da sırf zarar ziyan (toplam 0/7 saha içi isabeti) olunca Hakan Demir maç boyunca yerli malu kadrosuyla oynadı. Aslan gibi de oynadı çocuklar. 40'ına merdivan dayamış Haluk önderliğinde Cevher, Adem, Muratcan ve Mehmet Yağmur adeta onur mücadelesi verdiler. Kapasitelerinin üstüne çıkmaya çalıştılar, becerdiler, beceremediler ama maça tutundular. Ve ciddi anlamda siyah beyazlılar alsın istedim maçı sonlarda. Ama öyle bir Reha Öz vardı ki sahada, tam günündeydi. Maç boyunca 10 atış denedi, 10'u da üçlük. Ve tam 7 isabet. En anlamlısı ise son saniyede geleniydi. Maçı 76-73 aldılar o üçlükle. Beşiktaş Cola Turka'yı maça tutunduran en önemli detay ribaundlardaydı. 43-27'lik üstünlük onlara epey bir fazla top kullanma şansı verdi ama dedik ya, takımın yıldızı Haluk idi, herkes onun eline baktı, düşünün durumu. Ona rağmen tutundular maça. Mehmet Yağmur erine biraz daha potaya bakabilen, şut tehdidi olan bir adam olsaydı ellerine galibiyet çıkarabilirlerdi bu maçtan. Olmadı işte. Kendileri gibi maddi krizlerle boğuşmakta olan Aliağa Petkim altın değerinde bir galibiyet çıkardı İstanbul'dan. Alkışlamaktan başka bir şey gelmez elimden. Hem Hakan Demir'i hem de o dilleri dışarı çıkana kadar mücadele eden yerli adamları. Bir de Reha Öz'ü tabi. Fatih Solak da 6 blok vurdu. En önem verdiği istatistik budur malum kendisinin, yazmadan geçmeyelim.Aynı saatlerde oynanan diğer maçta Mersin BŞB kendi evinde Daçka'yı devirdi (86-74). Daçka'nın ekstra fark yaratan ve onlara galibiyete uzanmada yardımcı olan üçlük yüzdeleri bugün sadece 5/15'te kaldı. Haliyle olmadı bu defa. Yeni transfer Banks 21 sayı ile en efektif maçını oynadı. Evsahibinde ise yabancılara bu defa İnanç Koç da eşlik etti. İçeride kazanmayı seven Mersin BŞB, alışkanlığını devam ettirdi.Erdemir'de planlar defansif yönde tutmuş ama ofansif yönde işlememiş. Funk, Colson, Thomas üçlüsünün sadece 16 sayı üretebildiği bir maçta değil G.Saray Cafe Crown'u, hiçbir TBL takımını yenemezler. Yenemediler de zaten (53-63). Bir ara skor 45-38 idi ve 45 sayının 23'ü Zizic'ten gelmişti sarı kırmızılılar adına. Gerçi maçı da 23 sayıyla tamamladı Zizic ama galibiyeti alan adam olmuş bir kere. Gurovic'in 14 dakika, Hüseyin Beşok'un 23 dakika sahada kalmaları ilginç detaylar olarak gözüme çarptı.Kepez gibi ligde galibiyetle tanışamamış olan Casa Ted Kolejliler bugün Banvit'i ağırladı sahasında. Ben maçtan önce belki bir sürpriz olabilir diyordum ama yok, olmamış. Geçen maçta biraz kıpırdanan Caner Öner bu maçta da buradayım, ölmedim mesajını vermiş. Tek sevindirici gelişme bu Kolej cephesinde. Önder'in 19 sayılık performansı da alkışa değer. Ama Erek Hansen koca maçı 0 sayı ile tamamlıyorsa işler imkansız hale geliyor biraz tabii. Banvit Crispin + Williams'ın toplam 40 sayısıyla vurup geçmiş rakibini (68-78).Oyak Renault herkesi yener eder de 3 yıldır ne ligde ne kupada ne de başka herhangi bir platformda Telekom'u yenememiştir. İlginç bir istatistik ama severim böyle serileri ben. Ters gelmiyor demek ki Yücel abinin oyunu Ercüment Sunter'e derim kendi kendime. Bugün de bu şekile giriştim maça ama Renault baya bildiğin büyük takım gibi maçı domine eden, maçı önde götüren, sürekli 6-8 farkı koyan taraftı maçta. İlk yarıda bir ara 10'a kadar çektiler farkı ama ilk yarının sonlarında Yücel abi bir teknik faul aldı. Fark orada biraz eridi. İkinci yarıda ise özellikle son çeyrekte teslim bayrağını çekti Bursa ekibi, Telekom karşısındaki şanssızlığı kırma fırsatını yine tepti (70-76). Maçın istatistiklerine bakıyorum, Telekom (ki bu yıl oyun planlarında ğçlükler oldukça önemli bir yere sahip) sadece 12 üçlük denemiş ve bunların 5'inde isabet bulmuş. Madeni içeride bulmuş olacaklar ki, sürekli içeriyi zorlamışlar. Bunun akabinde hem rakibin iki uzunu faul problemine girmiş hem de tam 35 kez faul çizgisine gitmişler. Gerçi ilk yarıda bunların epeycesini kaçırdılar ama maç sonundaki yüzdeleri 21/35 ile idare eder boyuta geldi. Diğer tarafta Oyak Renault'nun kullandığı serbest atış sayısı ise sadece 17.Ligdeki iki galibiyetini de çoook gerilerden gelerek alan Selçuk Üniversitesi bugün Karşıyaka deplasmanında az kalsın bir mucizeye daha imza atıyordu. Maçta farkın bir ara 15'e kadar gelmesiyle rahatlayan ve biraz da cıvıyan evsahibi ekip aradaki farkın eridiğinin farkına varamamış olacak ki, son hücumda Ibekwe biraz düzgün hücum etse maçı kaybedeceklerdi (93-92). Mims'in evsahibi adına 29 sayı, 9 ribaund ile öne çıktığı maçta, konuk takımın en sivrileni ise yine Ibekwe olmuş. Tam 31 sayı, 9 ribaund üretmiş. Oyunuyla, haliyle, fiziğiyle tam o eski Karşıyaka yapısına uygun bir adam aslında. Seneye alsa ya onu Karşıyaka. :) Bu arada maç öncesinde Karşıyaka'nın yeni transferi Gerald Brown'un kadroda olmadığını öğrendik, gönderilmiş olabilir. Detay alamadım daha tam. Fatih Solak'ın blok performansının bir benzerini de Benton koymuş bugün sahaya, tribündeki arkadaşlar 6-7 blok saymış, gayet sağlam vallahi.Günün en son ve en önemli maçında ise Efes Pilsen nihayet seriyi kırdı bu maçta. Maç çok ilginç gelişti aslında. F.Bahçe Ülker'in kafaca bu maçı istemediği çok net belliydi bir kere herşeyden önce. Yorgunluk olsun, sakatların eksikliğini artık hissedilir boyutlara ulaşması olsun belini büküvermiş takımın. Bugün hiç etliye sütlüye bulaşmadan sadece üçlük atarak maçı geçirdiler. Ona rağmen alabilirlerdi maçı. Bir çok kritik kırılma noktası vardı maçta. İlk yarının sonlarında Mirsad'ın kendini guard zannedip top getirmeye çalışırken yaptığı top kaybı, ardından Mrsic'in başarısız hücum faul gösterme girişimi sayesinde devre sonunda 7-0'lık bir seri yedi sarı lacivertliler. İşin ilginç tarafı, 2. çeyrekte sadece 9 sayı üretebildi F.Bahçe Ülker ve bunu da 3 adet üçlük atarak yaptı. Komik ama gerçek. Efes'in içerideki savunması iyiydi falan ama asıl sorun F.Bahçe Ülker'deki oyuncuların penetre etmeye hallerini dahi olmayışıydı. Öyle ki sakatlıktan yeni dönen ve sadece 1 idmana çıkan Ömer Onan takımın en iyi ve en isteklisiydi bugün. Oynamaz diye düşündüğüm adam, 12 dakika oynadı ama en efektif oydu belki de. Emir ve Mirsad ise takımın dibine dinamit koydular. Mirsad sene başından beri takımın en iyisiydi, bugün hiçbir şey yapmadı aldığı ribaundlar dışında. Her hareketi zarar ziyandı. Emir Preldzic ise maçın sonunda en kritik yerde 3 kez üstüste top kaybı yaparak Tanjevic'i de isyan ettirdi. Aynı hataları Hakan yapsa 1 sene takımdan kesilirdi ama Emir'i kesmez tabii. Bu yılki müthiş çıkışının yanında, bu tip hatalar olabilir. Neyse işte, 37 tane üçlük denemiş sarı lacivertliler totalde, dakika başına 1 üçlük yani neredeyse. Hayır zaten bu halde bile bu maçı alsalardı, ciddi anlamda bir büyü bir sihir karıştığını düşünecektim bu işe. Komple yenilenmiş Efes, 10-0'lık serinin psikolojik baskısını hiçbir şekilde hissetmeyen oyuncularıyla aldı götürdü maçı (69-63), skoru dengeli dağıttılar, kadroyu fazla zorlamadı Ataman, 6-7 oyuncuyla oynayıp bitirdi maçı, akıllıca oynadılar, hücumda da rahattılar çünkü savunma yapamadı F.Bahçe Ülker. Böylece ligde tek yenilgisiz takım Telekom kaldı. Alışkınız zaten onların ligin başlarında öne düşmesine. Yadırganacak bir şey yok. :)

19 Kasım 2008 Çarşamba

Yanınızda Solunum Cihazı Bulunsun!

Efes ile Fenerbahçe Ülker'in kapışmasından söz edeceğim.. Yaklaşık 1 haftalık aranın ardından tekrar sizlerle olabilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Öncelikle bunu belirteyim.

2 yıldır Fenerbahçe Ülker'in müthiş bir üstünlüğü göze çarpıyor Efes karşısında.. Ülker grubunun büyük paralar sayesinde Fenerbahçe ile Ülkerspor'u birleştirmesinden sonra.. Hakkaten müthiş bir uçurum vardı ki buna Efes'in kötü transferleri ve yetersiz kadrosu da eklendi. Örneğin; Scoonie Penn- Willie Solomon gibi..

Geçen yıl aslında Efes pek de kötü değildi başlarda.. Ancak bir Banvit maçı sonrası koptular bir ara; sonra da bir Avrupa maçı öncesi ABD'li oyuncuların İsrail'e gitmek istememesi (tedbir için) biracıları yıpratmıştı.. Tabii bu şartlar altında Efes'in şampiyonluğu göğüslemesi zordu.

Bu sene kan değişimi işe yaradı gibi gözüküyor. Yani en azından bence.. Başta Ergin Ataman'ın coachluğa getirilmesi yerinde bir hamle.. Açıkçası Ergin Ataman-Erman Kunter-Oktay Mahmudi ve Aydın Örs gibi isimler ancak böyle bir takımın yükünü kaldırabilirlerdi.. Ben en çok Aydın Hoca'nın göreve gelmesini istemiştim, Ergin Hoca geldi.. Çapkın hoca..

Yeni sezona Thornton-Kakiouzis-Charles Smith gibi Avrupa'da büyük ses getiren isimleri kadrosuna katarak başladılar.. Tabii Vujanic'i de unutmamak gerekir.. Fakat Efes'in tek eksiği; takımın yepyeni olması nedeniyle uyum sorununun çabuk atlatılamaması oldu. Bunu zamanla aşıyorlar, gün geçtikçe can yakmaya devam edecekler.

Fenerbahçe Ülker ise başta Willie Solomon gibi bir oyuncuyu kaybetti. Willie üzerinde pek durmak istemiyorum zaten biliyorsunuz.. Tarance Kinsey de önemli bir isimdi, takıma iyi alışmıştı. Uçan adam James White takım için yararlı olamıyordu bence, özellikle şutunun istikrarsızlığı bunda büyük etkendi.. Yerlerine Marques Green, Gordan Giricek ve Michael Devin Smith geldi.. Marques Green'i zaten CASA'dan tanıyoruz fakat onun için ayrı bir parantez açalım. Öncelikle Willie Solomon yerine alınan bu adam ne yaptığını biliyor, skor kaygısı yok ve tam bir takım oyuncusu.. Bu onun en büyük artısı.. Ancak boyunun getirdiği dezavantaj nedeniyle Euroleague maçlarında çok yetersiz kaldığını düşünüyorum (çoğunuz da öyle düşünüyordur). Bu sene havasını bulabilmiş değil, (tabi Tanjevic'in talimatlarını bilemiyoruz) potaya pek bakmıyor.. Değişik ama sempatik bir Green. Gordan Giricek'i de NBA takip edenler daha iyi bilirler, ben pek takip etmesem de videolarını ve bir kaç maçını izledim; o da Solomon gibi winner ve şutları oldukça öldürücü bir oyuncu. İçeri penetreleri de hayli kuvvetli.. Devin Smth hakkında da birkaç şey söyleyelim; Air Avellino'dan Green ile birlikte geldi, bence alıştı takıma ve son olarak spor salonundan canlı izlediğim Oyak maçında galibiyeti getiren isimlerin başında geliyordu. Zaman zaman üçlüklerde çok yüzdeli; blokları ve pota altına dalışı vs. fena değil.. Fenerbahçe Ülker adına kötü bir transfer sayılmaz.

Son olarak bir iki şey daha söyleyeceğim ki, Gasper Vidmar ve Emir Preldzic bu sene harika maçlar çıkarıyor.. Özellikle Emir, takımın lideri gibi oynuyor.. Bu gayet sevindirici sarı lacivertliler açısından.Vidmar da gelişme gösterdi, Green ve Smith ile iyi anlaşıyorlar (son zamanlarda alley-up lar havada uçuşuyor :))

Bu yazılan çizilenlerden sonra bugünkü maçı kim alır diye soracak olursanız, 40 dakikanın son saniyesinde skorboarda bakın derim. Bilmem anlatabildim mi? Tribümlerin, atmosferin,hakemlerin ve tecrübenin de etkisi büyük olacaktır bu maçta.. Ben de merakla bekliyorum sonucu..

Durmak Yok Yola Devam!

Bilgisayarımın bozulduğunu söylemiştim geçenlerde, şimdi aranıza döndüm tekrardan. Hala bir takım sıkıntılar var ancak yazabilecek hale gelebildik...

14 Kasım 2008 Cuma

Cafecrown Arası!

Bilgisayarın bozulması sebebiyle yazılarıma bir sure ara verdim. En kısa zamanda aranızda olmaya çalışacağım...

İnandık Bi Kere!

PC bozuk olduğundan Salsabastet'teki yazıyı aynen aktarıyorum.

Biliyordum, tahmin ediyordum, kazanmak kolay olmayacaktı ama önce seyircinin bomboş bıraktığı Abdi İpekçi'nin halini görünce, sonra da takımın son 2 senedeki sürpriz iç saha mağlubiyetleri aldığı tarzdan nasılsa kazanırız şeklinde oynaması midemi bulandırdı. Sonunda Smith'in müthiş bloğuyla kazandık ama net bir şekilde kaybedebilirdik de.Maçın başında bulunan isabetli üçlüklerle farkı 10'a kadar çıkardık. Suni bir farktı bu ve adamların benchten gelen beşi bu farkı kapadı. İkinci yarının başında yapılan savunmayla fark yeniden 7-8 civarlarına geldiyse de, yaptığımız (yoksa yapamadığımız mı demeliyim) zone savunma başımıza patır patır üçlük olup yağdı. Adamlar her hücumda boş şutu buldular. Attılar, atamadılar ama hepsinde buldular o boş şutu. Biz ise sürekli olarak zorlama şutlar, girdiğinde bile çok gereksizdi dedirtecek atışlar yaptık hücumda. Bir yerden sonra adamlara da direnç geldi tabii. 40 dakikanın son hücumu güzel oynandı aslında. Green drive edip, sol dipte Smith'i buluşturdu ama girmedi şut. İlk uzatmanın sonu ise felaketti. Neydi o öyle, hani adamların 1 saniyesi daha olsa, Smith'in elinden çalınan top sayı olup, buz gibi yapacaktı maçı izleyen herkesi.Allah'tan maçın 50. dakikasında (yani ikinci uzatmanın sonunda) Smith'in o mucizevi bloğu geldi de, olayı hasarsız kapadık. Gerçi son bir şut daha denediler adamlar, o da az kalsın giriyordu. Neyse ki girmedi. İşte bu galibiyet sayesinde, Joventut karşısında alınan deplasman zaferi daha bir anlam kazanmış oldu. Oyun hiçbir şekilde memnun etmedi beni ama. Ne savunmada, ne de hücumda adam gibi bir şeyler yaptığımız dakikalar % 5'ine tekabül etmez 50 dakikalık maçın. Yine de galibiyet güzel şey tabii. Grupta da işler karıştı epey bir. Roma TAU'yu yenmişti iki gün önce, dün de Alba Joventut'u yenince; Roma maçı 2-3 maçlık bir değer kazandı birdenbire. Almak lazım o maçı. Geçen yıl her iki maçta da farkı yaslamıştık adamlara. İnşallah yine ters geliriz onlara.Takım için ekstra bir paragraf karalayalım. Tanjevic dün maça en konsantre adamdı. Smith'in son blok pozisyonu sırasında kenardan yaptığı savunma, Rasim'in karşısındaki adama yaptığı man-to-man'den çok daha etkiliydi. :) Emir dün kritik sayılar buldu amenna ama şu şutunu bir standarta oturtması lazım artık. Bomboş şutları kaçırıyor, olmayacak şutları sokuyor. Abidik gubidik bir stili var. İlk buluştuğumuzda yine söyleyeceğim, o şut stilini bir şekilde değiştirmesi gerektiğini. Güven vermiyor hiçbir şekilde. Diğer yönler efil efil gelişiyor, şut hala değişken. Mirsad maçın değerinin farkındaydı aslında ama çok yanlış şut tercihleri yaptı. Mrsic'in aklı yeni doğan kızındaydı heralde. Bir an önce maçı kopartayım da gidip onu seveyim der gibi salladı saçma sapan şutları. Oğuz'u çok kullanamadık, halbuki dün yine takımın en garantici adamıydı. Onun oyunda olduğu dakikalarda yine savunma en iyi dönemlerini yaşadı. Smith bir iyi bir kötü idi. Vidmar ise hala aynı. Bir an önce faul problemine girse de kenara gelse diye gözünün içine bakıyorum.Buyrun bu da maçın detaylı istatistikleri.

12 Kasım 2008 Çarşamba

Rezil Olmak!


Efes Efes dedik; tamam herkes CSKA'nın kazanacağını biliyordu az çok, ama 92-68'lik skoru da beklemiyorduk herhalde.. Rusya'dan rezil olmuş dönüyoruz.. İstanbul her zaman güzeldir.. Di mi Efes?

Dipnot: İlk çeyrek skoruna bakmayın gitsin!

CSKA MOSKOVA: 90 - 68 EFES PİLSEN
Salon: CSKA
Hakemler: Jose Martin (İspanya), Dani Hierrezuelo (İspanya), Milija Vojinoviç (Sırbistan)
CSKA Moskova: Langdon 15, Planiniz 14, Morris 17, Siskauskas 19, Lorbek 11, Khryapa 3, Zizis 5, Savrasenko 6, Vorontsevich
Efes Pilsen: Vujaniç 4, Thornton 8, Smith 22, Kaya, Kerem 8, Shumpert 4, Kakiouzis 9, Ender 11, Jones, Cenk 2
1. Periyot: 27-9
Devre: 47-27 (CSKA Moskova lehine)
3. Periyot: 74-47

Beko TBL 5.Hafta Programı


14 Kasım Cuma
19:00 Türk Telekom - Mersin BŞB (Spormax)

15 Kasım Cumartesi
15:00 M.A. Selçuk Üniversitesi - Erdemir (SkyTürk)
16:00 Antalya BŞB - Casa TED Kolejliler
17:30 G.Saray Cafe Crown - Efes Pilsen (Spormax)
19:30 Darüşşafaka Cooper Tires - Kepez Belediyesi

16 Kasım Pazar
16:00 Banvit - Pınar Karşıyaka
16:00 Aliağa Petkim - Oyak Renault
20:15 F.Bahçe Ülker - Beşiktaş Cola Turka (Spormax)

Not: Yine en önemli maçları izleyemeyeceğiz... İnsan bari birini SKYTürk'e koyar.. El insaf!

Ef"ES"

Digiturk'ünüz varsa saat 19:15'te Spormax'ı açın.. Çok keyifli bir maç karşınızda olacak: Efes Pilsen- CSKA Moskova... Euroleague'e iyi bir başlangıç yapmıştı Efes, fakat geçen hafta kötü oyun sonrası Panionios yenilgisini tattılar. Rusya'da deplasmanda işleri zor ama imkansız değil her zaman...

CSKA MOSKOVA-EFES PİLSEN
Saat: 19:15
Yayın: Spormax (Digiturk)

Ne Umduk Ne Bulduk

Avrupa'da Eurocup maceramız sona erdi.. Büyük umut bağladığımı GS-ANTALYA-BANVİT turu geçemediler biz de kalakaldık...

Antalya BŞB: 65 - D.Bank Skyliners: 67
Buducnost: 93 - G.Saray Cafe Crown: 62
Proteas EKA AEL: 89 - Banvit: 72

Antalya'nın işi zordu buna rağmen alkışlanacak oyun oynadılar, fakar Galatasaray'ın bu kadar farklı veda etmesi tanımı zor gerçekten.. O gün ne oldu oyunculara bilmiyorum.. Banvit'in işi ise daha ilk maçtan zordu, onlar da havlu attı.

11 Kasım 2008 Salı

The Şok! Damir Mrsic Baba Olmuş!!!

http://img221.imageshack.us/img221/4125/damirmrsic2gs.jpg
İnanamıyorum, inanmayacağım da... Damir Mrsic'in en büyük hayranlarından biriyim.. Fakat Mrsic'in evli olduğunu ilk kez öğrenmiş oldum bu haberler.. Biz hep onu bekar ve Bosna'da nişanlı olarak bilirdik..

Tebrikler Mrşa... Kız babası olmuşsun şimdi yeni gördüm ve şaşırdım.. Her neyse Allah analı babalı büyütsün.. Beni basketbola bağlayan, hayatımın her anında ismini aklımdan geçirdiğim; defterlere,sıralara yazdığım büyük insan.. Seni çok seviyorum.. İyi ki varsın.. Dün seni yakından görmek öyle denli heyecanlıydı ki...

Haberin detayı için tıklayınız.

Ne Maçtı Beee!


Maçta çektiğim bir foto.. Başrol Damir Mrsic.. Bunun gibi 15 adet foto var.. İsteyen olursa onları da atarım..

Oyak- Fenerbahçe Ülker maçını canlı seyredenler arasındaydım.. Hem de en ön safhada.. Bursa seyircisi coşkuluydu yine.. Salon full çekti, eziyeti de biz.. Herneyse maça gidelim :)

Maça Oyak 6-0 lık bir seri yakalayarak başladı.. Fener'de sayı üretememe hastalığı (1.period) sürdü yine bu maçta da. İlk periyot karşılıklı basketlerle geçti, çok serbest atış kaçırdı iki taraf da 15-16 bitti..

2. periodda Oyak üst üste hücumlardan boş döndü ve bunların çoğu fast break oldu. Devin Smith müthiş hareketler ve smaçlar izletti bizlere.. Mirsad ve Emir Preldzic'in de katkıları ile fark bir ara 13'e kadar çıktı.. Yarı ise 11 sayı farkla bitti.

Devre arasında dikkatimi çeken şey, maça olan ilginin genellikle öğrenciler (ben dahil)olmasıydı.. Bu gerçekten hoş bir şey..

3. periyoda başlamadan evvel yanımdaki arkadaşıma "Oyak'ın farkı eritebileceğini söyledim." dalga geçer gibi gülümsedi; neyse 3. çeyrek başladı. İlk yarıda saçma sapan top kayıpları yapan Alex Gordon'un her attığı her salladığı girince Fenerbahçe de panikledi; fark bir süre 5-6 sayı arasında gitti..

Son periyot adeta heyecan fırtınası oldu.. Bursa seyircisi ayakta (ben değil) takımı manyak ateşl ediler. Oyak coachu Yücel Platin (basketbol altyapısı ve bilgisi sağlamm hakkaten) çıldırıyordu benchte.. Farkı gittikçi indiren Oyak son dakikalara girdiğinde iyice büyüttü vitesi.. Yücel Hoca garip garip hareketler yapıyor, sanki maçta oynuyormuş gibi tavırlar sergiliyordu. Tanjevic'i sormayın gitsin zaten.. Ulan maç kafa kafaya gelmiş insan da hiç mi tebessüm, kızgınlık vb. olmaz? Adam resmen buz.. Her neyse son 2 dakikaya girildiğinde molalar alındı karşılıklı.

Süresini tam hatırlayamayacağım ama maç 68-71 Fenerbahçe Ülker'in lehineyken Nedim Dal gitti 3'lük attı.. Yaw 100 tane atsan ordan kaçını sokacaksın? Aynı dalgayı geçen sene de yapmıştı.. 71-71 olunca bir mola daha aldı Tanjevic.. Sanırım bu sefer biraz tutuştu ki Mrşa'ya birşeyler söyledi.. Günün berbat adamı Marques Green topu içeri çıkardı sayı gelmedi.. Herkes maçın uzayacağını veya Oyak'ın alacağını düşünmüştü (ben de dahil). Ancak Evren Büker saçma sapan içeri daldı, ne pas verdi ne şut çekti anlayamadık; top şans eseri Damir Mrsic'de kaldı.. 1,5 saniye var yahu top orta sahada; inanın oradan Ne Mrsic şut sokar ne Reggie Miller, ne Harun Erdenay.. Faul hakkı dolan Oyak inanılmaz ve anlamsız bir tercih yaptı. Tercih de demeyelim tam bir tecrübesizlik.. Bunu yapan da takımın abilerinden Serhat Büker.. Mrşa çelme ile mi yere düştü; kendini yere mi attı orasına karar veremedim ama hakemler sportmenlik dışı çaldılar.. Mrşa serbest atış çizgisinde; benim arkadaş diyor: "İkisini de kaçıracak." Ulan Damir bu öyle bir ihtimal mi var? :) Yok tabii; skor tabelası 71-73'ü gösterdi.. Sportmenlik dışı olduğundan kenardan Fenerbahçe Ülker topu oyuna sokuldu maç da bitti. Yücel Hoca, Nedim Dal hakemlere yüklenirken Oyak taraftarı da şoku yaşıyordu adeta.. Tam o sırada da bi amcaoğlu Mrşa'ya sarılmak istedi.. Polis izin vermedi.. Bir maç da burda bitti ama anladığım birşey var; Oyak Fener'i her deplasmanda zorluyor.. Ama bu sefer şansının da hayli fazlasıyla Fenerbahçe Ülker oldu..

Okuduğunuz için şimdiden Thanks!

Not: Maç esnasında foto çektim ama net değil; ama isteyenler olursa laf olsun diye koyarım.. E-250 ile olduğu kadarıyla :)

8 Kasım 2008 Cumartesi

İbo'lu İTÜ?! & 20 Sayı Fark Yemek


Acaba bu sefer medya ne pompa çekecek... İTÜ 20 sayı fark yemiş... Haa unutmadan çok mühim, İbo'lu İTÜ haaa...

SALON:
İTÜ Ayazağa Spor Salonu

İTÜ (74): Mahir Bayrak 7 (2 ribaund, 2 asist), Hüseyin Doğan (1 asist), Gökhan Tunca 14 (4 ribaund, 1 asist), Tolga Tekinalp 5 (2 ribaund, 3 asist), İbrahim Kutluay 18 (3 ribaund, 1 asist), Derya Yannier 12 (2 ribaund, 3 asist), Salih Uğraşan 4, Sardar Çaan (1 asist), Longar Salvatore 14 (4 ribaund, 1 asist)

TOFAŞ (94): Rahim Rizvanoğlu 4 (4 ribaund, 3 asist), Osman Göllü 11 (1 ribaund, 5 asist), Onat Akış 8, Hadi Özdemir 5 (5 ribaund), Melih Sevda 22 (5 ribaund, 1 sist), Can Altıntığ 4 (1 ribaund, 3 asist), Gökhan Karabıyık (1 ribaund, 1 asist), Cihad Şahin 5 (4 ribaund, 2 asist), Nezih Özbakır 10 (4 ribaund), Sean Morgan Denison 15 (2 ribaund, 1 asist)

1.PERİYOT: 21-24
2.PERİYOT: 13-25
3.PERİYOT: 22-24
4.PERİYOT: 18-21

Efes, Efes Olmuş: 71-53


Beko Basketbol Ligi'nde dördüncü haftanın derbi mücadelesinde Efes Pilsen, Beşiktaş Cola Turka'yı 71-53'lük skorla mağlup etti.

SALON: Ayhan Şahenk Spor Salonu

HAKEMLER: Engin Kennerman - Aytuğ Ekti - Kaan Büyükçil

EFES PİLSEN (71): Charles Smiths 19 (5 ribaund- 2 asist), Preston Shumpert 10 (2 ribaund- 1 asist), Bootsy Thornton (4 ribaund- 2 asist), Kerem Gönlüm 11 (12 ribaund- 2 asist), Milos Vujanic 4 (3 ribaund- 3 asist), Kaya Peker 15 (10 ribaund), Michalis Kakiouzis 4 (6 ribaund- 1 asist), Sinan Güler (3 ribaund), Cenk Akyol 3 (1 ribaund- 1 asist)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (53): Mehmet Yağmur 4 (2 ribaund- 1 asist), Muratcan Güler 7 (3 ribaund), Marcus Faison 5 (4 ribaund- 1 asist), Ömer Ünver 3, Haluk Yıldırım 2 (4 ribaund- 2 asist), Adem Ören 2 (4 ribaund), Mire Chatman 19 (9 ribaund- 3 asist), Mario Austin 7 (8 ribaund), Cevher Özer 3 (2 ribaund), James Butler 7 (2 ribaund)

1.PERİYOT: 14- 9
2.PERİYOT: 17- 9
3.PERİYOT: 21-19
4.PERİYOT: 19-16

Kerem ve Kaya double double yapmışlar... Efes pota altını ele geçirmiş tamamen.. Maçın özeti bu. Dışardan da Charles Smith her maç böyle zaten.. Yapacak birşey yok. Efes Efes gibi oynayınca böyle oluyor haliyle...

Nefes Kesen Maç Banvitspor'un: 58-59

Ligin 4. haftasında Erdemir ile Banvit arasında oynanan ve başın başından sonuna kadar büyük bir çekişmeye sahne olan maçtan konuk takım Banvit, 58-59 galip ayrıldı.


SALON:
Erdemir Spor Salonu

HAKEMLER:Rüştü Nuran-Ozan Çakar-Sinan İşgüder

ERDEMİR (58): Nathan Adam Funk 8 (2 ribaund), Sean Colson 19 (1 ribaund, 1 asist), Erdal Bibo 2 (3 ribaund. 2 asist), Mithat Demirel 8 (1 ribaund, 2 asist), Özgür Bıyık (1 ribuand), James Thomas 7 (12 ribaund, 3 asist), Alper Yılmaz 7 (6 ribaund, 1 asist), Caner Şentürk, Christopher Burgess 7 (5 ribaund, 2 asist), Nihat Emre Ekim (1 ribaund, asist)

BANVİT (59): Joe Crispin 6 (2 ribaund, 5 asist), Erkan Veyseloğlu 6 (7 ribaund), Lance Williams 12 (6 ribaund), Caner Topaloğlu, Yiğitcan Turna 2 (3 ribaund), Lamar Johnson 11 (1 ribaund), Antoine Agudio 6 (5 ribaund, 1 asist), Umut Yenice 11 (2 ribaund), Yunus Çankaya 5 (3 ribaund, 2 asist)


1.PERİYOT: 12-17
2.PERİYOT: 15-11
3.PERİYOT: 16-14
4.PERİYOT: 15-17

Mersin Evinde Kazandı: 88-84

Beko Basketbol Ligi’nde dördüncü hafta mücadelesinde Mersin Büyükşehir Belediyesi evinde konuk ettiği Aliağa Petkim’i 88-84 mağlup etti.

SALON: Edip Buran Spor Salonu

HAKEMLER: Recep Ankaralı, Uğur Özen, Ali Şakacı

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (88): Christopher Franklin Lofton 16 (2 ribaund, 1 asist), Lester Mc Callebb 21 (2 ribaund, 6 asist), Altan Erol (2 ribaund), İnan Koç 9 (9 ribaund, 3 asist), Edward Basden 8 (1 ribaund, 2 asist), Kimani Kary Ffriend 19 (11 ribaund, 2 asist), Onur Aydın 15 (4 ribaund),

ALİAĞA PETKİM (84): Aubery Reese 26 (1 ribaund, 2 asist), Charles Edward Davis 19 (9 ribuand, 2 asist), Reha Öz 15 (10 ribaund), Fatih Solak 2 (2 ribaund), Eren Beyaz (3 ribaund, 2 asist), Hakan Yapar 4 (2 ribaund), Roderick Lawrence 9 (5 ribaund, 1 asist), Barış Güney 9 (1 ribaund, 2 asist),

1.PERİYOT:24-19
2.PERİYOT:16-25
3.PERİYOT:24-19
4.PERİYOT:24-21

Galatasaray Fire Vermedi: 76-70


Ligi 4. haftasında Galatasaray Cafe Crown ile Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi İstanbul’da karşı karşıya geldi. Mücadeleden İstanbul temsilcisi 76-70 galip ayrıldı.

SALON: Ayhan Şahenk Spor Salonu

HAKEMLER: Aytuğ Ekti-Yener Yılmaz-Murat Ciner

Galatasaray CC (76): Erdem Türetken 8 (8 ribaund, 2 asist), Marshall Strickland 2 (1 ribaund, 2 asist), Andrija Zizic 11 (3 ribaund, 1 asist), Cüneyt Erden 2 (2 ribaund, 3 asist), Hüseyin Beşok 3 (2 ribaund), Dejan Milojevic 13 (13 ribaund, 2 asist), Altay Özurgancı 2, Milan Gurovic 5 (1 ribaund, 1 asist), Antonio Graves 25 (3 ribaund, 2 asist), Alican Güney, Cemal Nalga 5 (9 ribaund)

Mutlu AKÜ SELÇUK ÜNİ (70): İlker Türel 11 (1 ribaund, 1 asist), Monty Mack 11 (2 ribaund, 1 asist), Murat Yolcu 6 (1 asist), İbrahim Öztürk (3 ribaund), Ufuk Kaçar 10 (6 ribaund, 4 asist), Alex Dunn 9 (7 ribaund, 1 asist), Edmund Saunders 11 (8 ribaund), Ekene Ibekwe 10 (3 ribaund, 1 asist), İsmail Çevik 2 (1 ribaund, 2 asist)

1.PERİYOT:23- 26
2.PERİYOT:18-16
3.PERİYOT:16-11
4.PERİYOT:19-17

2009 Avrupa Şampiyonası'nda Rakiplerimiz Belirlendi

2009 yılında Polonya’da gerçekleşecek Avrupa Şampiyonası’nda yer alacak A Milli Erkek Takım, D Grubu’nda mücadele edecek.

Elemelerde oynadığı tüm maçları kazanarak 2. torbadan kura çekimine giren A Milli Takım, D Grubu’nda ev sahibi Polonya’nın yanında Litvanya ve Bulgaristan ile mücadele edecek.

A Milli Takım’ın 2009 Avrupa Şampiyonası’ndaki rakipleri şu şekilde;

LİTVANYA
Avrupa’nın en önemli basketbol ülkelerinden biri olan Litvanya, 2007 yılında düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası’nı üçüncü sırada tamamlamıştı. 2003 Yılında şampiyonluk sevinci yaşayan ve daha sonra ipi göğüsleyemeyen Litvanya'nın kadrosunda bir çok önemli yıldız bulunuyor.

Avrupa’nın en önemli oyun kurucularından biri olan Sarunas Jasikevicius gibi büyük bir lidere sahip olan Litvanya’nın kadrosunda ayrıca yine Avrupa’nın yetenekli uzunlarından Ksistof Lavrinovic de bulunuyor. Yunanistan’ın Panathinaikos ekibinde oynayan Jasikevicius, kariyerinin son dönemlerinde oyun olarak duraklama dönemine girse de turnuvalarda kontrolü eline alarak takımını yönetiyor.

NBA’da Denver Nuggets forması altında vasatın üzerinde bir performans sergileyen ve zaman zaman da ortaya koyduğu basketbolla dikkat çeken Linas Kleiza, Litvanya’nın bir diğer önemli kozu olarak dikkat çekiyor.

Ramunas Butautas’ın öğrencileri Pekin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda fırtına gibi esmesine karşın, Avustralya’ya 75-106 ve İspanya’ya da 86-91’lik skorlarla kaybetmişti. Litvanya, toplamda ise beş galibiyet ve iki yenilgi alırken, final şansını yakalayamamıştı.

11 Takımlı Litvanya Ligi’nde Zalgiris Kaunas ile Lietuvos Rytas, ülkenin önde gelen takımları arasında yer alıyor. Bu iki ekipten Zalgiris Kaunas, yaşadığı maddi sorunlar nedeniyle ABD’li skoreri Marcus Brown’ın kontratını fesh etmişti.

BULGARİSTAN
Elemelerde A Grubu’nda Sırbistan, İtalya, Finlandiya ve Macaristan ile mücadele eden Bulgaristan sürpriz gerçekleştirerek Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkını kazandı.

4 galibiyet, 4 yenilgi elde ederek İtalya gibi Avrupa Şampiyonalarının gediklisi bir takımı geride bırakan Bulgaristan, Sırbistan’ın arkasında A Grubu’nu ikinci sırada bitirdi. Antrenörlüğünü Maccabi Tel Aviv’i çalıştırdığı dönemlerde birçok kez Euroleague şampiyonluğuna ulaştıran Pini Gherson’un yaptığı Bulgaristan, bundan önce 2003 Avrupa Şampiyonası’nda yer almış ve 13. sırayı elde etmişti.

Elemelerde ABD asıllı oyuncu Ibrahim Jaaber 16 sayı, 5.1 ribaund ve 3.5 asist ortalamaları ile dikkat çekerken, Deyan Ivanov 15.9 sayı, 7 ribaund, Bulgatistan’ın yıldızlarından Todor Stoykov ise 14.4 sayı, 4.6 ribaund ve 1.8 asist ortalamaları ile mücadele etti.

Lottomatica Roma forması giyen Ibrahim Jaaber, Pini Gherson’un güvendiği isimlerin başında geliyor. Kaptan Todor Stoykov’un dışında ülkemizde Tekelspor forması ile yakından tanıdığımız Filip Videnov ve 2.07 boyundaki pivot oyuncu Techno Banev de Bulgaristan kadrosunda bulunuyor.

Bulgaristan Ligi’nde Lukoil Academic öne çıkan kulüp olarak dikkat çekerken, Antalya Büyükşehir Belediye’nin FIBA Eurochallenge’da elediği Spartak Pleven de zirve yarışında yer alıyor.

POLONYA
Avrupa Şampiyonasına ev sahipliği yapacak olan Polonya, erkeklerde en son 1971 yılında dördüncülük kazandıktan sonra Avrupa arenasından uzun süre uzak kaldı. 2009 Yılında kendi evinde düzenlenecek olan şampiyonada Polonya, en azından gruptan çıkmayı hedefliyor.

NBA Patentli forvet Maciej Lampe, Polonya’nın önemli oyuncuları arasında yer alırken, takımın en tecrübeli ismi ise Adam Wojcik. Kariyeri boyunca Euroleague’de önemli dakikalar alan Wojcik, Polonya’nın da önemli silahları arasında bulunuyor.

14 Ekibin mücadele ettiği Polonya Ligi’nin en önemli takımı Asseco Prokom. Euroleague’de de mücadele eden Prokom, Avrupa’nın en prestijli liginde her yıl yapmış olduğu yatırımla dikkat çekiyor.

TBF

6 Kasım 2008 Perşembe

Fener İspanya'yı Fethetti: 67-70


Evimde Digiturk olmadığı için dolayısıyla maçı TV'den seyredemedim.. Euroleague.net sayesinde takip ettim. İlk yarıyı 34-28 yenik kapadığımızı görünce "Bu maçı da kaybettik" dedim içimden.. Galatasaray-Benfica maçı biter bitmez PC'yi açtım bir baktım ki almışız.. Mutlu oldum.. :)

SALON: Palau Olimpic de Badalona

HAKEMLER: Luigi Lamonica - Christos Christodoulou - Luis Lopes

JOVENTUT BADALONA (67): Demond Mallet 13 (4 ribaund- 6 asist), Pau Ribas 5 (3 ribaund- 2 asist), Bracey Wright 10 (2 ribaund- 2 asist), Luka Bogdanovic 7 (1 ribaund), Simas Jasaitis 15 (2 ribaund- 1 asist), Jan Jagla 7 (2 ribaund- 1 asist), Sonseca Hernandez 4 (3 ribaund), Henk Norel 2 , Ferran Lavina 4 (5 ribaund), Pere Tomas

FENERBAHÇE ÜLKER (70): Marques Green 5 (2 ribaund- 6 asist), Mirsad Türkcan 7 (9 ribaund), Rasim Başak (2 ribaund), Damir Kaan Mrsic 8 (1 ribaund- 1 asist), Gasper Vidmar 6 (3 ribaund- 1 asist), Hakan Demirel, Enes Kanter 3 (3 ribaund), Oğuz Savaş 8 (2 ribaund), Devin Smith 12 (4 ribaund- 2 asist), Emir Preldzic 17 (8 ribaund- 1 asist)

1.PERİYOT: 13-19
2.PERİYOT: 22- 9
3.PERİYOT: 11-14
4.PERİYOT: 21-28

Özellikle 2.periyotta şok geçirmişiz... 9 sayıda kalmak çok berbat bir durum.. Neyseki ikinci yarı durumu toparlamışız. Skor dağılımı da oldukça hoş.. Ancak Emir Preldzic bugün beklenenin üstünde oynamış. 17 sayı-8 ribaund ile... Geriye kalan adamlar da tek haneli sayı üretmişler.. Bu da demek oluyor ki bu takım topun paylaşımını iyi yapıyor ve takım olmuş... Hakkaten de olmuş. Pazartesi günü yorgun argın Oyak Renault maçına çıkacaklar ve ben tribündeki yerimi alacağım... Badalona galibiyeti kutlu olsun Fenerbahçe'ye...

İspanya'da Galibiyet Aramak...


Euroleague C Grubu'nda mücadele eden temsilcimiz Fenerbahçe Ülker, bugün İspanya deplasmanında Joventut Badalona ile karşılaşacak. TSİ 21:30'da başlayacak olan karşılaşma Spormax'den naklen yayınlanacak.

Robert Hite and TAU?


Eski GS'li Robert Hite TAU ile 1 aylığını anlaşmış.. Beğenilirse sözleşme imzalanacakmış..

Beko TBL 4.Hafta Programı

8 Kasım Cumartesi
15:00 G.Saray Cafe Crown - M.A. Selçuk Üniversitesi (SkyTürk)
15:00 Pınar Karşıyaka - Antalya BŞB
17:30 Efes Pilsen - Beşiktaş Cola Turka (Spormax)
18:00 Erdemir - Banvit
18:00 Mersin BŞB - Aliağa Petkim

9 Kasım Pazar
15:00 Kepez Belediyesi - Türk Telekom (SkyTürk)
16:00 Casa Ted Kolejliler - Darüşşafaka Cooper Tires

10 Kasım Pazartesi
18:30 Oyak Renault - F.Bahçe Ülker (Spormax)

4 Kasım 2008 Salı

Galatasaray Avantajlı: 85-83


Galatasaray Cafe Crown
, Eurocop 2. önelemesinde Karadağ temsilcisi KK Buducnost ile karşılaştı. Ayhan Şahenk Spor Salonu'da oynadığımız maçtan ekibimiz 85-83 galip ayrıldı.

Galatasaray Cafe Crown – KK Buducnost
Salon: Ayhan Şahenk
Tarih: 4 Kasım 2008 Salı / Saat: 20.30
TV: SporMax (Digiturk 78. Kanal, maç yayını tüm Digiturk abonelerine açık)

PERİYOTLAR
1P: 24-22
2P: 22-18 (46-40)
3P: 20-22 (66-62)
4P: 19-21 (85-83)

GALATASARAY CAFE CROWN
Erdem Türetken - (1R)
Marshall Strickland 2 (4R)
Andrija Zizic 14 (7R)
Cüney Erden 4 (2R, 4A)
Hüseyin Beşok - (4R)
Dejan Milojevic 23 (6R, 3A)
Milan Gurovic 24 (1R)
Antonio Graves 10 (6R, 5A)
Cemal Nalga 8 (6R)

KK BUDUCNOST
Vladimir Micov 11 (7R, 2A)
Marko Popovic 3 (1R, 1A)
M.Bojovic 2
Nemanja Gordic 18 (3A)
Nenad Otasevic 4 (2R, 2A)
Marko Simonovic 5 (5R, 1A)
Nenad Misanovic 7 (3R)
Ivan Maras 8 (3R)
Vladimir Dasic 22 (6R, 1A)

Milan Gurovic ve Milojevic ikilisi 49 sayı atmışlar... Genel olarak sayı dağılımı da fena değil. Ancak bugün rakibin kolay olmadığını ve deplasmanda temkinli oynamak gerektiğini gördük... Umarız turu geçen taraf biz oluruz...

Iverson Detroit'te!


Vay bee.. İşte günün haberi.. NBA'i pek takip etmesem de, haber koymasam da.. Allen Iverson severliğimden koyuyorum.. Allen Iverson karşılığında, McDyess, Chauncey Billups ve Colorado Denverlı olmuş... Bakın burda neler varmış...

Banvit Evinde Mağlup: 93-100

FIBA Eurochallange Cup'daki temsilcilerimizden Banvit, ikinci tur ilk maçında evinde konuk ettiği Proteas EKA’ya 93-100 mağlup oldu.

SALON: Banvit Kara Ali Acar Spor Salonu

BANVİT (93): Joe Crispin 10 (2 ribaund, 3 asist), Erkan Veyseloğlu 7 (3 ribaund, 2 asist), Mutlu Demir 2, Lance Williams 18 (6 ribaund, 3 asist), Caner Topaloğlu 6 (3 ribaund, 2 asist), İbrahim Yıldırım (1 ribaund, 1 asist), Lamar Johnson 14 (6 ribaund, 2 asist), Antoine Agudio 14 (3 ribaund, 2 asist), Umut Yenice 6 (1 ribaund), Oktay Yılmaz (1 ribaund), Yunus Çankaya 16 (2 ribaund, 1 asist)

PROTEAS EKA AEL (100): Mitchell 12 (1 ribaund, 5 asist), Dozet 7 (1 ribaund), Taylor 24 (8 ribaund, 7 asist), Subotic 17 (3 ribaund, 2 asist), Palalas (1 asist), Blanchard 10 (4 ribaund, 2 asist), Mujezinovic 19 (7 ribaund, 3 asist), Radojevic 11 (3 ribaund)

1.PERİYOT:21-24
2.PERİYOT:22-20
3.PERİYOT:27-33
4.PERİYOT:23-23

2.maç için umudumuz var... Crispin'in daha etkili oynayacağını düşünüyorum.

2 Kasım 2008 Pazar

13/2 Üçlük İsabeti ve 22 Sayı?

İbo'nun rakamları bunlar.. Medya hemen pompa çekmiş.. İtü, Pertevniyal'e fark atınca.. Neymiş efenim İbo gelince coşmuşlar da, İbo şov yapmış da.. Bir kere önce; İbo İTÜ'de değilken neden TB2L haberleri verilmiyordu yahuu? İlahi medya ya, alayınız yalan dolan valla...Bir de işin diğer kısmı var..

22 sayı- 9 ribaund yapmış 35 dakikada. Gayet doğal.. 2.ligde oynuyorsun ve karşındakilerin çoğu tecrübesiz.. Bunu da geçtim.. Takımın kullandığı topların yarısından fazlasını kullanmışsın.. Bunca yıl Harun Erdenay'dan sonra en iyi bilek dediğimiz adam bugün tam

13'te 2

üçlük atmış... Rezillik diyorum. 22 sayı az bile be..

Ey medya! Bırakın pompa çekmeyi. İbo paraya da doymuş başarıya da.. Rant sağlamak için yapıyorsunuz tamam da. Biraz insaf be..

Not: Ayrıca İbo sanki bugün kendini kanıtlamak istercesine, ne bileyim büyük kulüplerin koçlarına kendisini göstermek istercesine oynamış sanki.. Yoksa sayı kralı olmayı mı kafasına koydu..

2.bir not daha: İbo'yu yerden yere vurdum sananlar, biraz haklısınız.Fakat bu İBO'yu sevmediğim anlamına gelmiyor.. Saygı duyduğum bir isim her zaman..

Ne Maç Ama: 78-74

Kepez Belediyesi ile Aliağa Petkim karşılaştılar bugün... Uzatmalalara kalan maçı 78-74 Aliağa aldı.. Aubrey Reese'iniz varsa gayet normal. Her eve lazım.

30 sayı-7 ribaund-3 asist ile oynamış ABD'li oyuncu.. Çok beğeniyorum gerçekten.. Basketbol yeteneği çok üst düzeyde. Charles Davis 16 sayı-14 ribaund.. Fatih Solak 12 sayı atmış.. Yahu şu Aliağa'nın maçları her hafta SKYTürk'te yayınlansın.. Her hafta izleyelim, süper takım oldular.

Kepez'de ise Jerod Martin 22 sayı-6 ribaund ile takımının en skorer ismi olmuş. Yeni transfer "Traktör" Traylor da 10 sayı 10 ribaunt ile ilk maçında double double yapmış.. Eee ne de olsa ligimizin Shaq'ı..

SALON: Aliağa Enka Spor Salonu
HAKEMLER: Aytuğ Ekti, Ozan Çakar, Yücel Çilingir

ALİAĞA PETKİM (78): Aubrey Reese 30 (7 ribaund, 3 asist), Charles Davis 16 (14 ribaund), Reha Öz 1 (1 asist), Fatih Solak 12 (7 ribaund, 2 asist), Eren Beyaz 2 (2 ribaund, 1 asist), Hakan Yapar (2 ribaund), Roderick Lawrance 12 (4 ribaund, 3 asist), Ceyhun Altay 2 (1 ribaund), Barış Güney 1 (3 asist) Bora Sancar 2

KEPEZ BELEDİYE (74): Mesut Ademoğlu (2 ribaund, 2 asist), Arda Urcu (3 asist)Edin Bavcic 15 (3 ribaund), Levent Bilgin 2 (3 ribaund), Serkan İnan 3 (2 ribaund), Jerod Martin 22 (6 ribaund, 1 asist), Berent Kavaklıoğlu (1 ribaund), Hakan Erol 8 )3 ribaund, 1 asist), Harry Taylor 14 (4 ribaund, 7 asist), Robert Traylor 10 (10 ribaund, 1 asist),

1.PERİYOT: 16-23
2.PERİYOT: 23-20
3.PERİYOT: 15-10
4.PERİYOT: 18-16
UZATMA: 9-5

Fener'in Tecrübesi Yetti: 73-69


Beko Basketbol Ligi'nde üçüncü hafta mücadelesinde Fenerbahçe Ülker, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Mersin Büyükşehir Belediyesi'ni 73-69'luk skorla mağlup etti.

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Engin Kennerman - Yener Yılmaz - Sencer Yılmaz

FENERBAHÇE ÜLKER (73): Marques Green 7 (3 ribaund- 5 asist), Mirsad Türkcan 15 (4 ribaund- 1 asist), Rasim Başak (1 ribaund), Gordan Giricek 6 (1 ribaund- 2 asist), Damir Kaan Mrsic 11 (3 ribaund), Gasper Vidmar 2 (4 ribaund- 1 asist), Hakan Demirel, Enes Kanter 2 (4 ribaund), Oğuz Savaş 10 (1 ribaund), Devin Smith 14 (8 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 6 (6 ribaund- 5 asist)

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (69): Christopher Franklin Lofton 28 (3 ribaund- 1 asist), Lester Mc Calebb 10 (1 asist), Altan Erol (1 asist), Ümit Sonkol 6 (4 ribaund- 2 asist), İnanç Koç (5 ribaund- 3 asist), Eddie Basden 6 (10 ribaund- 1 asist), Kimani Ffriend 19 (12 ribaund), Onur Aydın (4 ribaund)

1.PERİYOT: 19-17
2.PERİYOT: 15- 9
3.PERİYOT: 20-21
4.PERİYOT: 19-22

Maçı izlemedim ama TBF'nin canlı istatistik yayınından takip ettim. Sanırım çok çekişmeli maç oldu.. Lofton bugün maşallah yanii.. Diyecek lafım yok.. Bu maçı Fenerbahçe'ye kazandıran tek faktör tecrübe oldu..

Telekom 3'te 3: 76-68


Ankara’da Türk Telekom ile Casa TED Ankara Kolejliler ligin 3. haftasında karşı karşıya geldi. Mücadeleden Türk Telekom, 76-68 galip ayrıldı.

SALON:Atatürk Spor Salonu
HAKEMLER: Fatih Söylemezoğlu-Halil Baldemir-Ziya Özorhun

TÜRK TELEKOM (76): Roderick Blakney 5 (2 ribaund, 2 asist), Serkan Erdoğan 11, Michael Wright 22 (8 ribaund), Bekir Yarangüme 2 (1 ribaund, 2 asist), Tutku Açık 5 (4 ribaund, 5 asist), Kennedy Winston 11 (11 ribaund, 5 asist), Barış Özcan 5 (1 ribaund), Erwin Dudley 13 (7 ribaund), Chris Lang 2 (4 ribaund, 1 asist), Asım Pars (3 ribaund)

CASA TED ANKARA KOLEJLİLER (68): Özgür Adıgüzel 9 (3 ribaund), Polat Kaya 4 (5 ribaund, 2 asist), Caner Öner 4 (1 ribaund, 1 asist), Ziya Yarkan 5 (5 ribaund, 2 asist), Caner Erdeniz 2 (2 ribaund), Önder Külçebaş 6 (2 ribaund, 1 asist), Kevin Bell 7 (2 ribaund, 4 asist), Volkan Çetintahra, Tovarice Laquan Prowell 16 (7 ribaund, 2 asist), Erek Hansen 14 (7 ribaund, 1 asist)

1.PERİYOT:20-13
2.PERİYOT:22-18
3.PERİYOT:18-16
4.PERİYOT:16-21